Köşe Yazısı

UIA ve Mimarlar Odası’nın sorumlulukları

Yazan: Korhan Gümüş Tarih: 2 Mayıs 2005

UIA Kongresi’nin Ä°stanbul’daki mimarlık ortamına bir ÅŸeyler kazandırması mümkün. Uluslararası karşılaÅŸma imkanları, hazırlık sürecindeki etkileÅŸim, bütün bunlar düÅŸünüldüÄŸünde kongre Ä°stanbul’da profesyonelliÄŸin tartışılması için çok önemli bir fırsat. Bu geliÅŸmenin olması için yalnızca bir koÅŸul var: Kongrenin profesyonellerin katılımına açık bir alanda hazırlanması.

Bu konuda bazı sorunlar olduÄŸunu düÅŸünüyorum:
1. Bir ÅŸirket doÄŸal olarak, baÅŸka kuruluÅŸlara mal olacak profesyonel ürünlere deÄŸil, kendisine mal olacak ürünlere ve hizmetlere yönelir. Bir ÅŸirketin amaçları ile bir meslek kuruluÅŸunun amaçları arasındaki fark olması doÄŸaldır. Benim gördüÄŸüm kadarıyla meslek kuruluÅŸunun vizyonunun yerini ‘kar amaçlı’ bir kuruluÅŸ olan ÅŸirketin vizyonu almış durumda. Hazırlıklar bu ÅŸirketin temsilcileri tarafından yönlendiriliyor ve temsil ediliyor. Mimarlar Odası bir taraftan kongre hazırlıklarında profesyonel bir kuruluÅŸla iÅŸbirliÄŸi yaparken, diÄŸer tarafta profesyonellik alanında iÅŸbirliÄŸine açılamıyor.

Bir ÅŸirket sonuçta aldığı görevi yerine getirir, taÅŸeronlara da iÅŸ dağıtır, hizmet üretir. Meslek kuruluÅŸunun yapacağı iÅŸ, bir müteahhitin yapacağı iÅŸten farklıdır. Kongre hazırlıklarının her ne kadar STK’lara, profesyonellere açık olduÄŸu söylense de bugün kurulan iliÅŸki biçimi, profesyonellerle kurulan iletiÅŸim iÅŸbirliÄŸi yapmaya yönelik gibi gözükmüyor.

2. Türkiye’de mimarlıkta profesyonel ortama iliÅŸkin bir platform oluÅŸtuÄŸu pek söylenemez. Ancak (hiç olmazsa) meslek kuruluÅŸu geçmiÅŸte zaman zaman bir takım görüÅŸler ortaya koyuyordu. Kongre hazırlık sürecinde oda bunu da yapamaz oldu. Profesyonellik alanı iyice gündem dışı kaldı. Bu nedenle de kongre hazırlıkları için oluÅŸan ortam profesyoneller arasında geniÅŸleyen deÄŸil, daralan bir platforma dönüÅŸtü. Ä°stanbul’da mimarlık etkinliklerinin yapı malzemeleri sektörü tarafından desteklenmesi, profesyonel ortama katkıda bulunmaları sevindirici olduÄŸu kadar düÅŸündürücü. Ä°stanbul’da eÄŸitim, yayın ve etkinlik amaçlı birçok dinamik kuruluÅŸ var. Bu kuruluÅŸlarla iÅŸbirliÄŸi yapılarak bu buluÅŸmanın ‘kongre turizmi düzenleme profesyonelliÄŸi’ dışında bu kentin mimarlık ortamına bir ÅŸeyler kazandırması hala mümkün.

3. Profesyoneller arasında meslek odasının etkinliklerine ve kongreye karşı yeterli bir ilgi yok. Ancak bunun sorumlusunun yalnızca meslek kuruluÅŸu ya da ÅŸirket olduÄŸunu söylemek mümkün deÄŸil. Unutmamak gerekir ki, kongrenin yerel ayağını kendi çıkarını temsil eden bir ticari kuruluÅŸ deÄŸil, bir meslek odası düzenliyor. Türkiye’deki mimarlar bu kongrenin düzenleyicisi olan uluslararası mimarlık örgütünde kendi meslek kuruluÅŸları aracılığıyla temsil ediliyorlar ve bu örgütün gündemine katkıda bulunma imkanına sahipler. Bu yüzden kongre için meslek odasında yapılması gereken iÅŸleri önemsiz gören, ciddiye almayan kiÅŸilerin ‘zaten böyle olacağını biliyorduk’ demesi genellikle ifade edilenden farklı bir soruna iÅŸaret ediyor: Ä°stanbul’da henüz mimarlığın çıkar amaçlı sermayeden ve iktidar amaçlı yönelimlerden ayrışmadığını görüyoruz. Meslek resmi kuruluÅŸlar ile çıkar sermayesi arasında aracılık yapan bir iÅŸlev olarak algılanıyor. Oysa profesyonellik mimarlığın bağımsız kültür sermayesi içinde yer almasını, sivil toplumla iliÅŸkisinin modernleÅŸmesi için eÄŸitim kurumlarına önemli bir rol düÅŸüyor.

4. UIA Kongresi’nin Ä°stanbul’da düzenlenecek olmasının mimarlık ortamında bir hareketlilik yarattığı söylenemez. Bunun nedeni meslek örgütünün kendi içine kapanıklığı. Mimarlar Odası farklı katılımlara açık, bağımsız bir profesyonellik alanı açacağına, sanki bir kesimi temsil eder gibi gözüküyor. Bu da meslek odasının profesyonellik alanını daraltan bir iÅŸlev görmesine yol açıyor. Oysa nasıl meslek kuruluÅŸu mimarların ortak örgütü olarak kendi profesyonellik anlayışını dayatamazsa, ortak etkinlik için de kendi görüÅŸlerini dayatamaz. Meslek kuruluÅŸu kongreye hazırlanmak için açık bir platform oluÅŸturmak zorunda. Hazırlık süreci meslek formasyonu/ eÄŸitim/ akademik yönelimler, kamu/ özel sektör/ profesyonellik iliÅŸkileri, üyeler arası ve uluslararası rekabet ortamı üzerine ve baÅŸka ÅŸeyler üzerine ihtiyaç duyulan konularda farklı görüÅŸlere açık olmalı. Bu tartışmaların yer alacağı platformlar teÅŸvik edilmeli. Oda profesyoneller, STK’lar, akademik kurumlar, düÅŸünce insanları ve sivil toplum arasındaki etkileÅŸimi güçlendirici bir rol oynamalı.

5. Belediyenin bu iÅŸi sahiplenmesinin kent yönetiminde mimarlık hizmetlerinin profesyonelliÄŸine bir katkısı olamamakta. UIA Kongresi dolayısı ile Ä°stanbul Belediye BaÅŸkanı’nın mimar olmasından sözedilirken dahi, profesyonellikle ilgili bir deneyim iliÅŸkisi deÄŸil, sanki ‘aynı memleketten olmak’ gibi bir ortaklık anlaşılıyor. Oysa bir uzmanlık kimliÄŸi ile sivil toplum kesiminin kimliÄŸinin temsili arasında bir fark olmalı. Sivil toplumda ilgi grupları kendilerini temsil ederler, uzmanlıkları çıkar birlikteliÄŸinden doÄŸar. Bu nedenle siyasal otorite ile bir sivil toplum kesimi olarak iliÅŸki kurarlar, kendi kamu yararlarını savunurlar. Oysa meslek kuruluÅŸu kendi kamu yararı anlayışını temsil eden bir sivil toplum kesiminin bir örgütü deÄŸil, profesyonellerin bir örgütü. (Bu konu bir ayrıntı deÄŸil, çok önemli ve ayırdedici bir özellik olarak görülmeli...) Çünkü profesyonellerin mesleki kimliÄŸi, bir ilgi grubu gibi bir temsili deÄŸil, bağımsız bir temsili gerektirir. Profesyonellik, modern iliÅŸkiler demektir. Oysa odanın meÅŸruluÄŸu siyasal otoriteden istemesinde, mimarlığın iktidar alanını geniÅŸletme özleminde ve böylesine bir ‘cemaatsi’ temsil biçimine yönelim gözlemleniyor.

6. Mimarlar Odası bugün mimarlığın profesyonellik alanında pek sesini çıkarmıyor. Mimarlar Odası’nın eskiden olduÄŸu gibi sürekli profesyonel alanın dışından sesini çıkarması, yani mesleki konuları iktidar perspektifi açısından yorumlaması elbette ki beklenmemeli. Ancak bugünkü durum bu çok ‘siyasal’ gözüken ‘mücadele’ biçiminin aynı zamanda ne kadar ‘kof’ olduÄŸunu gösteriyor.
Nitekim profesyonellik açısından bir tartışma tam da UIA Kongresi açısından olması gereken bir ÅŸey iken iktidar mücadelesi perspektifi ile karıştırıldığı için tam tersi oluyor. Kongre hazırlıkları bu tartışma ortamını güçlendireceÄŸine sanki zayıflatıyor. UIA Kongresi’nin mesleki düÅŸünce geliÅŸtirme zemini için yaratacağı fırsatlar kullanılamıyor.

7. Meslek kuruluÅŸu UIA Kongresi’nin kullanacağı kaynaklarda ve imkanlarda çıkar sermayesine ve kamuya bağımlı hale geldiÄŸi ve profesyonelliÄŸi geliÅŸtirecek bir tartışma platformu yaratamadığı için (yani yapacağı her açıklama, ortaya süreceÄŸi her görüÅŸ kendisini baÄŸladığı için) kongreye hazırlık, sanki mimarlık ortamının geliÅŸmesine deÄŸil, fakirleÅŸmesine yol açıyor. Oysa bu çeliÅŸkiyi aÅŸmak için meslek kuruluÅŸu ilk önce meÅŸru bir tartışma ortamından güç almalı ve esasa dair konularda ‘temsil dışı’ bir rol oynamalıdır. Böylece oda daha etkin bir rol oynayabilir ve her türlü görüÅŸün dile getirilebileceÄŸi tarafsız bir alan oluÅŸturabilir. Bu meslek kuruluÅŸunda bulunanların kendi görüÅŸlerini açıklamasından daha kapsamlı bir profesyonellik ortamına ihtiyaç bulunmaktadır. Meslek kuruluÅŸunun bağımsızlığını koruması için bu gereklidir. (Meslek kuruluÅŸunun sorumluluÄŸu bağımsız bir platform oluÅŸturmak olmalıdır.) Tartışmalara, profesyonellikle ilgili görüÅŸlere açık bir ortam yaratmalıdır. Yoksa kongre öncesinde yaÅŸananlar meslek kuruluÅŸunu projenin ortağı olan Ä°stanbul Belediyesi karşısında zor durumda bırakabileceÄŸi gibi, geliÅŸmeler karşısında bağımsız tavır almasını engelleyebilir.

Sonuç:
Duyurular, ilanlar, toplantılardan baÅŸlayarak ortaya çıkan ürünlerin neredeyse tümünde bir parça bayağılık gözlemleniyor. Kongre vadisi için yapılan yarışmanın koÅŸullarının yeterince kamuya ve ilgili aktörlere mal edilememesi, yarışma sonuçlarının uygulanmaması hazırlık sürecinde yaÅŸananlar açısından kötü bir tecrübe olmuÅŸtur. Ancak bu sorunların ötesinde profesyonellik alanının nasıl dönüÅŸeceÄŸini düÅŸünmek ve tartışmak için çok daha fazla sorun olduÄŸunu tespit etmeye ihtiyaç var. Bunun için eski alışkanlıklarımızı bir kenara koyup, tartışmayı baÅŸarabilmeliyiz. Ä°lk önce ‘nasıl olsa bir iÅŸ çıkmaz’ diyen insanların tavırsız olduÄŸu, uslu uslu oturduÄŸu bir durumda eleÅŸtirel bir bakış açısına sahip insanların bir ÅŸeyler olabileceÄŸini umud ettikleri, amaçladıkları düÅŸünülmelidir. Dar görüÅŸlü yöneticilerin birinci sınıftaki insanlardan (kendilerini özgür bıraktıkları için) fazlasıyla memnun oldukları da kesindir. Ä°kinci sınıftakilerden (ve kendilerini baÅŸarılı kılacak katkılardan) rahatsız oldukları da… Açıkça söylemek gerekirse eleÅŸtiri getirenlerin, az sayıda da olsalar, bu etkinliÄŸi çok daha fazla sahiplendikleri gibi bir düÅŸünceye sahibim.

TakipYazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: büyük harf "H", küçük harf "e", küçük harf "e", sayý altý, sayý sekiz, küçük harf "e"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız