Köşe Yazısı

Sanal Ortamda Tasarım Eğitimi

Yazan: Figen Gül Tarih: 2 Eylül 2009
Son on senedir, tasarım eğitiminde sanal ortamın kullanılması giderek yaygınlaşıyor. İki ayrı uluslararası takım çalışmasına stüdyo yöneticisi olarak katıldım.

İlk yaptığımız stüdyo Küresel Takım Çalışması (Global Teamwork) adı altında, ben Sidney Üniversitesi'nde çalışırken, İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte 2006 senesinde gerçekleştirildi. Tasarım lisans öğrencileri ve Bilgi Teknolojileri yüksek lisans programı öğrencilerinden oluşan ellibeş kişilik geniş bir grubun katılımı ile gerçekleşen bu takım çalışmasında öğrenciler birbirinden ilginç logo, web sitesi ve çeşitli mekan tasarımları gerçekleştirdiler. Beşer kişilik on bir takıma ayrılmış olan öğrenciler, web üzerinde tasarladıkları grup sitelerinde tasarım sürecini ve takım çalışmasına ait her türlü iletişim ve yönetim bilgilerini kayıt altında tuttular. Sidney Üniversitesi'nden ben ve Dr. Xiangyu Wang ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gülen Çağdaş, Tanyel Türkaslan ve Hakan Tong bu takım çalışmasını yönettik ve değerlendirdik.

Küresel Takım Çalışması öğrencilerimizin Active Worlds (3 boyutlu sanal dünya), Groupboard (2 boyutlu takım çalışması platformu) gibi çeşitli ileri tasarım teknolojileri ile tanıştığı; Messenger, Skype ya da elektronik posta gibi günlük hayatta daha yaygın olarak kullanılan iletişim ortamlarında uzmanlaştıkları; deniz aşırı arkadaşlıklar edindikleri ve farklı kültürleri tanıdıkları çok başarılı bir stüdyo oldu. Bu çalışma biz eğitimciler içinde oldukça faydalı oldu çünkü bu deneyimden bizlerde öğrencilerimiz gibi pek çok şey öğrendik. Bu ilk sanal stüdyo deneyimimiz bizlerin bir sonraki takım çalışmasını daha etkili hale getirmemizde çok faydalı oldu.

Öğrencilerimizin yaptığı tasarımlardan örnek vermek gerekirse, aşağıdaki resimde web sitesi ve logo tasarımından örnekler yer almaktadır. Her iki ülkedeki öğrenciler her ne kadar bu takım çalışmasında uyum halinde çalışmış olduklarını belirtseler de, saat farkı (9 saat), kültür ve dil farklılıklarından kaynaklanan bazı anlaşmazlıklar yaşadıklarını da söylediler. Mesela Sidney'deki bir grup öğrenci karşı takımdan bazı öğrencilerin yaptıkları esprileri komik bulmadıklarından ya da anlamadıklarından yakınmıştı. Bu grup Türk ve Socceroose kelimelerini bir araya getirmeye çalışarak bir logo üzerinde çalışıyordu. Sidney'deki öğrenciler, Avustralya futbol milli takımının lakabı Socceroose ile Türk kelimesini bir araya getirip Turkaroos kelimesini grup ismi olarak teklif etmişler. Tabi bu teklif doğal olarak kelimelerdeki bağlantıyı yakalayamayan İstanbul'daki öğrenciler için biraz manasız bir logo olmuştu (Resim 1). Bu tür takım çalışmalarında her iki grubunda birbirini tanıması ve belirli deneyimleri yaşamış olması, son ürünün kalitesi açısından oldukça önemli etkendir.

Resim 1

Bu takım çalışması bünyesinde, öğrencilerimiz 2 boyutlu tasarımın yanı sıra Active Worlds ismindeki Sidney Üniversitesi'nin server sistemi üzerinden çalışan, sanal bir dünyada çeşitli mekan tasarımları da gerçekleştirdiler. Aşağıdaki resimde bu çalışmalardan bazı örnekleri görmek mümkün. Dünyada pek çok üniversite Active Worlds'ün çeşitli sürümlerine ev sahipliği yapıyor ve bunların pek çoğu da görsel olarak birbirine çok benziyor. Bunun en büyük sebebi, bu sanal dünyada tasarımın ancak kütüphanede kayıtlı olan elemanları kullanılarak yapılabiliyor olması, örneğin su ve peyzaj öğeleri, duvar veya pencere elemanları ile bunların üzerindeki malzemeler kütüphane sistemi içinde ve önceden hazır edilmiş durumda. Özel üç boyutlu elemanların yaratılması da mümkün aslında ama bu bir dizi teknik işlem ve server sistemine yükleme yapmayı gerektiriyor ve ancak ileri derecede sistemi bilen ve şifre bilgilerine sahip kullanıcılar tarafından yapılabiliyor.

Bazı öğrencilerimiz Active Worlds deneyiminden çok olumlu bahsederken bir kısım öğrencimiz de kütüphane elemanlarının görsel sıkıcılığından, tam olarak istedikleri etkiyi yaratmanın zorluklarından ve bu durumun yaratıcılıklarını kısıtladığından bahsettiler. Tam bu noktada yeni bir sanal dünya arayışına geçtik ve son senelerde oldukça popüler olan Second Life'ı keşfettik.

Bu yazıda bahsetmek istediğim ikinci sanal tasarım stüdyosunu, 2007 senesinde Second Life adındaki sanal dünya içinde gerçekleştirdik. Linkedin Laboratuvarı'nın bir ürünü olan Second Life sadece eğitimciler için değil aynı zamanda eğlence, pazarlama, turizm, sağlık, ekonomi, askeri eğitim gibi daha burada hepsini sayamayacağım pek çok sektörün de kullanım alanları bulduğu sanal bir dünyadır. Second Life özellikle eğitim sektöründe artan bir ilgi görmekte, öyle ki bu sanal dünyada sanal konferanslar, sanal sağlık eğitimleri, canlandırma içeren (simulation) her türlü eğitim ve takım çalışmaları yapılmaktadır. Second Life ayrıca gündüz-gece, rüzgar gibi çeşitli doğa olaylarını da başka sanal dünyaların aksine barındırıp, yerçekiminden bağımsız tasarım yapma imkanı sağlıyor. Örneğin gökyüzünde, boşlukta ve su altında strüktür ile ilgili bir endişe taşımadan bina tasarımı yapmak mümkün.

Özellikle eğitime ayrılmış adaları bulunan Second Life'taki, bu sanal tasarım stüdyosu biri Avustralya'dan diğeri Tayland'tan olmak üzere mimarlık eğitimi veren iki üniversitenin katılımı ile gerçekleşti. NU Genesis adını verdiğimiz sanal adamızda, stüdyonun yürütücüleri, Newcastle Üniversitesi'nden ben, Dr. Ning Gu ve Dr. Anthony Williams ve Rangsit Üniversitesi'nden Dr. Walaiporn Nakapan idi. Altmışa yakın mimarlık lisans öğrencisinin katıldığı bu takım çalışması adayı kullanım alanlarına bölmeyi amaçlayan küçük bir tasarım yarışması ile başladı. Jüri olarak bu şehircilik içeren tasarım probleminde adayı gökyüzü, yeryüzü ve su altı olmak üzere üç kullanım bölgesine ayıran projenin önerisini beğendik. Adayı üç ayrı kullanım bölgesine ayıran bu proje sayesinde, bu küçük NU Genesis adasında kalabalık öğrenci grubumuza yetecek kadar arsa tahsis ederek mekan problemini çözmüş olduk. Öğrenciler beşer ve altışar kişilik gruplara ayrıldılar ve her gruptan bu takım çalışmasının ürünü olarak kendilerine ayrılan arazi üzerinde sanal bir ev tasarlamalarını istedik. Aşağıdaki resimde sanal ev tasarımlarından seçilmiş örnekler görmektesiniz.

Öğrencilerden özgür ve yaratıcı düşünmelerini ve seçecekleri bir konsept üzerine tasarımlarını kurgulamalarını istedik. Örneğin bir ile işaretli tasarım gökyüzünde bahçe kavramından yola çıkarak, rahatlatıcı ve dinlendirici bahçeler içermekteydi. Özellikle bu öneri fiziki çevrede yapılabilecek bahçe tasarımlarına en yakın olanı olarak tanımlanabilir. İkidekideki tasarım yeryüzünde konumlanmış ve "Archi-Bio" ismini taşıyor. Biyolojik mekanizmaların eklemlenerek üremesi fikrinden yola çıkarak, bir oda modülünün tekrarı ve birbirine eklenerek dinamik şekilde büyüyebildiği bir ev tasarlanmıştır. Üç ise "Metamorphosis" olarak adlandırılmış ve su altında Krishnamurti'nin "çatışmasız yaşamak" felsefesinden yola çıkarak, materyalist dünyanın bireyin iç dünyasıyla olan çatışmasına vurgu yapmak isteniyor. Tasarım su altında farklı seviyelerde çeşitli ambiyanslarda odalar yaratarak bireyin bilinç ve algılamasına gönderme yapmayı hedefliyor. Dördüncü resimde de öğrenciler gökyüzünde uçuşan küplerden oluşan bir ev tasarımı ortaya koydular. Evin sakinleri her biri farklı bir fonksiyonu içeren bu küpler arasında uçarak gezinebiliyorlar. Beşinci örnek ise sanal dünyalardaki yer çekimsiz olma kavramından yola çıkıyor. Yerçekiminin olmadığı bu ortamda bir küre olarak düşünülen ev bir küre formunda, evin kendisi ve mekanlar içerisindeki objeler, eşyalar uçuşuyor, adeta havada asılı kalıyor. Son olarak bahsetmek istediğim sanal ev projesi ise ‘})i({' ismini taşıyor. Bu sembol küçük bir kelebeği temsil ediyor, kelebek ise bireyin düşünce özgürlüğünü. Bu bağlamda bu sanal ev duvarlarında sürekli olarak değişen şiirlerin yer aldığı bir iletişim mekanı olmayı amaç ediniyor.

Second Life tasarım stüdyosunda öğrencilerimizin tasarım sürecinde form esaslı ve konsept esaslı olmak üzere çok ayrı iki yaklaşım geliştirdiklerini gözlemledik. Bazı gruplar tasarımlarına değişik form araştırmaları yaparak başladılar, ardından bu forma uygun bir konsept bulmaya çalıştılar. Bu öğrenciler çok hızla bir çözüm yakaladılar ve tasarımı detaylandırmak için daha fazla vakit ayırabildiler. Diğer bazı gruplar ise, önce bir konsepte karar verdiler ve buna uygun formu daha sonra araştırmaya başladılar. Bu gruplar ilk aşamada fikir üzerinde oldukça yavaş ilerledilerse de sonuçta eriştikleri çözümler oldukça başarılı ve içerikli tasarımlar oldu.

Sanal stüdyo deneyiminden hepimizin öğrendiği pek çok şey oldu. İlk başta öğrencilerimiz geleneksel tasarım stüdyolarında yapmaya alışkın oldukları projelerden çok farklı olarak daha soyut ve özgür düşünmeye zorladılar kendilerini. Kuşkusuz deniz aşırı bir grup tasarımcı ile takım çalışmasının çeşitli zorluklarını ve iyi zaman yönetimi, liderlik v.b. becerilerini geliştirme fırsatını da elde ettiler.

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "n", sayý üç, büyük harf "X", büyük harf "A", sayý sekiz, büyük harf "M"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız