Köşe Yazısı

Levent'in Parkları Satılık!

Yazan: Haydar Karabey Tarih: 15 Nisan 2004

1950'lerde genç Türkiye Cumhuriyeti'nin uygulamaya koyduÄŸu ModernleÅŸme Programı uygulanıyor.

İşte bu yıllarda BaÅŸkent Ankara'dan sonra İstanbul'da da Levent ÇiftliÄŸi'nde modern bir mahalle kuruluyor (Ankara'da bu anlamda planlanmış yaratılmış olan ilk yer, yönetici merkeze yakın olarak düÅŸünülen SaraçoÄŸlu Mahallesi'dir). Levent, bahçeli düzende planlanmış bir orta sınıf mahallesi. Gene de 1950'li yılların "modernist" anlayışıyla tasarlanmış olan Levent Mahallesi'nin, dönemin çaÄŸdaÅŸ yaÅŸamının gerekleri olan her türden hizmeti saÄŸlayabilecek ölçekte donatımlara (okul, çarşı, parklar, saÄŸlık ocağı, cami vb.) sahip olduÄŸunu görüyoruz.

Bugünkü Levent semtinin çekirdeÄŸini oluÅŸturan Levent'in ilk kısım evlerinin yapımına, Emlak Kredi Bankası toplu konut projeleri çerçevesinde 1947 yılında baÅŸlanmış, birinci mahalle 1950'de bitirilmiÅŸtir. Üç mahalleli birinci Levent ve 4. Levent olarak iki ayrı dönemde yapılan yerleÅŸimin proje müellifi, Prof. Kemal Ahmet Aru'dur. Kendisiyle yapılan bir konuÅŸmada, planlama çalışmasının 1947'lerde baÅŸladığını söylüyor. Aru'nun açıklamalarına göre "40 paranın 1 kuruÅŸ olduÄŸu" o tarihlerde Emlak Kredi Bankası Levent arazisinin metre karesini 1.5 kuruÅŸa almış. Bu alanda 700 bahçeli evden oluÅŸan bir plan önerilmiÅŸ. 4.Levent'in ise 1.Levent'ten farklı bir kavramla geliÅŸtirildiÄŸini belirtiyor Aru. Emlak Kredi Bankası'nın yöneticileri 1.Levent tarzı bir yapılanma talep etmiÅŸler ve Sayın Aru bu bölgenin daha belirgin ÅŸehir görüntüleri verecek bir tarzda planlanmasını, böylece, ileride ÅŸehirle bütünleÅŸmenin saÄŸlanmasını önermiÅŸ ve farklı bir toplu konut mimarisi uygulamış. Aralarında Bedri Rahmi EyuboÄŸlu, Eren EyüboÄŸlu ve Sabri Berkel'in de bulunduÄŸu birçok sanatçının mozaikleriyle süslenen 4.Levent de bu ÅŸekilde doÄŸmuÅŸ. O da 1945'lerden biraz daha sonraki bir dönemin kentsel göstergesi.

Levent projesi, 1960'da tamamlandı. Cumhuriyet dönemi yöneticilerinin modern kent yaÅŸamına örnek oluÅŸturması için bilinç ve kararlılıkla gerçekleÅŸtirdiÄŸi bir kaç yerleÅŸimden biri olan Levent, aynı zamanda artık günümüzde yetiÅŸkin yaÅŸta yaklaşık 30.000 aÄŸacı ile de dönemine göre çok ilerici bir ekolojik projedir. Aynı nedenle de bugün İstanbul Metropolü çapında bir yeÅŸil alan, bir "bahçe-ÅŸehir"dir.

Uygar bir ülkede, böylesine dönem ve anlayışların temel göstergesi olan bu tür yerleÅŸimlerin (bugün artık bu dört mahalleye bir semt demek belki daha doÄŸru) birer anıt olarak tarihsel, sosyal ve mimari özellikleriyle özenle korunduklarını, gerekli çaÄŸdaÅŸlaÅŸmalarının ise vahÅŸi spekülasyona teslim edilmeden, özenle hazırlanmış planlarla gerçekleÅŸtirildiÄŸini biliyoruz.

Biz buradaki geliÅŸim sürecine dönelim: Yıllarla İstanbul Türkiye'nin diÄŸer yörelerinden çok daha büyük bir hızla büyüyor, kalabalıklaşıyor…

Yıl 1980:
Türkiye globalleÅŸen dünya ile bütünleÅŸiyor. Bu dönemin nimetleri yanısıra, kültürel yaÅŸama ve kültürel mirasa olumsuz etkileri de olacaktır.
Gene de bu tarihte, Levent giriÅŸindeki parktaki (Büyükdere Caddesi'ne bakan, ve Levent'in bir anlamda kapısı olan parkta) bir tabela dikkat çekiyor :

"ÇaÄŸdaÅŸ Åžehircilik ÖrneÄŸi Levent'e hoÅŸgeldiniz!" (imza: Emlak Bankası)

YIL 1990: Aynı parkta bir Bankanın gökdeleni yükselmektedir (önce Demirbank, sonra HSBC, ÅŸimdi?)…
Burada biraz duralım. Büyük olasılıkla bu park, zamanında bir yeÅŸil alan olarak tescil edilmiÅŸtir. Zaten, elimizdeki Aru çizimlerinde buranın bir park olduÄŸu belirtilmiÅŸ. Ama belki projenin (ve arazinin) sahibi olan Emlak Bankası, burayı "kamuya terk" etmemiÅŸtir. O zamanlar, bu ve benzeri parkları, bir gün satarız diye düÅŸündüklerini pek sanmıyorum. Zamanla, buranın nasıl bir süreçle Demirbank'ın eline geçtiÄŸinin ve orada nasıl böyle bir imar hakkı (altı-yedi emsal gibi) verildiÄŸinin incelenmesi ise bizi aÅŸar!

Biz kendi öykümüze devam edelim: 1980'lerden bu yana İstanbul'un, BoÄŸaz köprülerinin de katkısıyla Kuzeye doÄŸru büyümesiyle Maslak koridoru tam bir gökdelenler bahçesine dönüÅŸür. Kulelendirilen bölgenin arka bahçesi, destek hizmetlerinin mekanı (bunca reklam ajansının Levent'e yerleÅŸmekte oluÅŸu, zaman-mekan-sermaye-iÅŸ ilÅŸkileri akışı açısından incelenmeye deÄŸmez mi?) eÄŸlenme yemek yeme mekanı, otoparkı, klima-jeneratör avlusu ve çöplüÄŸü ise Levent olacaktır.

O büyük ofislerin gölgesinde yetiÅŸen küçüklü büyüklü yüzlerce iÅŸyeri Levent evlerini iÅŸgal eder…

Ofis destek hizmetleri, veya destek ofisleri, café-barlar, restoran-gece kulüpleri, sayısız anaokulları (yönetici-burjuva sınıfımızın minikleri için herhalde), hayvan hastaneleri (her halde yönetici sınıfımız evcil hayvan düÅŸkünlüÄŸü krizinde), sayısız kebapçı (yönetici sınıfımız saÄŸlığına hiç dikkat etmiyor demek ki) ve bunların yüzlerce, binlerce arabası ve servis otobüsü….

Bu süreçte, Levent yapılarının içi her anlamda, yani insanları ile, duvarları ile boÅŸaltılır. AÄŸaçlar acımasızca kesilir, Belediyeye göre, ruhsatlar verilmez ama tüm yapılar dönüÅŸüverir. Levent tarihsel geliÅŸme içinde normal konut statüsünden, önce kent merkezinde bahçeli prestij villalar bölgesine, sonra da aylık kirası onbinlerce dolarla ifade edilen gökdelenlerin kılcal uzantıları olan mini plazalar yığınına dönüÅŸmektedir.

Bunca hareketin olduÄŸu yerden bereket eksik kalır mı hiç? Ev-arsa spekülasyonu öyle bir boyut alır ki, bu hareketliliÄŸe artık bu mekan dar gelmeye baÅŸlar.

Bu arada, aynı cadde üzerinde, konumuz Levent'e göre biraz daha Kuzeyde, Emlak Bankası kendi, "özel" ve hepimizin bildiÄŸi ilginç tarihsel sürecinde evrilmektedir.

Tarihin bu -ikili- örgüsü sonucunda, yani arz ve talep yaratıcılarının bu çapraşık ve engellenemez evrimi sonucunda, Levent'te bazı baÅŸka parklar da el deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸlar. İlkokulun yanıbaşındaki Merkez Park gene bizim anlayamayacağımız bir biçimde bir baÅŸka yatırımcı grubun eline geçer.
Bu dünyada, mülkiyet elbette kutsaldır ve bu grup da doÄŸallıkla mülkiyetini geliÅŸtirmek ister ve bu parkta bir inÅŸaat yapmaya kalkışır. Ancak ne yazık ki artık çevredeki vatandaÅŸ da uyanmıştır ve "buraya inÅŸaat yaptırmayız" diye kıyamet koparırlar. Malik de inÅŸaattan (galiba- belki- ÅŸimdilik?) vazgeçer.
Günümüzde, bu park, tel örgüler ardında kim tarafından ve kime karşı olduÄŸu bilinmez bir biçimde "korunuyor".

Geldik 2004 yılının Nisan ayına:
Bir baÅŸka Levent parkındayız. AÄŸaçlar henüz yeÅŸeriyor, sokak sakinlerinin kendi olanaklarıyla diktiÄŸi çiçekler yeni yeni açıyor. Çevredeki okullardan çıkan kimi çocuklar her zamanki gibi orada burada toplanmış laflıyor. Kimisi çaktırmadan sigara içiyor, bir bölümü ilkbaharın da katkısıyla flörtteler. Bir yaÅŸlı hanım market torbalarını yanına koyduÄŸu bir bankta nefesleniyor. Gençlere bakıp da hayta hallerine kızıyor mu yoksa o da biraz gençleÅŸiyor mu bilemiyorum.
Kameramız biraz geri çekiliyor ve: görüntüye bir bez afiÅŸ giriyor: "Emlak GYO AÅž den satılık arsa" (Resim 1). Hay Allah!


Resim 1

MeÄŸer 55 yıldır (yazıyla ellibeÅŸ yıl, dile kolay, bu parkta tanışan çiftlerin torunu bile olmuÅŸtur!) semtin park bildiÄŸi bu yeÅŸil alan bir "arsa" imiÅŸ!

Neyse, bu defa satıcılar bu parkın elli yıllık aÄŸaçlarına kocaman bir afiÅŸ asarak durumu "afiÅŸe" etmiÅŸler de semtli de erken uyanmış. Ne yapsalar?

AfiÅŸteki numara çevrilip "Ne iÅŸ?" diye bir soru yöneltildiÄŸinde, telefona çıkan ÅŸahıslar, buranın bir park olduÄŸunun elbette görülebildiÄŸini, ancak sahibi tarfından da elbette satılabileceiÄŸini belirttiler (haklı olarak). Bizler de hayretler içinde "peki bunu kim alır, ne yapar?" diye -haklı olarak ve ÅŸaÅŸkınlıkla- sorduÄŸmuzda, aldığımız yanıt, gerçekten ülkemiz ve çağımız adına (ve de Belediyelerimizin prestiji açısından) aydınlatıcı oldu:

"Orası da artık alıcı ile Belediye arasında çözülecek bir konudur…"
Benim, burada Emlak GYO. AÅž.'ye bir çaÄŸrım var:
Gelsinler, bir defa da tarihe geçecek bir kahramanlık yapsınlar ve yılların iÅŸletme zararını yarım asırdır insanların kullandığı parkları satarak çıkarmaya çalışmasınlar. İlla satılacaksa, bu parkları, 55 yıl önce aldıkları fiattan, örneÄŸin birer liraya, gerçek sahiplerine, yani Levent halkına satsınlar.

Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "w", sayý yedi, küçük harf "b", küçük harf "t", büyük harf "U", küçük harf "f"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız