reklam

Tiyatro Yazılarından
Diyalog 2002 - II
> Aykut Köksal

Tarih: 10 Aralık 2002
Yer: Arkitera Forum

 

Tümel Tiyatro Üzerine
Dünya, 10 Mart 1979

I
Tiyatral mekânın bütün olarak kavrandığı, oyun alanının Uyanış Çağı'ndan bugüne süregelen biçimiyle (İtalyan sahnesi, kutu sahne ya da yanılsama sahnesi diye adlandırdığımız bu oyun alanının oluşumu, Helen Tiyatrosu'nda skene'nin apollonsu içine kapanmasına dek uzanır) ortadan kalktığı tümel tiyatro'da, oyunda temel yapı kurucu yönetmen değildir, daha doğru bir deyişle, geleneksel anlamıyla yönetmen yoktur (çünkü oyunun sahneye konulması söz konusu değildir). Geleneksel kutu sahneli tiyatroda, sahne mekânı çevrenin betimlendiği ve baştan sona oyunun sürdüğü yer olmaktan öte hiçbir anlambilimsel yük taşımaz. Bu yüzden yönetmen mekânın okunmasıyla ilgilenmez (dural bir veri olan sahne mekânı vardır yalnızca). Tümel tiyatro ise mekân-zamansal kuruluşun okunmasına dayanır. Yalnızca metinsel gerçeklik değil, oyunun yorumu da mekân-zamansal kuruluşun okunmasıyla ortaya çıkacaktır. Geleneksel sahnede, dekorcu oyunun oluşumunda ikincil bir görev yüklenirken (dekor'un aynı zamanda bezeme anlamına geldiğini anımsayalım), tümel tiyatro'da mekân düzenleyici yapı kurucu kişidir. Yönetmen ya mekân düzenleyiciliği de yüklenecektir, ya da mekân düzenleyicinin kurduğu yapının içini doldurmakla yetinecektir.

Mekân-zamansal kuruluşun okunması göstergebilimsel bir çalışmayı da birlikte getirir. Yeni tiyatral yapının, anlambilimsel ve biçim-ruhbilimsel yüklere göre çözümlenmesine el verecek bir çalışmadır bu. Mekân-zamansal yapıyla metin arasındaki bağ, ancak bu çözümlemeyle açığa çıkarılır.

II
Yazarın ortaya koyduğu oyunu değil metni ele alacaktır tümel tiyatro. Ne ki, yazarın metni geleneksel tiyatronun dural verileri içinde kurmuş olması, metnin çoğu yerde öne ya da arda doğru kendini sürdürmesini engeller. Tümel tiyatro metni de yeniden üretecektir.

Oyunun dural sahne mekânına kapatılması, yazarı, tiyatral yapıyı kurmada ikincil yan öğelerden yararlanmaya iter. Örnekse, Aziz Nesin'in Bişey Yap Met'inde, dışardakiler/içerdekiler soyutlaması vurgulanırken, dışardakiler sürekli dalgalanmayla gidip gelen dış-seslerle verilir. Tümel tiyatro, Nesin'in metnini ele aldığında bu soyutlamayı tümel yapıya aktaracak, dışardakiler mekân-zamansal devinimle, yatayda ve düşeyde gelişen, seyirciyi n'inci boyutta kavrayan oyun alanına katılacaktır (metinsel gerçekliğin, yorumun mekân-zamansal kuruluşa yansıtılması bu denli yalınkat değildir kuşkusuz, karmaşık bir süreci içerir; ne ki bu yalın örnek de, tümel tiyatro'nun metne nasıl yaklaşacağını gösterir).

Kapıların Dışında da (Wolfgang Borchert) benzeş bir soyutlama içerir (Kapı'nın önü ve ardı). Ne ki, Borchert de oyunu geleneksel yapı bağlamında düşündüğünden, bu soyutlamayı yalnızca tek boyuta, zaman boyutuna yansıtmış, bu ise, metnin kendini budamasını, kendine sınırlar çizmesinin getirmiştir (soyutlama salt dış öğelerle ve zamansal bölümlenmeyle aktarılır). Oyunda, kapı'nın öte yakasında, fantastik bir katman da (yine zaman boyutuna bağlı olarak) kendini ele verir (Elbe rmağı ve düş). Tümel tiyatro, üst-katmanlaşmayla, Borchert'in metnindeki soyutlamayı mekân-zamansal kuruluşa aktarırken, fantastik boyutu da alt-katmanlaşmayla yansıtacak, metnin özgür gelişimine, kendini tamamlamasına olanak tanıyacaktır (çünkü katmanlaşma mekânda eşzamanlı varoluşu da içerecektir). Görüldüğü gibi, mekân-zamansal kuruluşla metin arasındaki eytişimsel ilişki, birbirlerini karşılıklı yaratmaları kurar tümel tiyatro'yu. Bu da, tümel tiyatro'nun kendi yazarını yaratmasını zorunlu kılar.

III
Tümel tiyatro kendi oyuncusunu da yaratmak zorundadır. Mekân-zamansal kuruluş ancak oyuncunun varoluşuyla tiyatral yapıya dönüşür. Ne var, bütünselliğini kazanmış tiyatral mekânla (bu bütünün bir parçası olan seyirciyle), oyuncunun ilişkisi (iletişimi) yeni bir oyunculuk anlayışı getirir. Bu ise, yorumla mekân-zamansal konum/devinim arasındaki ilişkinin bilincine varmış bir oyunculuktur (bu bağlamda Meyerhold ve Grotowski'nin çalışmaları anımsanmalı).

IV
Bugüne dek, tümel tiyatro adlandırmasının değişik kullanımları olmuştur. Sahneye ya da oditoryuma eksenel dönme verilmesi gibi mekanik olanaklardan, sinemadan, çağın getirdiği tüm tiyatro dışı uygulayımlardan yararlanmayı amaçlayan, ne ki tiyatronun kendi temel olanaklarını bir yana iten tiyatroya da tümel tiyatro denmiştir (Grotowski, Yoksul Tiyatroya Doğru adlı yapıtında bu anlamda kullanır tümel tiyatro'yu). Mimar Gropius da, üç ayrı oyun alanı seyirci ilişkisi seçeneği içeren değişken tiyatro tasarısına tümel tiyatro adını vermiştir. Her iki anlamının da dışında kullanıyorum tümel tiyatro'yu. Çevresel tiyatro, çevre düzenlemesi adlandırmalarınınsa, bu tiyatronun özünü yeterince vermediği kanısındayım.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz