Köşe Yazısı

Kent Ãœzerine Notlar: 3

Yazan: Güven Arif Sargın Tarih: 19 Ağustos 2005

Özelde Ankara ve Ä°stanbul olmak üzere, bütün büyük kentlerimizin yeni bir siyasi, idari ve hukuki kıskaca sürüklendiÄŸini savlamak, sanırız, kahince bir davranış olmasa gerek.1 Yakın zamanda kentsel dönüÅŸüm yasası baÄŸlamında yerel yönetimlerin kısır siyasasına terk edilen kentlerimizin geleceÄŸi, bizim son iki yazımızda açmaya çalıştığımız sorun alanlarını örneklemesi açısından önemli gibi duruyor: Birincisi, kullanım deÄŸeri ve artı-deÄŸer arasındaki gerilim aracılığıyla, mülkiyet üzerinden rant edinimini öncelikli gören kapitalist sistemin sürdürülebilir bir mecraya sistemli bir biçimde itelenmesi; ikincisi ise, tarihselliÄŸi yadsımanaz bütün bu sürecin doÄŸal bir “geliÅŸimmiÅŸ”cesine söylemsel güç edinimi. Daha önce de deÄŸindiÄŸimiz gibi, artı-deÄŸeri cepheye süren kapitalist, emeÄŸin deÄŸerini ölçülebilir dolayısıyla denetlenebilir bir sürecin parçası olarak deÄŸerlendirir ve dolayısıyla emek, alınıp satılan, takas edilen ve pazarda sayısallaÅŸtırılabilen iÅŸaretlere indirgenir. Bu tür indirgemeci bir ekonomik yapılanmanın meÅŸruiyeti ise, bizi ikinci önemli soruna yöneltir: Toplumsal devinimlere bağıl, sosyal güçler aracılığıyla ÅŸekillendirilen ve her ÅŸeyden öte, tarihselliÄŸi olan bütün bu geliÅŸmeler, “hayat-ı hakikat” olarak kamunun bilgisine sunulur. Burada ayırdına varılması gereken ÅŸeyin, tarihsel olanın doÄŸal olana kaydırılması süresince, sosyal baÄŸlamın ve kültürel ortamların biçimlendirilmesi yönündeki büyük siyasi istenç ve bu istenci iÅŸlevsel kılmaya yönelik düzeneÄŸin kendisidir. Kısacası, sıradan kentlinin bilgisi dahilinde olan, toprak ediniminden elde edilen artı-deÄŸerin meÅŸruiyeti ve bunun doÄŸal bir oluÅŸumun ürünü olduÄŸudur.

Kente iliÅŸkin büyük ölçekli tasarrufları, salt büyükÅŸehir belediyelerinin yetkisine devreden “kentsel dönüÅŸüm yasası”nı bu açıdan okumak olasıdır: kentsel alanların deÄŸer edinimini denetleyen akılcı araç ve bu araçları iÅŸletecek aktörlerin noksanlığı, kapitalist düzeneÄŸin insafına terk edilmiÅŸ bir deÄŸer üretimine yol açacaktır. Burada söz konusu edilenin, sermayedarın istenciyle biçimlenmiÅŸ ve mülkiyete dayalı bir artı-deÄŸer edinimi olduÄŸunun bilinmesi gerekir. Üstelik, mülkiyet esaslı bir düzeneÄŸin meÅŸruiyeti ise sorgusuz kabul görmektedir. Bir diÄŸer deyiÅŸle, bütün su süreç içerisinde gerek yerel yönetici erk, gerekse bu sürecin oluÅŸumuna katkıda bulunan sosyal aktörler, mülkiyet üzerinden edinilen artı-deÄŸeri kazanılmış bir “hak” kabul ederek, bireysel mülkiyeti kutsayan bir söylemi üretmekten geri kalmaz. Gerçekte, kamu yararından çok bireysel mülkiyet hakkını savunan bütün bu söylemlerde, bir tür iktidar arayışının izlerini yakalamak olasıdır. Gerçekte Lefebvre’in de deÄŸindiÄŸi gibi, kapitalist düzenekte, iktidar ve mevcut mülkiyet iliÅŸkileri arasında açık bir mücadele söz konusudur: hiç ÅŸüphesiz ki, iktidarın gücü mülkiyet edinimiyle doÄŸru orantılı gibi görünmektedir. 2

