Köşe Yazısı

Habitat II’nin 10. Yıl Mevlütü

Yazan: Erbatur Çavuşoğlu Tarih: 18 Ocak 2007

10 yıl geçti üstünden. Habitat’ı yeniden düÅŸünürken içim sızlıyor, aklımda eski bir ÅŸarkı “Bir zamanlar aşık olmuÅŸtum ama ÅŸimdi ismi neydi unuttum”… Toplumsal bellek Habitat’la baÅŸlayan umutları kör kuyularda merdivensiz bıraktı, mutabık kalınan Ulusal Eylem Planı ve bu çerçevede verilen sözler yok sayıldı, öylesine ölüydü ki Habitat, sanki hiç yaÅŸamamıştı, 1984 romanındakine benzer bir “yenikonuÅŸ” manevrasıyla kayıtlardan adı çıkarıldı, sembolik kutlamaların çok sevildiÄŸi bu coÄŸrafyada 10. yıl mevlütü bile yapılmadı…

Oysa takvimler 1996 Haziran’ını gösterdiÄŸinde BoÄŸaz Köprüsü’nün üstündeki vatandaÅŸ “6 milyar dünyalıya rezil ettiniz beni!” diye bağırarak intihar teÅŸebbüsünde bulunuyordu. Habibat II’nin önemini kavradığı aÅŸikardı. Aynı günlerde televizyondaki reklamlar “6 milyar dünyalı İstanbul’a geliyor” diye söylemekteydi zira.

Yüzyılın ve bin yılın en son üst düzey zirvesine İstanbul’un evsahipliÄŸi yapmasıyla kent gerçekten de zirvenin önemine uygun tedbir ve hazırlıklara sahne olmaktaydı. Kongre vadisinde yerlere alelacele ve özensizce döÅŸenen habitat tuÄŸlaları bugün hala her yaÄŸmurda paçalarımızı ya da karşıdan geleninkini ıslatmakta. YaÅŸamalanı (Habitat) adlı bir toplantı için sokak kedi ve köpekleri toplatıldı hatta kimi iddialara göre acımasızca öldürüldü, bölgedeki ayyaÅŸ ve müdavimler de vadi dışına sürüldüler. Vadiyi çevreleyen güvenlik duvarları, kapılar, yenilenen cepheler ve kent mobilyaları ise hijyenikleÅŸtirilen vadiden hatıralarımızda kalanlardan bazıları.

Zirvenin Önemi ve Beklentiler
İstanbul’da düzenlenen ve kent zirvesi olarak adlandırılan Habitat II, gerçekten de katılımcıların sayısı ve niteliÄŸi bakımından büyük önem arz etmekteydi. Yerel ve merkezi iktidarların temsilcileri ile çok çeÅŸitli meslek gruplarından uzmanları ve sivil toplum kuruluÅŸlarını beraber çalışmaya ve düÅŸünmeye çağırması yeni bir demokrasi kültürünü çağırıyordu.

1976 yılında Vancouver’da yapılan Habitat I dönemin anlayışı gereÄŸi devlet merkezli ve çözüm önerilerinde de kamuyu yetkili kılan politikaları ön plana çıkarmıştı. 1992 yılında Rio’daki “Çevre ve Kalkınma Konferansı”, 1994 yılında Kahire’de yapılan “Nüfus ve Kalkınma Konferansı”, 1995 yılında Kopenhag’daki “Sosyal Kalkınma Zirvesi” ve yine 1995’te Pekin’deki “Dünya Kadın Konferansı” gibi uluslararası üst düzey yetkililerin katılımıyla gerçekleÅŸen konferansların ardından ortaya çıkan sorun ve çözümlerin Habitat II Kent Zirvesi ile mekansal olarak ve geniÅŸ katılımla deÄŸerlendirilecek olmasıydı, İstanbul’daki organizasyonu önemli kılan.

Konferans, sivil toplumun karar alma süreçlerine aktif katılımı ve hükümet, sivil toplum ve üniversitelerden bütün aktörlerin iÅŸbirliÄŸi ile ortak bir raporun hazırlanması yönünden de az sayıdaki örnekleri arasında baÅŸarılı oldu. Dahası, hazırlanan raporun masada bırakılmamasına ve çeÅŸitli yerelliklerde geliÅŸtirilen yerel gündemlerle izlenmesine karar verildi.
Belki 6 milyar dünyalı gelmedi İstanbul’a, gelenlerin sayısı 20 bin civarındaydı ama çok önemli konumlardaki kiÅŸilerin geliÅŸi ve yaÅŸam alanlarımızın geleceÄŸi hakkındaki ulusal eylem planlarının yanısıra küresel eylem planının da ortaya konması açısından çok nitelikli bir katılım olduÄŸu söylenmelidir.

Konferans öncesinde ve süresince yapılan yoÄŸun tartışmaların bir ürünü olan raporda, yeni tanıtılan ve/veya insan yerleÅŸimlerinin doÄŸasını ve iliÅŸkilerini yakalamak adına eskilerinin yerine önerilen ya da içeriÄŸi deÄŸiÅŸen birçok ilgi çekici kavram ve karar yer almıştı. Bunların arasında yer alan sürdürülebilirlik, demokrasi, katılım, yönetiÅŸim, ÅŸeffaflık, hesap verebilirlik, yapabilirlik, konut hakkı gibi kavramlar oldukça önemliydi.

Kavramlar Seti ve Yeni Kentsellik Anlayışı
Habitat raporu demokrasi anlayışındaki dönüÅŸüm ve yeni taleplerin yarattığı 3’lü bir kavram setinden söz etmektedir. Farklı bir yönetim anlayışı için yeni bir baÄŸlam oluÅŸması, bunun için de toplumun birtakım kapasitelerinin geliÅŸmiÅŸ olması gerekmektedir. Kentli BaÄŸlılığı (civic enagement)–Yapabilir Kılma (enablement)–YönetiÅŸim (governance) anlayışının yerleÅŸmesiyle ortaya çıkacak yeni demokrasi ve kentsellik ulusal raporda ÅŸu ÅŸekilde tanımlanmıştır. “Kentte yaÅŸayanların sivil örgütlenmesindeki baÅŸarılarını sadece dıştan verilen kararlara tepki göstermek ve kararları etkilemek biçiminde tanımlamak önemli bir eksikliÄŸi içermektedir. Sivil toplum örgütlerinin baÅŸarısını, devlet ve piyasa tarafından karşılanamayan gereksinimleri karşılamak ya da kendi sorunlarını çözmek için kendilerinin örgütlenmesi olarak tanımlamak doÄŸru olur” [Habitat Ulusal Raporu, s:69].

KüreselleÅŸen dünyada kentli/yurttaÅŸ baÄŸlılığının sınırları yereli aÅŸmış, küresel düzeye ulaÅŸmıştır. “Kentli baÄŸlılığı, her kadın ve erkeÄŸin birey olarak temel haklarının bulunması yanısıra, diÄŸerlerinin haklarını koruma ve beldesinde ortak iyiye katkıda bulunma sorumluluÄŸu üzerinde durmaktadır” [Habitat Ulusal Raporu, s:79].

STK’ların iÅŸlev yüklenen özneler ve etkin aktörler olabilmelerini saÄŸlayabilecek, sivil toplum eksenli bir denetimi olanaklı kılacak olan “Yapabilir Kılma, bir yandan aktörlerin genelleÅŸtirilmiÅŸ kapasitesinin geliÅŸtirilmesi, öte yandan ortamın izin verici hale getirilmesiyle saÄŸlanabilir. Aktörlerin genelleÅŸtirilmiÅŸ kapasitesi, siyasal güce ulaÅŸabilirliÄŸi, parasal gücü, ortaklık kurabilme güvenine ya da saygınlığına sahip olması, bilgi ve teknolojiye eriÅŸebilirliÄŸi artırılarak geliÅŸtirilebilir. Ortamın izin verici hale getirilmesi, aşırı kural ve düzenlemelerin engel olmaktan çıkarılması, fırsatlar hakkında bilgiye ulaÅŸabilmesinin saÄŸlanması, kapasitesini geliÅŸtirmek isteyenlere ortamın duyarlılığının artırılması vb. yollarla saÄŸlanabilir” [Habitat Ulusal Raporu, s:79].

Kentli baÄŸlılığı üretilip, yapabilir kılınan aktörlerin nitelikli yerleÅŸmeler gerçekleÅŸtirebilmeleri için gerekli yönlendirici mekanizma ise YönetiÅŸim olarak tanımlanmaktadır. “YönetiÅŸim ile bir yandan yönlendirme gücüne sahip hükümet dışı aktörleri de içeren esnek bir yapılaÅŸma kastedilirken, demokratiklik, açıklık, hesap verme, çoÄŸulculuk, kararın ilgililere en yakın yerde üretilmesi (subsidarity) gibi ilkelere de iÅŸaret edilmiÅŸ olmaktadır” [Habitat Ulusal Raporu, s:80].
Habitat II bir yerleÅŸmenin gerçekleÅŸtirmesi gereken temel ilkeleri ise sürdürülebilirlik, yaÅŸanabilirlik ve hakçalık baÅŸlıklarında toplamıştır.

Sadece ekolojik bir kavram olmanın ötesinde ekonomik ve toplumsal kalkınmayı da içerecek ÅŸekilde geniÅŸleyen Sürdürülebilirlik kavramı gelecek nesillerin de yaÅŸam ortamlarında yeterli temiz hava, su, toprak, besin ve enerjiyi bulabilmesine yöneliktir.

İnsanın beden ve akıl saÄŸlığı için gerekli konfor, güven ve huzur koÅŸulları açısından deÄŸerlendirilen YaÅŸanabilirlik ise; can ve mal güvenliÄŸi, yeterli miktar ve saÄŸlık standardında su, atık suların uygun ÅŸekilde uzaklaÅŸtırılması, çöp, hava kirliliÄŸi, doÄŸal afet riski, haberleÅŸme altyapısı, donatı standartları, tarihsel derinlik, çeÅŸitlilik ve kültürel miras, okunaklılık, ulaşım, gürültü gibi kriterlere baÄŸlı olarak ölçülebilmektedir.

Fransız Devrimi'nden beri insanlığın gündeminde olan, yerleÅŸmelerin sürdürülebilir ve yaÅŸanabilir olması açısından merkezi bir öneme sahip kavram Hakçalık’tır. “Hakçalık, bir toplumda kadın ve erkek, çocuk ve genç, din, ırk, ve siyasal tercih farkı gözetmeden; herkesin, konut, giyim, gıda ve saÄŸlık hizmeti gibi temel gereksinimlerinin karşılanmasıyla, yoksulluÄŸun yok edilmesi koÅŸulu yanısıra, herkesin eÄŸitimde, yaratıcı ve verimli geçim yollarını serbestçe seçmede ve kiÅŸisel, manevi, kültürel ve sosyal geliÅŸmesini saÄŸlamada fırsat eÅŸitliÄŸine sahip olması; herkesin doÄŸal ve kültürel kaynakların korunmasında yaÅŸanabilir yerleÅŸmelerin oluÅŸmasında eÅŸit hak ve sorumluluÄŸu bulunması; herkesin kamusal karar süreçlerine katılmakta eÅŸit fırsatlara sahip olması ve herkesin haklarının ihlal edilmesini önleyen mekanizmalara eÅŸit olarak ulaÅŸabilmesi diye tanımlanmaktadır” [Habitat II Ulusal Rapor s:79]. Bu baÄŸlamda; bölgeler arası eÅŸitsizlikler, yerleÅŸme içi eÅŸitsizlikler, etnik eÅŸitsizlikler, siyasal eÅŸitsizlikler, sınıfsal ve gelir temelli eÅŸitsizlikler, inanç ve mezhep temelli eÅŸitsizlikler, cinsiyet temelli eÅŸitsizlikler, dezavantajlılığa ve yaÅŸa baÄŸlı eÅŸitsizlikler toplumun hakça yaÅŸayıp yaÅŸamadığının göstergeleri olarak seçilmiÅŸtir.

Sürdürülebilir insan yerleÅŸmelerini hedefeleyen Kent Zirvesi’nin en öne çıkan sloganı “konut hakkı” ve “herkes için konut” olmuÅŸtur. Bu baÄŸlamda kent planlama varoluÅŸ nedeni olan kamu yararını ve savunucu planlama anlayışını yeniden keÅŸfetmiÅŸ, mimarlık alanında bunun yansıması yoksullar için mimarlık olmuÅŸtur.

Zirvenin Ardından
Kent Zirvesi Habitat II organizasyonunun 1994 yılında BaÅŸbakanlıkça TOKİ’ye verilmesi zamanında eleÅŸtiriler almışsa da organizasyon sorunsuz denebilecek ÅŸekilde tamamlanmıştır. Ancak, konferansın baÅŸarılı olduÄŸunu söyleyebilmek için organizasyonun sonuçlarından çok sonuçların gerçekleÅŸtirildiÄŸini gözlemlemek gerekmektedir. Konferans sonunda hazırlanan Prensipler ve Taahhütler Bildirgesi, Küresel Eylem Planı, Ulusal Rapor ve Eylem Planı, bugün akibeti meçhul olan Ulusal Rapor İzleme Komitesi’nin çalışmalarıyla hayata geçmeliydi, ancak olmadı. 10 yıl sonra bugün nereye vardığımızı anlamak için kentlerimize ve kentbilim söylemine ÅŸöyle bir bakmak yeterli olacaktır. Habitat ile ön plana çıkan kavramlar kimi akademik metinlerin ve siyasal söylemlerin arasında sıkışmakta, uygulama alanı bulamamaktadır. Herkese konut sloganı da iyiden iyiye gözden düÅŸmüÅŸ durumdadır.

Habitat II deneyimi, unutulmak istenircesine gündemden ve anılardan silinmiÅŸtir. 10 yılın ardından bir deÄŸerlendirme ve bilanço analizi önerileri ilgi görmemiÅŸtir. Yıllar sonra bir planlama giriÅŸimi olarak deÄŸerlendirilebilecek İMP tarafından yapılan İstanbul planlarının Habitat süreçlerindeki ilke ve kararlardan bihaber bir anlayışta yapılması aslında sessiz bir mevlüt olarak düÅŸünülebilir. Ancak bu mevlüt okunacaksa, sembolik minare de kongre vadisine kondurulan gökkafesten baÅŸkası olmamalıdır…

------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak: Habitat II Türkiye Ulusal Rapor ve Eylem Planı, Ankara, 1996.

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: büyük harf "A", büyük harf "D", büyük harf "V", küçük harf "b", küçük harf "y", büyük harf "P"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız