reklam

Güneş, Ay ve Eski Dağın Eteklerinde
Diyalog 2002 - II > Selim Velioğlu

Tarih:17 Eylül 2002
Yer: Arkitera Forum

 

Güneş, Ay ve Eski Dağın Eteklerinde
Selim Velioğlu, Mimarlık Dekorasyon Dergisi Sayı:7

1.Mimarlık tarihinde bazı mimarlar dönemlerini ve sonrasını etkileyecek nitelikte yapılar yada mimari kurgular gerçekleştirme şansına erişmişlerdir.
Modern sonrası döneme ilişkin olarak, Tahran Kütüphanesi ile Von Gerkan ve Marg, Beabourg Kültür Merkezi ile Piano ve Rogers, Kresge College ile Charles Moore, Stockholm Üniversitesi Kitaplığı ile Ralph Erskine, Villette Parkı ileTschumi, Meerbusch Yerleşmesi ile Dieter Kalberer, çeşitli yapıları ile 
C. Correa, G. Behnisch, E. Gerber ve ülkemize özgü olarak da Sedat Hakkı Eldem ve Turgut Cansever, bu çerçevede hemen akla gelen bazı mimarlar ve yapılardır.

Adı geçen yapıların kanımızca iki temel özelliği;
- İçinde bulundukları Çevre ile çevreye yeni değerler kazandıracak şekilde bütünleşmeleri,
- İçlerinde barındırdıkları Program bütününe ilişkin yeni bakış açıları ve çözümler getirmeleridir.
Bu özelliklerinden dolayıdır ki sözkonusu yapılar ve içerdikleri ilkeler başka mimarları etkiler ve onların çalışmalarında yeni tatlar kazanarak yeniden hayat bulurlar.

2.1. Perde: Güneş
Kanımızca Helmut Jahn da tartışılabilir nitelikteki birçok yapıtının yanısıra yukarıda sözedilen değerde bir yapıtı gerçekleştirmiş şanslı mimarlardan
biridir.
Bu yapı Jahn'ın Argonne Programı Enerji Bölümü için tasarladığı ofis ve labratuar hacimlerinden oluşan merkezdir. Yapı kitlesi belirlediği dış mekanlar ile birlikte dairesel bir hareketin parçası olarak, konuya anlamsal olarak çok uygun düşecek ve enerji kaynağımızı simgeleyecek şekilde bir Güneş olarak tasarlanmıştır.
Kanımızca bu kitlesel kabul çerçevesinde yapı şu olumlu özellikleri içer-
mektedir;

* Yapının içerdiği programa atıfta bulunularak 21.000 m2 gibi oldukça büyük ve monoton bir yapılanmaya sonuçlanabilecek bir alan imaj değeri ' içeren şiirsel bir "büyük biçim" e dönüştürülmüştür.
* "Büyük biçim" bir yandan çevreden algılanmada merak uyandırıcı bir etki yaratırken, diğer bir yandan da yapı içindeki personelin kurumunu sahiplenmesine yardımcı olacaktır.
· Kurguda doluluk/boşluk dengesi sağlıklı olarak kurulmuştur. Kurgunun konturunun tam bir daire olmasına karşın, toplam alan yapı kitlesi ve dış mekanlar arasında paylaştırılmıştır. Böylelikle, mimari kurgunun "kitleler ve dış mekanlardan oluşan bir bütün olması gerekliliği kavramı" gündeme getirilmiş olmaktadır.

- Kullanım ölçeği açısından bakıldığında ise, dairesel duvar yüzeyleri kullanıcılar için yapı içinden ve özellikle de yapı dışından algılanmada ilginç mekan deneylerine olanak sağlamaktadır. Bu etki duvar yüzeylerinin doku ve renk düzenlemelerindeki titiz çaba ile güçlendirilmiştir.
- işlevsel olarak, ofis ve araştırma faaliyetinin doğasına uygun olarak az katlılıktan taviz verilmemiş ve görsel-eylemsel ilişkinin kolaylıkla kurulabileceği bir total mekan yaratılmıştır.
- Güneş enerjisinden yararlanan yapının bu şekilde kurgulanmasına ilişkin diğer mantıksal gerekçeler ise nefes kesicidir;
- Yapı çatıdaki pasif güneş kollektör satıhlarının maximum olabilmesi için az katlı ve yaygın çözülmüştür.
- Dairesel biçim enerji tasarrufu amacıyla da seçilmiştir, çünkü silindir en az dış cephe veren biçimdir.
- Girişte yer alan su yüzeyi mekan kalitesini arttırmak dışında, güney cephesindeki panellere güneş ışınlarını yansıtmak amacıyla kullanılmıştır.

Bu nitelikleri ile yapı, akıl ile şiirin, teknoloji ile hümanizmin bütünleşmesi açısından bir baş yapıt ve özellikle de az katlı ofisler ve labratuarlar, kütüphane ve müzeler gibi büyük m2'li yaygın kullanımlar için yararlı bir örnek

3. II. Perde: Ay Tutulması
Güneş zamanda ve mekanda yerini almıştır ama, bilgiye ve insana katkılarından dolayı, insanoğlunun kurduğu en büyük kütüphanelerden birini içinde barındırmış olan iskenderiye kentine doğru yolculuğa çıkmayı da ihmal etmemiştir.
Helmut Jahn'ın Güneş'i, yarışma raporunda da belirtildiği gibi iskenderiye'de, yanmış muhteşem kütüphanenin 20. yüzyılda yeniden doğuşunu simgeleyen, sudan yavaşça yükselmeye başlamış bir Ay'dır artık.' Snohetta grubunun birincilik kazanan projesinde bu kez de, ışıkla sıkı sıkıya ilişkin yaygın bir kullanım az katlılıktan taviz verilmeksizin, gerçek bir başyapıt olarak, çevreye yeni değerler kazandıran "büyük biçim"e dönüştürülmüştür.

4. III. Perde: Eski Dağın Eteklerinde
Eski Dağın Eteklerinde son olarak Güneş'in değil ama içerdiği ilkelerin ve etkilediği Ay'ın, iskenderiye yarışmasında ikinci olan mimarlar tarafından ustaca yorumlanarak Akropolisin eteklerine özenle taşındığı ve böylelikle dünyamızın ve yaşadığımız hayatın başka bir gerçeği olarak zamanda ve mekanda yerini aldığı rivayet olunmaktadır.

5. J.L. Borges'in dile getirdiği gibi, ancak büyük eserler zamanı tersine işletip ve belki de eleştiri yazılarının varolma nedenini oluşturmak üzere, kendilerine kaynak olan öncü eserlerini "yaratırlar", ya da ancak yerkürede bulunduğu zemine sağlam ilkelerle basan yapılar zaman ve mekan içinde yolculuğa çıkabilirler. 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz