İkinci dünya savaşında trakya savunmasında kullanılmak üzere inşa
edilmiş "korugan" olarak adlandırılan Yapıların etrafında yol
kenarı, sazlık ortası bir arazi. Çekmece gölü kenarında bakımsız bir
bitki örtüsüyle kaplı Etrafında çok fazla yapılaşma olmayan bir yol geçen
hanı.
Koruganların bulunduğu alan ve yakın çevresi şu andaki haliyle fazla yoğun
olmasada belirli Nedenlerden dolayı (dinlenme, piknik, balık avlama vb.) İnsanlar
için bir durak noktası.
Fakat plansız ve kontrolsüz bir şekilde kullanılması sonucunda yapılar
ve bitki örtüsü zarar görmüş durumda. İşlevsiz oldukları için
koruganlarda geçmişte güvenlik ve savunma adına inşa edilmişken şu anda
ıssızlığı Daha çok arttırmaktalar...
Koruganlar kendi içerisinde ve dışarıdada garip bir etkiye sahip.
Karayolundan herhangi bir araçla yaklaşırken Yapısı itibariyle kolay kolay
hissedilemiyor. Hissedilse bile o anda yolda olan için çoğu zaman bir şey
ifade etmiyor. Fiziksel olarak içinde bulunmadığımız bir savaştan geriye
kalan tek somut anı, betonarme bir biçimde Ve paranoyak bir psikolojiyle etrafı
izlemeye devam ediyor.
Tüm bu sorunların ışığında koruganların ve yakın çevresinin yeniden
tanımlanmasını sağlamak ve Mekanlaşmasını hızlandırmak projenin başlıca
kriterlerinden biri haline geldi. Sürdürülebilirlik konusu ve program, tasarım
sürecindeki diğer etkenleri oluşturdu.
Koruganların etrafında oluşacak olan yeni, arazi üzerindeki kritik olan
noktaların birleşiminden Oluşan bir izle ortaya çıktı. Bu kritik alanlar
farklı izleme noktaları, eğim, göl ve mevcut ağaçlardı. Arazinin
kendisinin ne ifade ettiğini önyargısız bir şekilde bulmak amaçlandı. Bir
bakıma koruganların arasında Bir rota oluştu. Bu izin bitki örtüsünün içinden
geçen, kullanıcıya ait basit bir yol olduğuna Karar verildi ve bu fikir bir
ahşap güverte ve iskele olarak somutlaştı.
Yolun belli noktalarında farklı işlevlere ait yada kullanıcının karar
vereceği işleve ait alanlar oluşturuldu. Bu alanlar yolu ısıran sürdürülebilir
kabuklarla hacimlere dönüştü. Böylece proje bir iz üzerinde parçalı Kütlelerden
oluşan bir yapı olarak ortaya çıktı.
Yapıya ilk ulaşılan noktada yani iki koruganın sırtsırta verdiği
alanda girişi düşey katmanlarla/filtrelerle belirlendi. Bu nokta sembolik bir
başlangıç olmasından öte gelecekteki işlevsel değişime bağlı olarak
kontrollü giriş çıkışların sağlanabileceği bir kapı olarakta düşünülebilir.
Girişten sonra ulaşılan mekanlar sanal ortam/kitaplık, sergi/toplantı ve
cafre/seyir aslında tamamiyle birbirinin tekrarı olan ve aynı şekilde üretilmiş
şeffaf hacimlerdir. Fakat aynı zamanda güneş kırıcılar sayesinde başka işlevler
içinde uygun ortamlar sağlayabilmektedirler.
Proje Ekibi:
Birge Yıldırım (İ.T.Ü.)
Alper Çakıroğlu (Y.T.Ü.)
» Projeye ait görselleri
incelemek için tıklayın.
|