reklam

Mimarlık ve Kent Yazılarından
Diyalog 2002 - II > Aykut Köksal

Tarih: 10 Aralık 2002
Yer: Arkitera Forum

 

Bir Semt Mücadelesi ve İletişim
Yeni Mimar, Sayı 5, 02 Ağustos 2004

Moda’da on sekiz aydır süren bir mücadele veriliyor. Yerel yönetimin Moda sahiline yapmak istediği yola karşı verilen bu mücadelede sona doğru yaklaşıldı. İdare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararının ardından bir bekleme sürecine girilmişti, ama Kadir Topbaş’ın Moda’yı ziyareti ve Modalılarla yapılan toplantının ardından “otoyol” projesinin yanlışlığını kabul etmesi, mücadelenin büyük bir olasılıkla mutlu bir sonuca doğru yol aldığını gösteriyor. “Moda sahil yolu” projesinin, yerel yönetimin planlama yaklaşımından sivil katılımın rolüne dek uzanan bir dizi boyutu var; bunlar şimdiye dek çeşitli yazılarda ele alındı, hiç kuşkusuz daha da işlenecek. Ben bu kez konunun bir başka boyutuna, semt girişiminin izlediği iletişim stratejisine değinmek istiyorum.

Bugüne dek pek çok kez benzer mücadeleler vermiş olan Mimarlar Odası’nın, genellikle özel bir iletişim stratejisi izlemediğini, hukuksal mücadelenin ana argümanlarını aynı zamanda iletişimin argümanları olarak kullandığını görüyoruz. Ne var ki bu yöntemin, etkin bir iletişim çalışmasına olanak vermediğini belirtmek gerek. Hukuk savaşımı söz konusu olduğunda Mimarlar Odası’nın önemli bir bilgi birikimine sahip olduğu bir gerçek. Nitekim Moda sahil yoluna karşı açılan davalarda Oda’nın bu bilgi birikiminin son derece yararlı olduğu hemen görülüyor. Ne var ki, Mimarlar Odası Kadıköy Temsilciliği’nin de çatısı altında yer aldığı Moda Semt Girişimi, iletişime temel olan argümanları belirlerken, Oda’nın geleneksel yolundan ayrıldı ve dava dilekçesiyle iletişim, neredeyse birbirine tümüyle karşıt argümanlar üzerine inşa edildi. Aslında bu zorunluydu da: Hukuksal mücadeleyi mevcut nazım imar planı üzerine kurmak gerekiyordu ve öyle yapıldı; dava dilekçesinde, inşaatına başlanan köprülü kavşak projesinin bu plana uymadığı ve gerekli tashihler yapılmadan ihale açıldığı belirtildi, bu gerekçeler mahkeme tarafından haklı bulundu ve yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ne var ki Moda Semt Girişimi’nin temel itirazı, bir sahil yoluna yer veren söz konusu merkez nazım imar planının kendisineydi, iletişim de bunun üzerine inşa edildi ve “Moda sahili otoyol olmasın” sloganı mücadelenin ana motto’sunu oluşturdu. Kısacası, semt girişimi itirazın meşruiyet zeminini, dava dilekçesine temel oluşturan yasa, yönetmelik ya da planlarda değil, kentlinin çevre haklarında aradı, bu da iletişimin ana kavramını belirledi.

Yerel yönetimin projesi iki temel yanlışı içeriyordu: Bir yandan sahili ulaşım araçlarına devrederken Moda’yı denizden koparıyor ve rekreasyon alanlarını ortadan kaldırıyordu, bir yandan da hedeflenen ulaşım işlevini yerine getirmekten son derece uzaktı. Mücadeleye sivil katılımı sağlayacak olan, daha kolayca kavranabilecek “çevresel değerler” argümanıydı, yani sahilin otoyola dönüşecek olması. İletişim ilk başta öncelikle bu argüman üzerine oturtuldu (“otoyol” adlandırması semt girişimine aitti, ama sonunda “Moda otoyolu” projenin yerleşik adı oldu); yerel yönetim buna karşılık, sahilin bir bölümünü kurtaracak sözde-çözümler üretmeye, sahil yolunun bir parçasını tünele dönüştüren “hayali” projeler ileri sürmeye başladığında, semt girişimi iletişimi “ulaşım” eksenine kaydırdı. Uzmanların, öğretim üyelerinin görüşleri alındı, yayınladıkları deklarasyonlar medyaya iletildi ve konu Moda özelinden Kadıköy geneline aktarıldı. Böylece yerel yönetimin projesinin inandırıcılığı tümüyle ortadan kalkmış oldu.

Kamuoyuna yanlış bilgi vermemeye özen gösterilmesi, semt girişiminin iletişim çalışmasının en başta gelen özelliklerinden biriydi. Bu yüzden tüm bilgi ve belgelere ulaşılmadan medyaya “acele” açıklamalar yapılmadığını, ilk basın bülteninin temel atıldıktan bir ay sonra dağıtıldığını görüyoruz. Girişimin temsilcileri medyanın karşısına çıktığında, konuya yerel yönetim temsilcilerinden daha hakimdi.

Esen Karol’un tasarladığı afişteki tipografik düzen, “otoyol” mücadelesinin işaretine dönüştü ve iletişime bütünsellik kazandıran kimlik öğesi oldu. Moda Semt Girişimi’nin tüm iletişim öğelerinde yer verdiği bu işaret, gazetelerdeki “Moda otoyolu” haberlerinin ayrılmaz bir parçasıydı. Ama bütün bunların ötesinde, Moda Semt Girişimi’nin iletişim başarısının ardında web ortamının son derece doğru ve etkin kullanımı yatıyordu. Arkitera Mimarlık Merkezi’nin sunduğu olanaklarla hazırlanan web mekânı, kısa bir sürede, hem konunun tüm boyutlarıyla tartışıldığı yer oldu, hem de tüm bilginin derlendiği ve basına sunulduğu bir “iletişim merkezi” işlevini yüklendi.

Özetle, Modalıların sivil girişimi başarıyla sonuçlandığında, üzerinde en fazla durulması ve belki gelecek mücadeleler için ders çıkarılması gereken, izlenen “iletişim” stratejisi olacak, bu kısa yazıda değinilemeyen daha pek çok ayrıntısıyla.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz