
cube
Merhaba Ayşe Hanım,
Yaptığınız işlere baktığımızda restorasyon konusunda uzmanlaşmış
olduğunuz izlenebiliyor. Mimar Sinan'dan başka dünya çapında bir mimar çıkaramayan
bir ülkede mimari anlamda en çok tartışılan konu da korumacılık ve
restorasyon haliyle.
Bu konuda iş üretmiş biri olarak Türkiye'de restorasyon uygulamaları
yaparken ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Gerek yasal düzenlemeler
konusunda, gerekse işçilik ve malzeme temini konusunda nelerin gelişmesi
gerekir sizce?
Ercümend Kalmık Vakfı müzesine yaptığınız ek ile modern mimariye bakışınızın
da ilginç olduğunu düşünüyorum. Türkiye'deki genel korumacılık anlayışı
ise eskisi gibi yapmak, yeni bir şeye asla tahammül etmemek gibi geliyor. Bu
konuda siz neler düşünüyorsunuz?
Ayşe
Orbay
Bu ülkede çok önemli yapıların
restorasyon işleri kamu kurumları tarafından ihale yolu ile en düşük fiyatı
veren müteahhit firmalara verilerek gerçekleştiriliyor. Sonuç tam bir
felaket. Bu uygulamalar doğru süre ve bütçe ayrılarak doğrudan uzman kişilere
yaptırılabilecek şekilde yasal düzenlemelere gereksinim olduğu kesin. İşçilik
ve malzeme temini konusunda aşılamaz sorunlar yok bence.
Eskinin yanına yeni bir ek yaparken kriterler çok farklı olabilir. Kalmık Müzesinin
restore edilen ahşap ev bölümündeki müdahalelerin birçoğu evin mevcut
mimarisinin bütünlüğünü bozmama amacını taşırlar ve dolayısı ile müdahalelerin
tek tek farkedilir olması gibi bir çaba yoktur. Oysa ev ile bahçe arasına
yerleştirilen ekin üstlendiği görev farklıdır. Ekin mevcut binadan farklılaşan,
onu tekrarlamayan mimarisi ahşap binanın okunmasını kolaylaştırır. Tek
bir ana mekandan ve cam yüzeylerden oluşan yeni ek, ahşap eve sıkışıp
kaldığı yeni kent bağlamında bir mekansal açılım imkanı getirir.
bitkin
soru
mimari ofisin omru ne
kadardir?
Ayşe
Orbay
Türkiye’de mimari tasarım
hizmeti yaparak emeğinin karşılığını almak hiç kolay değil. Mimari doğrulardan
ödün vermeden bunu yapmak çok daha da zor. Sanırım mimarın maddi ve manevi
dayanma gücü ile sınırlı bir büronun ömrü.
puduhepa
Merhaba
...................................................................................................
Asıl işleri mimari yapıyı korumak olan Mimarların kendi işlerini bırakarak
yapı süslemelerinin restorasyonunu bu konudaki eksik bilgilerine rağmen yaptıklarını
görüyoruz , neden bu işlerin uzman olan Restoratörlere bırakılmadığını
merak ediyorum......?
Ülkemizde Restoratörlük Mimarlığın tekelinde gibi görülüyor ve Mimarlarında
büyük gayretleri sonucunda Restoratörler uzman oldukları konularda bilgisiz
Mimarların alt kadrolarında çalışmak zorunda kalıyorlar.......!
Restoratörler ve bu mesleğin eğitimi konusunda ne düşünüyorsunuz...........?
sevgiler..............
Ayşe
Orbay
Restorasyon uygulaması sırasında
farklı uzmanlık alanlarının iş birliği gerekiyor. Mimarın ve farklı
alanlarda uzmanlaşmış restoratörlerin görev alanlarının çatışması söz
konusu değil sanırım. Taş, ahşap, kalem işi restorasyonu gibi alanlarda
deneyimli restoratörlerin sayısı arttıkça, mimarların da bu hizmeti doğru
kişilerden alma alışkanlığı oluşacaktır diye düşünüyorum.
emocan
bir soru
Bir mimar olarak gelecegin
mimar adaylarina, calismalari konusunda tavsiyeleriniz nelerdir ? Yani iyi bir
mimar olmak ne demektir ?
Ayşe
Orbay
Mimarlık eğitimi okulla
bitmiyor. İyi bir mimar olmanın yolu bir ustanın yanında çıraklık da
gerektiriyor.
Aykut
Köksal
Sevgili Ayşe,
Yanıtı uzun ama kendisi çok kısa bir sorum var: Cansever mimarlığını ve
bu mimarlığın senin üretimin üzerindeki etkisini değerlendirebilir misin?
Eğer böyle bir beslenmeden söz edilebilirse bunun düşünsel arka planda da
bir örtüşme alanı taşıdığı söylenebilir mi? Başka bir deyişle,
Cansever mimarlığını tanımlayan paradigmaya kendini ne kadar yakın görüyorsun?
Ayşe
Orbay
Cansever’in mimarisinin düşünsel
arka planı ile birlikte beni çok etkilediğine ve etkilemeğe devam edeceğine
şüphe yok.
Tasarım yaparken bir dizi ana karar oluşturmak, daha sonraki aşamalardaki
kararları bu çerçevenin içinde doğru şekilde yerleştirmek gerekiyor.
Mimari bağlama ilişkin verileri doğru değerlendirmiş olmak önemli, iyi bir
malzeme, yapım tekniği ve strüktür bilgisine gereksinim var, ama bunlar
sonuca ulaşmak için yeterli olmuyor. İşin en zor kısmı da burada başlıyor.
Yol ayrımlarında, birden fazla çözüm karşısında seçim yapmak zorunda
kalındığında fazlası gerekiyor. Cansever bu seçimleri sahip olduğu bir dünya
tasavvuru içine yerleştirebilen bir insan. Hatta mimarisinin şiirsel olabildiği
az sayıdaki mimarlardan. Bodrum Ertegün Evi’nde mevcut taş bina ile bahçe
arasına yerleştirdiği ek şiirsel bir güzelliğe sahip.
Cansever’i tanımasaydım, yaptıklarım farklı bir yerde olurdu. Bir tasarımcı
olarak doğu ve osmanlı mimarisine, eğitimin verebildiğinden farklı
bakabilmeyi ona borçluyum. Cansever’in, gerek tasarımda gerek düşünsel
planda, modernist tavır ile osmanlı mimarisi arasında kurduğu ilişki benim
için çok yol gösterici oldu.
rennie
Mimarlık tarihi açısından
son derece zengin bir ülkede yaşamamıza rağmen hala restorasyon ve koruma
konularında sorunlar yaşayan bir meslek grubuna aitiz. Sizce mimarlık fakültelerindeki
restorasyon eğitimi yeterli mi yoksa bu alanda eğitim vermek için uzmanlaşmış
okulların mı açılması gerekli? İtalya'nın bu konudaki başarısı neye
dayanıyor sizce?
Tarihi bir bina ya da yer çeşitli dönemlerde farklı eklemeler, değişiklikler
geçirmiş oluyor genelde. Bu tip bir proje size geldiğinde yaklaşımınız
nasıl oluyor? Hangi katmanı baz alıp restorasyonu uyguluyorsunuz?
Ayşe
Orbay
Türkiye’deki koruma ve
buna bağlı olarak restorasyon alanında varolan sorunlar bu ülkenin kültürel
sorunları ile doğrudan ilişkili bence. Geçmişini hatırda tutmak için
yeterince çaba gösteren bir toplum olduğumuzu düşünmüyorum. İtalya’da
bu durum tam tersi. İlkokuldan başlayarak insanlara yaşadıkları kentin
mimari mirasını kavrayabilmeleri için eğitim veriliyor. Korunabilmiş bir
osmanlı kenti görebilmek için Filibe’ye gitmeniz gerekiyor ise bu sorunun kökeninde
mimarlık eğitimini aşan faktörler bulunuyor diye düşünüyorum.
Korumanın doğru yapılabilmesi için korunması gerekli (kent ölçeğinden
ince yapı ölçeğine kadar) mimarinin değerlerinin doğru anlaşılmış
olması gerekir. Yani düşünsel bir geri planı olmayan koruma çabasının
pek başarı şansı da yok. Mesala bir osmanlı evinin strüktür-cephe ilişkisi
ortadan kaldıran bir restorasyonun bence hiçbir değeri olamaz. Oysa bu hata
ahşap ev kalmayınca kadar tekrarlanıp duruldu. Evlerden geriye kötü kaplama
cepheler kaldı.
Bir yapıda farklı dönem ekleri olabilir tabi. Önemli olan binanın mimari bütünlüğü
ve taşıdığı mimari değeri doğru kavramış olmak bence. Farklı dönem
eklerinin bu bütünlük içinde değerlendirilmesi gerekir. Ben müdahalenin,
yapının mimari değerlerinin açığa çıkarılması, daha iyi anlaşılabilir
ve tadına varılabilir kılınması amacı ile yapılması gerektiğini düşünüyorum.
gamze
özbayram
Fotoğrafları Ayaspaşa' dan
başlatmışsın, anılar canlandı.
Tebrikler, başarılarının devamını dilerim. Sevgi ve selamlarımla,
Ayşe
Orbay
airbag
Ayşe Hanım
Ülkemizde her yıl yüzlerce bayan mimar adayı mezun olmasına rağmen
bunlardan sadece çok azı mimarlık ortamında yer bulabiliyor. Kendi ofisinin
başına geçebilenler ise neredeyse hiç yok.
Kendi ofisine sahip olan bir bayan mimar olarak Türkiye'deki az sayıdaki örneklerdensiniz.
Bu durumu siz nasıl gözlemliyor ve yorumluyorsunuz?
Böyle bir ortam içerisinde siz kendi konumunuza nasıl ulaştınız?
Ayşe
Orbay
Toplumumuz oldukça ataerkil,
bu yalnız mimari değil, birçok başka meslek dalında da böyle zaten. Ama
kendi bürosuna sahip birçok bayan mimar da var Türkiye’de. Ben kendimi az
sayıdaki örneklerden biri olarak görmedim.
Benim konumuma nasıl ulaştığım sorusuna gelince, meslek hayatımın başında
Kalmık Müzesi’ni yapabilmek şanstı. Birçok kişi tarafından gezilebilen
bir yapı olması yine şanstı. Daha sonraki işlerin çoğu Kalmık Müzesi’ni
yapmış olmaktan ötürü bana verildi.
pulp
Merhaba,
İtalya ve Türkiye'yi restorasyon alanında karşılaştırdığınızda Türkiye'de
nelerin değişmesi gerektiğini düşünüyorsunuz??
Teşekkür ederim.
Ayşe
Orbay
Koruma ve restorasyon alanlarında
İtalya'yı ve Türkiye'yi Rennie'ye verdiğim cevabımda kıyaslamıştım.
egemege
Kentsel koruma
Merhaba Ayşe Hanım,
Sizinle ilgili birkaç sefer övgü dolu sözler duydum, başarılı bir koruma
mimarısınız anladığım kadarıyla. Padişahlar sergisi düzenlemenizi de
gezdim ve çok güzel buldum.
Koruma alanında çalışan bir plancı olarak sorum: korumanın kentsel
boyutuyla ilginiz nasıl, kent planlaması - kentsel koruma ölçeklerinde çalıştınız
mı, çalışmayı düşünüyor ya da önemli buluyor musunuz? Teşekkür
ederim.
Ayşe
Orbay
Korumanın kentsel boyutu
tabiki çok önemli, korumaya kent ölçeğinden başlanması gerekir zaten.
Benim bu ölçekte bir proje çalışmam olmadı. Ama bu ülkede bunu gerçekleştirmenin
fırsatını kaçırmak üzereyiz sanırım, belki de kaçırdık.
Bundan sonra yok edilen kentlerin rekonstrüksiyonlarını yapabiliriz ancak.
mer
Merhabalar,
Eski bir yapıya yeni bir ek yaparken ya da Topkapı Sarayı örneğinde olduğu
gibi mekanın içinde çalışmalar yaparken ne gibi kriterler sizin için öncelik
taşıyor.
Teşekkürler.
Ayşe
Orbay
Yeni bir yapı yapsanız da,
eski bir yapıya müdahale etseniz de kriterler çok değişmiyor bence. Her
seferinde önceden varolan bir bağlamda birtakım ekler yapılıyor. Bu bağlamı
doğru anlamak, başka bağlamlar için üretilmiş çözümleri taşıma yanılgısına
düşmemek gerek diye düşünüyorum.
mona
Merhaba,
güncel basında tarihi bir binanın kurtulduğu, yeniden canlandığı, hayata
döndüğü ya da filanca inşaat firmasının başarılı restorasyonu gibi başlıklar
altındaki sevindirici haberler verildiğinde, o binanın yapılan uygulamalarda
geri dönülmez zararlara maruz kalarak katledildiğini görüyoruz. Bu durum
toplumda zaten çok az olan korumacılık zihniyetini çarpıklaştıran oldukça
önemli bir etken.
Basının bu konuda bilinçlenmesi ve halkın da doğruyu yanlıştan ayırması
için ne yapılabilir?
Bir binanın kötü restore edilerek zarar görmesi, hiç restore edilmiyerek
yok olmaya terk edilmesinden daha iyidir, görüşünü de katılıyor musunuz?
Teşekkürler...
Ayşe
Orbay
Oldukça zor bir konu bu.
Nitelikli çalışmaların artması insanlara karşılaştırma yolu doğru ile
yanlışı ayırt edebilmeleri imkanı yaratabilir belki. Son derece yozlaşmış
bir mimari çevrede insanlardan iyinin tanımını yapabilmelerini beklemek
kolay değil.
Eğer yapılan restorasyon geri dönüşsüz bir şekilde binayı tahrip
edecekse elbette hiç yapılmaması daha doğru. Restorasyon adı altında
mimari ucubeler yaratıp onları geleceğe taşımaya çalışmanın doğru bir
yanı yok bence.
FluXuS
?
sizce ; 20. yüzyıl sonu Türkiye
Mimarlığı neden (?)
Turgut Cansever gibi, ontolojik bir insan varlığı tanımından hareket ederek
yeni bir dil ve tektonik kuran bir mimarlık yerine,
görüntü avcılığından müzdarip <ready-made(!)sever> yapıları ayrı
ayrı nesneler olarak gören ve herhangi bir kamusal mekan kurma becerisi sıfırın
altında "ara kesit fakiri" bir mimarlık üretiyor?
ve sizce modernlik nedir?
Ayşe
Orbay
20. yüzyıl sonu Türkiyesi
yalnız mimarlıkda değil, diğer tüm sanat alanlarında da fakir üretimlerle
meşgul. Bu geniş bir alanda ele alınarak cevaplanmaya çalışılması
gereken bir konu. Benim uzmanlık alanımı aşıyor sanırım.
Mimaride modernlikse eğer kastedilen, bitmiş biçimleri bir başlangıç
verisi olarak alıp yola çıkılarak yapılan tasarım anlayışının tam
tersi. Önce biçimi tanımlayıp strüktürü içine yerleştirmeğe çalışınca
modernizmin de sonu geliyor. Modern mimarinin başyapıtlardan biçimsel klişeler
üretilmeye başlandığı andan itibaren modernist bir tavırdan söz etmek mümkün
olmuyor.
zafer
akay
kalmık müzesinde mevcut yapıyı
olağanüstü güzellikte restore ederken yanına da yeni bir mücevher yerleştirmenizi
hayranlıkla izledik. bu yapının bendeki etkisinin restorasyon ile yaratıcılık
arasındaki çok önemli bir bağlantıyı düşündürmek olduğunu söyleyebilirim.
yapının geçmişteki işlevi, bunun hatırlanması, yeni işlevler için yapılacak
düzenlemeler bence tartışmaya değer çok derinlikli konular. sizden biraz
yaratıcılık ve restorasyon ilişkisini irdelemenizi isteyeceğim.
bir ipucu olarak da, yanıtlamak isterseniz, tophane'yi siz restore etseydiniz
yer döşemesi için neler düşünürdünüz sorusunu ortaya atıyorum.
istanbul'un güzel yapıtlarınızla zenginleşmesini diliyorum.
Ayşe
Orbay
Ben mimari tasarımı bir
yaratıcılık süreci olarak görmekten kaçınıyorum sanırım. Bir mimari bağlamda
ne gibi değerler mevcut, onlar ne şekilde ortaya çıkarılıp nasıl eklerle
zenginleştirilebilir diyerek yaklaşmaya çalışıyorum. Yeni bir yapının
tasarımında da restorasyonda da bu mümkün. Restorasyon sırasında ekler
yaparken mevcut binanın mimarisini zenginleştirmek mümkün. Restorasyonda
mevcut olana yapılan bir ek yeni mimari okuma fırsatları veriyor. Mevcut bir
unsuru tekrarlayarak veya kontrastlar oluşturarak onu güçlendirmeniz mümkün.
Kalmık Müzesi’nin ek binasının moloz taş duvarları, kalın brüt beton
kolonları ve geniş cam yüzeyleri ahşap evde olmayan unsurlar. Aradaki
kontrast ahşap evin mimarisinin tadına varabilmek için yeni imkanlar oluşturuyor.
Yine boşlukta tek başına duran brüt beton kolonun gerideki moloz taş duvar
yüzeyi ile ilişkisi benzer bir örnek. Bu birliktelik her ikisine tek başlarına
var oldukları durumdan farklı bir kimlik kazandırıyor. Benim için mimarlık
yapmak bu noktada çok keyifli olmaya başlıyor.
|