Ä°ÅŸte bu noktada, mülkiyetin önemli bir vasfına, mekansallaÅŸabilme gizilgücüne özellikle deÄŸinmek gerekir. Sol yazın alanında üzerinde uzlaşılan ÅŸey, kapitalizmin hayatta kalabilmesi için gerekli toplumsal üretim iliÅŸkilerinin, sürekliliÄŸi olan bir ortamda yeniden üretimi üzerinedir. Yeniden üretimin ise mekan aracılığıyla olduÄŸunu koÅŸulsuz kabul etmek gerekir. Lefebvre’in de ısrarla tartıştığı gibi, kapitalizm mekana yerleÅŸerek ve mekanı üreterek kendisini deÄŸiÅŸen koÅŸullar altında sürdürülebilir kılar. Bu tür bir bakma biçimiyle yorumlandığında, ailenin yeniden üretimi (biyolojik) ve iÅŸgücünün yeniden üretimi kadar, üretimin toplumsal iliÅŸkilerinin yeniden üretiminin de önemli olduÄŸunun teyit edilmesi bir gerekliliktir. Kent, eninde sonunda, üretimin toplumsal iliÅŸkilerinin yeniden üretiminin yığılma noktasıdır. Dolayısıyla kapitalist toplumsal örgütlenme, kendisini yeniden üretecek bir mekansallaÅŸmayı göreve çağırır ve kenti kapitalist geliÅŸmenin öznesi konumuna indirger.

Kapitalist toplumsal örgütlenmeyi sürdüren bir siyasanın, ne denli özgürleÅŸtirici bir mekansallaÅŸmayı iÅŸlevsel kılacağı burada sorgulanmalıdır. Kentsel dönüÅŸüm adına, soyut bir düzleme taşınan deÄŸer edinimini, tasarlanan mülkiyet iliÅŸkileri aracılığıyla meÅŸru kılan bütün operasyonların, eninde sonunda, yukarıda betimlediÄŸimiz kapitalizmin sürekliliÄŸini saÄŸlayan manevralar olduÄŸunun bilinmesi gerekir. Dolayısıyla burada, kentin, soyut mekan tasavvurlarının egemenliÄŸinden kurtarıcı, bir baÅŸka siyasi mecraya itelenmesi söz konusu olmalıdır. Bir diÄŸer deyiÅŸle, hem yerel ve merkezi iktidarın hem de kapitalist üretim biçiminin hegemonyasını kırıcı ütopyalara ve bu ütopyaları gündelik hayata indirgeyecek stratejilere gereksinim vardır.3 Bunun köktenci ve biraz da cesur bir beklenti olduÄŸunu burada belirtelim; ancak, Lefebvre’in özgün söyleminin de, bu çerçevede anlam kazandığını yineleyelim. O’na göre birincil ödev, mülkiyet iliÅŸkilerinin kapitalist düzeneÄŸin sürdürülebilirliÄŸindeki etkin rolünün kavranması ve gündelik hayatın, mekanın kökten dönüÅŸümüyle doÄŸrudan ilintili olduÄŸunun teyit edilmesidir. Ä°ÅŸte tam bu noktada mekanın, merkeze yerleÅŸik iktidardan koparılarak, denetim altına alınması gerekir. Mekanın denetimi öncelikle mülkiyet iliÅŸkilerinin denetimini zorunlu kılar. Ancak burada istenilen ÅŸey, salt mevcut durumun betimlenmesinden öte, neyin olanaklı olduÄŸunun anlaşılması olmalıdır ve ileriye yönelik olası tasarılar aracılığıyla, bütün mülkiyet iliÅŸkilerin, bir anlamda, ters yüz edilmesi gerekir. Ters yüz edilme süresince, farklı stratejilerin gündeme gelmesi kaçınılmazdır.

Kentsel dönüÅŸüm yasası ve tasarılarına iliÅŸkin ütopya ve stratejilere bir sonraki yazımızda devam edeceÄŸiz; bununla birlikte bu noktada, hem eÅŸitlikçi ve özgürleÅŸtirici, hem de ahlaki bir sorumlulukla karşı karşıya kaldığımızı özellikle belirterek, ‘notlarımızı’ bitirelim.

Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "w", büyük harf "H", küçük harf "m", sayý 9, sayý iki, sayý üç

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız