reklam

Sorular & Cevaplar
Diyalog 2003 > Ayşe Orbay

Tarih: 18 Şubat 2003
Yer: Arkitera Forum

cube

Merhaba Ayşe Hanım,

Yaptığınız işlere baktığımızda restorasyon konusunda uzmanlaşmış olduğunuz izlenebiliyor. Mimar Sinan'dan başka dünya çapında bir mimar çıkaramayan bir ülkede mimari anlamda en çok tartışılan konu da korumacılık ve restorasyon haliyle.

Bu konuda iş üretmiş biri olarak Türkiye'de restorasyon uygulamaları yaparken ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Gerek yasal düzenlemeler konusunda, gerekse işçilik ve malzeme temini konusunda nelerin gelişmesi gerekir sizce?

Ercümend Kalmık Vakfı müzesine yaptığınız ek ile modern mimariye bakışınızın da ilginç olduğunu düşünüyorum. Türkiye'deki genel korumacılık anlayışı ise eskisi gibi yapmak, yeni bir şeye asla tahammül etmemek gibi geliyor. Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz?

Ayşe Orbay

Bu ülkede çok önemli yapıların restorasyon işleri kamu kurumları tarafından ihale yolu ile en düşük fiyatı veren müteahhit firmalara verilerek gerçekleştiriliyor. Sonuç tam bir felaket. Bu uygulamalar doğru süre ve bütçe ayrılarak doğrudan uzman kişilere yaptırılabilecek şekilde yasal düzenlemelere gereksinim olduğu kesin. İşçilik ve malzeme temini konusunda aşılamaz sorunlar yok bence.

Eskinin yanına yeni bir ek yaparken kriterler çok farklı olabilir. Kalmık Müzesinin restore edilen ahşap ev bölümündeki müdahalelerin birçoğu evin mevcut mimarisinin bütünlüğünü bozmama amacını taşırlar ve dolayısı ile müdahalelerin tek tek farkedilir olması gibi bir çaba yoktur. Oysa ev ile bahçe arasına yerleştirilen ekin üstlendiği görev farklıdır. Ekin mevcut binadan farklılaşan, onu tekrarlamayan mimarisi ahşap binanın okunmasını kolaylaştırır. Tek bir ana mekandan ve cam yüzeylerden oluşan yeni ek, ahşap eve sıkışıp kaldığı yeni kent bağlamında bir mekansal açılım imkanı getirir.


bitkin

soru

mimari ofisin omru ne kadardir?

Ayşe Orbay

Türkiye’de mimari tasarım hizmeti yaparak emeğinin karşılığını almak hiç kolay değil. Mimari doğrulardan ödün vermeden bunu yapmak çok daha da zor. Sanırım mimarın maddi ve manevi dayanma gücü ile sınırlı bir büronun ömrü.


puduhepa

Merhaba

...................................................................................................
Asıl işleri mimari yapıyı korumak olan Mimarların kendi işlerini bırakarak yapı süslemelerinin restorasyonunu bu konudaki eksik bilgilerine rağmen yaptıklarını görüyoruz , neden bu işlerin uzman olan Restoratörlere bırakılmadığını merak ediyorum......?

Ülkemizde Restoratörlük Mimarlığın tekelinde gibi görülüyor ve Mimarlarında büyük gayretleri sonucunda Restoratörler uzman oldukları konularda bilgisiz Mimarların alt kadrolarında çalışmak zorunda kalıyorlar.......!

Restoratörler ve bu mesleğin eğitimi konusunda ne düşünüyorsunuz...........?

sevgiler..............

Ayşe Orbay

Restorasyon uygulaması sırasında farklı uzmanlık alanlarının iş birliği gerekiyor. Mimarın ve farklı alanlarda uzmanlaşmış restoratörlerin görev alanlarının çatışması söz konusu değil sanırım. Taş, ahşap, kalem işi restorasyonu gibi alanlarda deneyimli restoratörlerin sayısı arttıkça, mimarların da bu hizmeti doğru kişilerden alma alışkanlığı oluşacaktır diye düşünüyorum.


emocan

Question bir soru

Bir mimar olarak gelecegin mimar adaylarina, calismalari konusunda tavsiyeleriniz nelerdir ? Yani iyi bir mimar olmak ne demektir ?

Ayşe Orbay

Mimarlık eğitimi okulla bitmiyor. İyi bir mimar olmanın yolu bir ustanın yanında çıraklık da gerektiriyor.


Aykut Köksal

Sevgili Ayşe,

Yanıtı uzun ama kendisi çok kısa bir sorum var: Cansever mimarlığını ve bu mimarlığın senin üretimin üzerindeki etkisini değerlendirebilir misin? Eğer böyle bir beslenmeden söz edilebilirse bunun düşünsel arka planda da bir örtüşme alanı taşıdığı söylenebilir mi? Başka bir deyişle, Cansever mimarlığını tanımlayan paradigmaya kendini ne kadar yakın görüyorsun?

Ayşe Orbay

Cansever’in mimarisinin düşünsel arka planı ile birlikte beni çok etkilediğine ve etkilemeğe devam edeceğine şüphe yok.

Tasarım yaparken bir dizi ana karar oluşturmak, daha sonraki aşamalardaki kararları bu çerçevenin içinde doğru şekilde yerleştirmek gerekiyor. Mimari bağlama ilişkin verileri doğru değerlendirmiş olmak önemli, iyi bir malzeme, yapım tekniği ve strüktür bilgisine gereksinim var, ama bunlar sonuca ulaşmak için yeterli olmuyor. İşin en zor kısmı da burada başlıyor. Yol ayrımlarında, birden fazla çözüm karşısında seçim yapmak zorunda kalındığında fazlası gerekiyor. Cansever bu seçimleri sahip olduğu bir dünya tasavvuru içine yerleştirebilen bir insan. Hatta mimarisinin şiirsel olabildiği az sayıdaki mimarlardan. Bodrum Ertegün Evi’nde mevcut taş bina ile bahçe arasına yerleştirdiği ek şiirsel bir güzelliğe sahip.

Cansever’i tanımasaydım, yaptıklarım farklı bir yerde olurdu. Bir tasarımcı olarak doğu ve osmanlı mimarisine, eğitimin verebildiğinden farklı bakabilmeyi ona borçluyum. Cansever’in, gerek tasarımda gerek düşünsel planda, modernist tavır ile osmanlı mimarisi arasında kurduğu ilişki benim için çok yol gösterici oldu.


rennie

Mimarlık tarihi açısından son derece zengin bir ülkede yaşamamıza rağmen hala restorasyon ve koruma konularında sorunlar yaşayan bir meslek grubuna aitiz. Sizce mimarlık fakültelerindeki restorasyon eğitimi yeterli mi yoksa bu alanda eğitim vermek için uzmanlaşmış okulların mı açılması gerekli? İtalya'nın bu konudaki başarısı neye dayanıyor sizce?

Tarihi bir bina ya da yer çeşitli dönemlerde farklı eklemeler, değişiklikler geçirmiş oluyor genelde. Bu tip bir proje size geldiğinde yaklaşımınız nasıl oluyor? Hangi katmanı baz alıp restorasyonu uyguluyorsunuz?

Ayşe Orbay 

Türkiye’deki koruma ve buna bağlı olarak restorasyon alanında varolan sorunlar bu ülkenin kültürel sorunları ile doğrudan ilişkili bence. Geçmişini hatırda tutmak için yeterince çaba gösteren bir toplum olduğumuzu düşünmüyorum. İtalya’da bu durum tam tersi. İlkokuldan başlayarak insanlara yaşadıkları kentin mimari mirasını kavrayabilmeleri için eğitim veriliyor. Korunabilmiş bir osmanlı kenti görebilmek için Filibe’ye gitmeniz gerekiyor ise bu sorunun kökeninde mimarlık eğitimini aşan faktörler bulunuyor diye düşünüyorum.
Korumanın doğru yapılabilmesi için korunması gerekli (kent ölçeğinden ince yapı ölçeğine kadar) mimarinin değerlerinin doğru anlaşılmış olması gerekir. Yani düşünsel bir geri planı olmayan koruma çabasının pek başarı şansı da yok. Mesala bir osmanlı evinin strüktür-cephe ilişkisi ortadan kaldıran bir restorasyonun bence hiçbir değeri olamaz. Oysa bu hata ahşap ev kalmayınca kadar tekrarlanıp duruldu. Evlerden geriye kötü kaplama cepheler kaldı.
Bir yapıda farklı dönem ekleri olabilir tabi. Önemli olan binanın mimari bütünlüğü ve taşıdığı mimari değeri doğru kavramış olmak bence. Farklı dönem eklerinin bu bütünlük içinde değerlendirilmesi gerekir. Ben müdahalenin, yapının mimari değerlerinin açığa çıkarılması, daha iyi anlaşılabilir ve tadına varılabilir kılınması amacı ile yapılması gerektiğini düşünüyorum.


gamze özbayram

Fotoğrafları Ayaspaşa' dan başlatmışsın, anılar canlandı.
Tebrikler, başarılarının devamını dilerim. Sevgi ve selamlarımla,

Ayşe Orbay


airbag

Ayşe Hanım

Ülkemizde her yıl yüzlerce bayan mimar adayı mezun olmasına rağmen bunlardan sadece çok azı mimarlık ortamında yer bulabiliyor. Kendi ofisinin başına geçebilenler ise neredeyse hiç yok.
Kendi ofisine sahip olan bir bayan mimar olarak Türkiye'deki az sayıdaki örneklerdensiniz.

Bu durumu siz nasıl gözlemliyor ve yorumluyorsunuz?
Böyle bir ortam içerisinde siz kendi konumunuza nasıl ulaştınız?

Ayşe Orbay

Toplumumuz oldukça ataerkil, bu yalnız mimari değil, birçok başka meslek dalında da böyle zaten. Ama kendi bürosuna sahip birçok bayan mimar da var Türkiye’de. Ben kendimi az sayıdaki örneklerden biri olarak görmedim.

Benim konumuma nasıl ulaştığım sorusuna gelince, meslek hayatımın başında Kalmık Müzesi’ni yapabilmek şanstı. Birçok kişi tarafından gezilebilen bir yapı olması yine şanstı. Daha sonraki işlerin çoğu Kalmık Müzesi’ni yapmış olmaktan ötürü bana verildi.


pulp

Merhaba,
İtalya ve Türkiye'yi restorasyon alanında karşılaştırdığınızda Türkiye'de nelerin değişmesi gerektiğini düşünüyorsunuz??
Teşekkür ederim.

Ayşe Orbay

Koruma ve restorasyon alanlarında İtalya'yı ve Türkiye'yi Rennie'ye verdiğim cevabımda kıyaslamıştım.


egemege

Smile Kentsel koruma

Merhaba Ayşe Hanım,
Sizinle ilgili birkaç sefer övgü dolu sözler duydum, başarılı bir koruma mimarısınız anladığım kadarıyla. Padişahlar sergisi düzenlemenizi de gezdim ve çok güzel buldum.
Koruma alanında çalışan bir plancı olarak sorum: korumanın kentsel boyutuyla ilginiz nasıl, kent planlaması - kentsel koruma ölçeklerinde çalıştınız mı, çalışmayı düşünüyor ya da önemli buluyor musunuz? Teşekkür ederim.

Ayşe Orbay

Korumanın kentsel boyutu tabiki çok önemli, korumaya kent ölçeğinden başlanması gerekir zaten. Benim bu ölçekte bir proje çalışmam olmadı. Ama bu ülkede bunu gerçekleştirmenin fırsatını kaçırmak üzereyiz sanırım, belki de kaçırdık.

Bundan sonra yok edilen kentlerin rekonstrüksiyonlarını yapabiliriz ancak.


mer

Merhabalar,
Eski bir yapıya yeni bir ek yaparken ya da Topkapı Sarayı örneğinde olduğu gibi mekanın içinde çalışmalar yaparken ne gibi kriterler sizin için öncelik taşıyor.

Teşekkürler.

Ayşe Orbay

Yeni bir yapı yapsanız da, eski bir yapıya müdahale etseniz de kriterler çok değişmiyor bence. Her seferinde önceden varolan bir bağlamda birtakım ekler yapılıyor. Bu bağlamı doğru anlamak, başka bağlamlar için üretilmiş çözümleri taşıma yanılgısına düşmemek gerek diye düşünüyorum.


mona

Merhaba,

güncel basında tarihi bir binanın kurtulduğu, yeniden canlandığı, hayata döndüğü ya da filanca inşaat firmasının başarılı restorasyonu gibi başlıklar altındaki sevindirici haberler verildiğinde, o binanın yapılan uygulamalarda geri dönülmez zararlara maruz kalarak katledildiğini görüyoruz. Bu durum toplumda zaten çok az olan korumacılık zihniyetini çarpıklaştıran oldukça önemli bir etken.

Basının bu konuda bilinçlenmesi ve halkın da doğruyu yanlıştan ayırması için ne yapılabilir?

Bir binanın kötü restore edilerek zarar görmesi, hiç restore edilmiyerek yok olmaya terk edilmesinden daha iyidir, görüşünü de katılıyor musunuz?

Teşekkürler...

Ayşe Orbay

Oldukça zor bir konu bu. Nitelikli çalışmaların artması insanlara karşılaştırma yolu doğru ile yanlışı ayırt edebilmeleri imkanı yaratabilir belki. Son derece yozlaşmış bir mimari çevrede insanlardan iyinin tanımını yapabilmelerini beklemek kolay değil.

Eğer yapılan restorasyon geri dönüşsüz bir şekilde binayı tahrip edecekse elbette hiç yapılmaması daha doğru. Restorasyon adı altında mimari ucubeler yaratıp onları geleceğe taşımaya çalışmanın doğru bir yanı yok bence.


FluXuS

?

sizce ; 20. yüzyıl sonu Türkiye Mimarlığı neden (?)
Turgut Cansever gibi, ontolojik bir insan varlığı tanımından hareket ederek yeni bir dil ve tektonik kuran bir mimarlık yerine,
görüntü avcılığından müzdarip <ready-made(!)sever> yapıları ayrı ayrı nesneler olarak gören ve herhangi bir kamusal mekan kurma becerisi sıfırın altında "ara kesit fakiri" bir mimarlık üretiyor?


ve sizce modernlik nedir?

Ayşe Orbay

20. yüzyıl sonu Türkiyesi yalnız mimarlıkda değil, diğer tüm sanat alanlarında da fakir üretimlerle meşgul. Bu geniş bir alanda ele alınarak cevaplanmaya çalışılması gereken bir konu. Benim uzmanlık alanımı aşıyor sanırım.

Mimaride modernlikse eğer kastedilen, bitmiş biçimleri bir başlangıç verisi olarak alıp yola çıkılarak yapılan tasarım anlayışının tam tersi. Önce biçimi tanımlayıp strüktürü içine yerleştirmeğe çalışınca modernizmin de sonu geliyor. Modern mimarinin başyapıtlardan biçimsel klişeler üretilmeye başlandığı andan itibaren modernist bir tavırdan söz etmek mümkün olmuyor.


zafer akay

Question

kalmık müzesinde mevcut yapıyı olağanüstü güzellikte restore ederken yanına da yeni bir mücevher yerleştirmenizi hayranlıkla izledik. bu yapının bendeki etkisinin restorasyon ile yaratıcılık arasındaki çok önemli bir bağlantıyı düşündürmek olduğunu söyleyebilirim. yapının geçmişteki işlevi, bunun hatırlanması, yeni işlevler için yapılacak düzenlemeler bence tartışmaya değer çok derinlikli konular. sizden biraz yaratıcılık ve restorasyon ilişkisini irdelemenizi isteyeceğim.

bir ipucu olarak da, yanıtlamak isterseniz, tophane'yi siz restore etseydiniz yer döşemesi için neler düşünürdünüz sorusunu ortaya atıyorum.

istanbul'un güzel yapıtlarınızla zenginleşmesini diliyorum.

Ayşe Orbay

Ben mimari tasarımı bir yaratıcılık süreci olarak görmekten kaçınıyorum sanırım. Bir mimari bağlamda ne gibi değerler mevcut, onlar ne şekilde ortaya çıkarılıp nasıl eklerle zenginleştirilebilir diyerek yaklaşmaya çalışıyorum. Yeni bir yapının tasarımında da restorasyonda da bu mümkün. Restorasyon sırasında ekler yaparken mevcut binanın mimarisini zenginleştirmek mümkün. Restorasyonda mevcut olana yapılan bir ek yeni mimari okuma fırsatları veriyor. Mevcut bir unsuru tekrarlayarak veya kontrastlar oluşturarak onu güçlendirmeniz mümkün. Kalmık Müzesi’nin ek binasının moloz taş duvarları, kalın brüt beton kolonları ve geniş cam yüzeyleri ahşap evde olmayan unsurlar. Aradaki kontrast ahşap evin mimarisinin tadına varabilmek için yeni imkanlar oluşturuyor. Yine boşlukta tek başına duran brüt beton kolonun gerideki moloz taş duvar yüzeyi ile ilişkisi benzer bir örnek. Bu birliktelik her ikisine tek başlarına var oldukları durumdan farklı bir kimlik kazandırıyor. Benim için mimarlık yapmak bu noktada çok keyifli olmaya başlıyor.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz