Güneş, Ay ve Eski Dağın
Eteklerinde
Selim Velioğlu, Mimarlık Dekorasyon Dergisi
Sayı:7
1.Mimarlık tarihinde bazı mimarlar dönemlerini ve
sonrasını etkileyecek nitelikte yapılar yada mimari kurgular gerçekleştirme
şansına erişmişlerdir.
Modern sonrası döneme ilişkin olarak, Tahran Kütüphanesi ile Von Gerkan ve
Marg, Beabourg Kültür Merkezi ile Piano ve Rogers, Kresge College ile Charles
Moore, Stockholm Üniversitesi Kitaplığı ile Ralph Erskine, Villette Parkı
ileTschumi, Meerbusch Yerleşmesi ile Dieter Kalberer, çeşitli yapıları
ile
C. Correa, G. Behnisch, E. Gerber ve ülkemize özgü olarak da Sedat Hakkı
Eldem ve Turgut Cansever, bu çerçevede hemen akla gelen bazı mimarlar ve yapılardır.
Adı geçen yapıların kanımızca iki temel özelliği;
- İçinde bulundukları Çevre ile çevreye yeni değerler kazandıracak şekilde
bütünleşmeleri,
- İçlerinde barındırdıkları Program bütününe ilişkin yeni bakış açıları
ve çözümler getirmeleridir.
Bu özelliklerinden dolayıdır ki sözkonusu yapılar ve içerdikleri ilkeler
başka mimarları etkiler ve onların çalışmalarında yeni tatlar kazanarak
yeniden hayat bulurlar.
2.1. Perde: Güneş
Kanımızca Helmut Jahn da tartışılabilir nitelikteki birçok yapıtının
yanısıra yukarıda sözedilen değerde bir yapıtı gerçekleştirmiş şanslı
mimarlardan
biridir.
Bu yapı Jahn'ın Argonne Programı Enerji Bölümü için tasarladığı ofis
ve labratuar hacimlerinden oluşan merkezdir. Yapı kitlesi belirlediği dış
mekanlar ile birlikte dairesel bir hareketin parçası olarak, konuya anlamsal
olarak çok uygun düşecek ve enerji kaynağımızı simgeleyecek şekilde bir
Güneş olarak tasarlanmıştır.
Kanımızca bu kitlesel kabul çerçevesinde yapı şu olumlu özellikleri içer-
mektedir;
* Yapının içerdiği programa atıfta bulunularak
21.000 m2 gibi oldukça büyük ve monoton bir yapılanmaya sonuçlanabilecek
bir alan imaj değeri ' içeren şiirsel bir "büyük biçim" e dönüştürülmüştür.
* "Büyük biçim" bir yandan çevreden algılanmada merak uyandırıcı
bir etki yaratırken, diğer bir yandan da yapı içindeki personelin kurumunu
sahiplenmesine yardımcı olacaktır.
· Kurguda doluluk/boşluk dengesi sağlıklı olarak kurulmuştur. Kurgunun
konturunun tam bir daire olmasına karşın, toplam alan yapı kitlesi ve dış
mekanlar arasında paylaştırılmıştır. Böylelikle, mimari kurgunun
"kitleler ve dış mekanlardan oluşan bir bütün olması gerekliliği
kavramı" gündeme getirilmiş olmaktadır.
- Kullanım ölçeği açısından bakıldığında ise, dairesel duvar yüzeyleri
kullanıcılar için yapı içinden ve özellikle de yapı dışından algılanmada
ilginç mekan deneylerine olanak sağlamaktadır. Bu etki duvar yüzeylerinin
doku ve renk düzenlemelerindeki titiz çaba ile güçlendirilmiştir.
- işlevsel olarak, ofis ve araştırma faaliyetinin doğasına uygun olarak az
katlılıktan taviz verilmemiş ve görsel-eylemsel ilişkinin kolaylıkla
kurulabileceği bir total mekan yaratılmıştır.
- Güneş enerjisinden yararlanan yapının bu şekilde kurgulanmasına ilişkin
diğer mantıksal gerekçeler ise nefes kesicidir;
- Yapı çatıdaki pasif güneş kollektör satıhlarının maximum olabilmesi için
az katlı ve yaygın çözülmüştür.
- Dairesel biçim enerji tasarrufu amacıyla da seçilmiştir, çünkü silindir
en az dış cephe veren biçimdir.
- Girişte yer alan su yüzeyi mekan kalitesini arttırmak dışında, güney
cephesindeki panellere güneş ışınlarını yansıtmak amacıyla kullanılmıştır.
Bu nitelikleri ile yapı, akıl ile şiirin, teknoloji ile hümanizmin bütünleşmesi
açısından bir baş yapıt ve özellikle de az katlı ofisler ve labratuarlar,
kütüphane ve müzeler gibi büyük m2'li yaygın kullanımlar için yararlı
bir örnek
3. II. Perde: Ay Tutulması
Güneş zamanda ve mekanda yerini almıştır ama, bilgiye ve insana katkılarından
dolayı, insanoğlunun kurduğu en büyük kütüphanelerden birini içinde barındırmış
olan iskenderiye kentine doğru yolculuğa çıkmayı da ihmal etmemiştir.
Helmut Jahn'ın Güneş'i, yarışma raporunda da belirtildiği gibi
iskenderiye'de, yanmış muhteşem kütüphanenin 20. yüzyılda yeniden doğuşunu
simgeleyen, sudan yavaşça yükselmeye başlamış bir Ay'dır artık.'
Snohetta grubunun birincilik kazanan projesinde bu kez de, ışıkla sıkı sıkıya
ilişkin yaygın bir kullanım az katlılıktan taviz verilmeksizin, gerçek bir
başyapıt olarak, çevreye yeni değerler kazandıran "büyük biçim"e
dönüştürülmüştür.
4. III. Perde: Eski
Dağın Eteklerinde
Eski Dağın Eteklerinde son olarak Güneş'in değil ama içerdiği
ilkelerin ve etkilediği Ay'ın, iskenderiye yarışmasında ikinci olan
mimarlar tarafından ustaca yorumlanarak Akropolisin eteklerine özenle taşındığı
ve böylelikle dünyamızın ve yaşadığımız hayatın başka bir gerçeği
olarak zamanda ve mekanda yerini aldığı rivayet olunmaktadır.
5. J.L. Borges'in dile getirdiği gibi, ancak büyük eserler zamanı tersine
işletip ve belki de eleştiri yazılarının varolma nedenini oluşturmak üzere,
kendilerine kaynak olan öncü eserlerini "yaratırlar", ya da ancak
yerkürede bulunduğu zemine sağlam ilkelerle basan yapılar zaman ve mekan içinde
yolculuğa çıkabilirler.
|