
müzi
MERHABALAR METİN BEY,
Mimarlık felsefenizi nasıl tanımlarsınız?
Metin
Hepgüler
sayın elipsin sorusuna vermiş
olduğum cevap, sanırım sizin sorunuza da cevaplandırmış oluyor.
teşekkürler.
elips
iyi günler
Sizlere iki konu kapsamında
bir kaç soru sormak istiyorum. cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
1) KENDİNİZİ BELİRLİ BİR DÖNEMİN MİMARI OLARAK NİTELENDİRİYOR
MUSUNUZ? HER DÖNEMİN AKIMLARINA GÖRE BİR MİMARLIK ANLAYIŞINA MI SAHİPSİNİZ?
ÖRNEĞİN; GÜNÜMÜZE HAKİM OLAN DENGE, DÜZEN, AHENK AĞIRLIKLI MİNİMALİST
AKIMDA PROJELERE YAKLAŞIMINIZ NASILDIR? YANİ ZAMANI YAKALAMADAKİ YÖNELİMLERİNİZ
NELERDİR? (bunu bir usta olarak yolun başındaki mimarlara tavsiyeler olarak
nitelendirirseniz sevinirim)
2)SİZCE BİR MİMARIN KENDİ ALT YAPISINI OLUŞTURAN TARZ HER DAİM ETKİSİNİ
GÖSTERİR Mİ? ÜNLÜ BİR MİMAR OLMANIZIN MİMARLIĞI YOĞUN OLARAK YAPTIĞINIZ
DÖNEMLE İLİNTİLİ OLDUĞU YORUMUNA KATILIYOR MUSUNUZ? BU FORUMDA AĞIRLIKLI
KONULARDAN BİRİSİ DE BİR TÜRK MİMARIN NASIL ULUSLARARASI ÜNE SAHİP OLABİLECEĞİ
OLDUĞUNDAN BİNLERCE MİMARIN OLDUĞU BİR ORTAMDA TAVSİYENİZ NE OLABİLİR?
BİNLERCE MİMAR ARASINDAN NASIL SIYRILABİLİRİZ?
Metin
Hepgüler
Temas
ettiğiniz mevzuların cevabı, benim açımdan, inanın sahifelere sığmaz.
Yazmayı ve konuşmayı çok sevmeyen ancak müşahede edebildiğim herşeyi ömürboyu
tekraren düşünen ve kendimi tüm yönlerim ile analiz eden bir insanım. Bugün
her mevzuda cemiyetimiz içersinde ve tüm diğer toplumlarda çok değişken değerlendirmeler
yapılıyor ve dolayısı ile bu modasal değerlendirmeler süratle geçerliğini
kaybediyor. Bu özellikle mesleğimizde de böyle. Bu kısa notuma ilaveten; müsaadenizle
suallerinize kısaca cevap vereyim.
- Belgelere göre, Türk mimarlık sanatının milletlerarası temsicisiyim.
- Dönemlerin mimari akımları, baz mimari prensipleri ihtiva ettikleri
nisbette, kalıcılık gösterirler.
- Takvimdeki zamanı teknoloji, ekonomi vb. ile yakalamak mümkün; ancak tabiat
sevgi ve saygısı, sosyal-individual psikolojinin değerlendirilmesi ve
genlerimize işlemiş, kültürel-tarihsel değerlerin, çalışmalarımıza
nakli mümkün olamıyorsa; mimaride muvaffakiyeti yakalamak mümkün değildir.
- Mimari üslup ve tarzda, yapımcının karakter, kabiliyet, hatta mesleğine
(insanlığa) saygısını okuyabilirsiniz, güncel teknik kapasitesini de görebilirsiniz.
- Mimarlığı İTÜ’ye girdiğim 2. yıldan itibaren -bugüne dek aralıksız-
çalışmalarımla sürdürüyorum. Milli ve milletlerarası yarışma ve
neticeleri ile 4 kıtada yaptığım proje ve yapılar, özellikle bir Türk
mimarı olarak erişilmiş en yüksek mertebedir.
- Uluslararası üne sahip olabilmek mevzuundaki sorunuzu, vaktinizin müsait
bir zamanında, benimle çay içmeğe gelirseniz, sizinle uzun uzun konuşabilir,
cevaplandırabilirim.
ermes
Metin Bey,
Bugüne kadar imzanızı taşıyan bir çok projede sizi gerçek anlamda her yönü
ile mutlu kılan(lar) hangi(leri) dir?
Mesut Eryılmaz
Metin
Hepgüler
Sayın Mesut Eryılmaz;
Samimiyetle ifade etmeliyim ki; tam anlamı ile (deyiminizle her yönü ile)
beni zaman sürecinde mesut eden projem olmadı. Mesut olabilmek için öncelikle,
ve sanırım en önemlisi, kendinizi beğenmeniz, daha sonra, sizi rahatsız
eden mesleki hatalar, müdahaleler, idari boşluklar, bilgi ve iyi niyet dışı
maruz kalınan muameleleri unutabilme, daha iyisi görmeme vasfına sahip
olabilmeniz lazım. Bunların bende maalesef hiçbiri yok.
Ben daima kendimi ve olayları irdeleyen tabiattayım.
Yeni yıl için muvaffakiyetler dileği ile.
Anatolia
Merhabalar
Metin Bey,
Benim sorularim Türkiye'deki gökdelen projelerinizle ilgili.
- Baytaş Dünya Ticaret Merkezi, Istanbul'da yapilacakmi? Eger yapilacaksa kat
vede/ya da metre olarak yukseklikleri nelerdir acaba? Ayrica yine yapilacaklarsa
semt olarak nerede bulunacaklar acaba?
- "Is merkezi, Sisli, Istanbul" adli yapi Arkitera'da gosterilen diger
yuksek yapilarinizdan ikisi. Bu da bircok Sisli'ye planlanan gökdelen projeleri
gibi yapilmayan projelerden birimi olacak?
- Ihlamur Otel, Carsi, Tiyatro diye baska bir projeniz daha var. Cizimlere gore
Istanbul'un Avrupa yakasinda gozukuyor ama boyle bir binada gormedim daha once.
Bu projenin durumunuda merak ediyorum. Yapilacakmi acaba?
- Ankara Sheraton projenizide Arkitera'daki projeleriniz arasinda gördüm, ama
su anda onun yerinde 143 metre uzunlukta (29 musterilere acik kat + servis
katlari bulunan) bir gökdelen bulunuyor. Sizin projeniz yerine yapilan bu proje
hakkinda gorusleriniz nelerdir merak ediyorum?
- Birde gökdelen seklindeki projesi size ait olmasada, yeni Park Otel projeniz
hayata gecirilicekmi? Cunku su anda o 33 katli 3 binanin insaatinin ilk
katlarinda birakilmis kotu goruntudeki genis beton yigintisi butun Boğaziçinden
gorunuyor. Ben orada her zaman o yiginti durmasindansa ya da 3 tane
gokdelendense, etrafindaki yapilarla uyumlu bir oteli tercih ederim. Bu projeniz
umarim uygulanir. Ayrica yeni bir proje gibi gozukuyor cunku cizimlerde
Dolmabahcedeki Suzer Plaza (gök kafes) bile gorunuyor.
Sorularin hepsini en azindan kisa kisa yanitlarla cevaplarsaniz sevinirim.
Simdiden cok tesekkur ederim.
Basaraliranizin devamini dilerim.
Anil Koksal
Metin
Hepgüler
Baytaş projesi sanırım kredi
bekleyen bir projedir. Yapıldığı yıllar -ilgili makamlar ile de görüşülerek-
Zeytinburnu bölgesi saptanmıştır.
- Şişli –iş merkezi projesi; zamanın belediye reisi ve yatırımcı şirketin
beğenip seçtiği; bilahare, bir başka meslektaşımızın müdahele ettiği
bir proje olup realize edilmemiştir.
- Ihlamur projesi – Marmara Üniversitesi için hazırlanmıştır. Yap-işlet-devlet
sisteminde realizasyon imkanı aramış-arayan bir projedir.
- Sheraton- Ankara projesi (davetli milletlerarası yarışma) ile 1.ncilik ödülü
almıştır. O zamanki mal sahiplerinden…………..ile sözleşmesi
imzalanarak Turner Int. Management Kontrolünde tatbikat projeleri ikmal ve
teslim edilmiştir. Sözleşmeyi imzalayan taraf, proje ücretini ödemediğinden
– hukuk yoluna başvurulmuş ve kazanan projenin tatbiki durdurulmuştur.
Bugün silindir formunda yükselen yapı, yarışmada elenen olup; şartname ve
Sheraton spec.’lerinde istenmeyen dairesel yatak katı planlı olandır.
Tanzim, tefriş ve kullanımı kanımca muvaffak olmamıştır.
Önünde yapılan çarşı bloku ise; çok yüksek tutulmuş ve arazi meyline
entegre olmamış, geometrisi itibarı ile de; otel bloku ve mimariye uyum sağlamamış
olduğu görüşündeyim.
- Parkotel projesi: tamamen yeniden ele alınmış, gabari basık, 120 m. Uzunluğundaki
masif cephe ise bölgesel karaktere uygun cumba-konsol ve derin balkon
tanzimleri ile nisbete sokulmuştur. Bana ait olmayan yüksek bloklu projenin
oturduğu ön saha ise umuma açık meydan, altında kültürel tesis ve otopark
katları olarak planlanmıştır.
mona
"Güncelleştirilmiş
rakamlarla, 7.480 milyon m2 dizayn edilmiş ve uygulaması tamamlanmış 560'ı
aşkın proje, 158 ödül almış proje ve ulusal / uluslararası yarışmalarda
44 birincilik ödülü. "
Merhaba Metin Bey,
Neden Türkiye'de genç kuşak mimarlar tarafından yeterince tanınmıyorsunuz?
Metin
Hepgüler
Sayın Arkitera yöneticisi,
Sualiniz, Türkiye’nin sanatta problemini yansıtmakta. Genç kuşağın beni
yeterince tanımaması benim hatam olmasa gerek. Tanınması önemli olamayan
pekçoklarının; güncel değerlendirmeler, şahsi propagandalar ve destekler,
hatta mimari sanat kritikeri sıfatlı bazılarının eksik veya hatalı
bilgileri ile tanınmış olmaları da sualinizin bir başka açıdan cevabıdır.
Bunlar dışında; genç kuşak meslektaşlarımızın; çalışma yaşamını,
yurt dışında, çeşitli memleketlerde sürdürmekte olan benimle (
kendilerine ilgililerce doğru bilgi verilmedikçe ) ilgili ve haberdar olmaları
da mümkün değildir. Ancak ben, Türk mimarlık sanatının, dış dünyada
tanıtımını kendime prensip edinmiş mimar olarak, bu temas ettiğiniz
hakikatten, kesinlikle müteessir değilim.
ironimus
Sayın Metin Hepgüler,
Bazı hocalarımızdan sizin Doğan Tekeli ve Sami Sisa ile uzun yıllar ortak
olduğunuzu - o devredeki bütün yarışmaları yaptığınızı- duyduk. Ancak
bugüne kadar Tekeli ve Sisa'nın isminizden bahsettiğini hiç duymadık.Arkitera
yarışma listesinde Doğan Tekeli mimarlık bürosu tarafından proje yarışmalarında
kazanılan ödüller adı altında, ortaklık sürecinizide kapsadığı söylenen
pek çok ödül var. Bu konuya açıklık getirirmisiniz?
Metin
Hepgüler
Sayın ironimus,
Hocalarınızın belirttikleri hakikattir. Takriben 1956 lardan 1964 sonlarına
kadar bir şirket statüsü altında, proje yarışmalarında da turnike usulü
( Hepgüler- Tekeli- Sisa ) olarak 3 müellif ismi ile iştiraklerimiz oldu. Yanılmıyorsam
13’ü 1. ödül alan toplam 45 derece ve mansiyon almış yarışma projesini
ortaklık yıllarında yaptık.
Ayrılışımızı takiben tarafların kendi adlarına yapmış olduğu çalışma
ve yarışmaların listeleri verilmiştir. “Doğan Tekeli bürosunun proje yarışmalarında
kazandığı ödüller” adı altında topladığı listede yukarıdaki süreçte
iştirakim ve çalışmam ile kazanılmış olanlar var ise, tashihi ile müelliflerin
belirtilmesi gerekir.
raytrace
Sayın Hepgüler,
Sayın Tekeli'nin kazanmış olduğu konkurlar listesi büyük çoğunlukla
sizin bir kısım yarışmaları kapsıyor ve Doğan Tekeli bürosunun kazandığı
yarışmalar başlığını taşıyor.
Buna açıklık getirirseniz çok sevinirim
Metin
Hepgüler
Benzeri bir suali sayin
ironimustan aldim. Ona verdiğim cevap ta sanirim sizi aydinlatacaktir.
tekton
Hocam Merhaba,
Emekli Sandığı'nın otelleri için Turner Management ile mimar seçtiğini
duymuşsunuzdur. Pekçoğunun yarışma ile yapıldığını okuduğumuz bu
otellerin proje müelliflerine çağrı yapılmış mıdır?
Maçka oteli'ni Yılmaz Sanlı'nın; Bursa Çelik Palas'ı Z. Koçak'ın;
Stad-Ankara Oteli'ni sizin yarışma ile aldığınızı biliyoruz.
Metin
Hepgüler
Sualiniz memleketimiz mimarlık
camiasının sık yaşadığı bir hukuksal problemi yansıtıyor: 5846 no.’lu
telif hakları kanununun tatbikatındaki yetersizlik.
Duyumlarıma göre, böyle bir çağrı veya danışma yapılmamış. Bu ve diğer
aynı malsahibine bağlı otellerin yapımında ise (kaydı ihtiyatla duyduğumuz)
genelde dış bürolar seçilmiş.
Telif haklarını inkisap ettiğim stad oteli değişim ve yenilenmesi mevzuunda
da, malsahibi kanuni mükellefiyetine rağmen, benden müsaade alınmaksızın,
yine bir dış mimarlık ve dekorasyon bürosuna iş vermiş. Bu nedenle, müellifi
olmam dolayısı ile hukuki tatbikata başlamış bulunuyorum. Tüm meslektaşlarıma
telif hakları mevzuunda hassas olmalarını (mesleğimize saygı duyulması,
hukuka riayetkar olunması için) tavsiye ederim.
Zeynep
Park Otel
Merhaba Metin Bey,
Sizin için Arkitera'da hazırlanmış sayfaları ziyaret ettikten sonra,
Diyalog'a katılmış olduğunuz için size ve bu buluşmayı mümkün kılan
Arkitera yöneticilerine teşekkür ederim.
Bir mimarın herkesin tepkisini almış bir binanın yıkıntısının üzerine
yeni bir proje yapmasının çok zor birşey olacağını düşünerek Park Otel
Projeniz ile ilgili görüşlerinizi sormak istiyorum:
İstanbul'da sadece mimarların değil, halkın da tepkisini alan belkide bu ölçekte
bir binanın ilk kez alınan karara göre yıkılmasına şahit olduğumuz Park
Otel'e yeniden can veriyorsunuz. Bu proje size geldiğinde ne düşündünüz?
Nasıl bir yol izlediniz? Sizin projeniz ile Park Otelin olumsuz imajı
silinebilecek mi? Bu düşünceler sizi tasarım yaparken ne kadar etkiledi?
Teşekkürler
Metin
Hepgüler
Sayın zeynep hanım,
Parkotel projesini üstlenmemin en büyük nedeni, rahmetli YAHYA KEMAL
BEY’in, beni eski Parkotelde def’atle çaya çağırıp, benimle hatıralarını
paylaşması, unutamayacağım tarihsel göndermeleri ile ufkumu açmış olmasıdır.
Hürmetim ve sevgim sonsuzdur. Mal sahibine tabiatı ile; bundan önceki spekülatif
ve ölçü dışı projelere alışmış olduklarından, bölgesel ölçü ve görünüme
entegre, fakat tüm tarihsel karakterimizi, modern teknoloji ile yansıtacak bir
projeyi Kabul ettirmek kolay olmadı. Ancak bilahare, gerek local ilgili
idarelerin, gerek kültür bakanlığının takdirini alan bir proje ortaya çıktı.
Tatbikatının bölgeye ve İstanbul’a getirisinin çok yönlü olacağına
inanıyorum.
fuga
Metin Bey iyi gunler....
sonuclandirdigınız işler ve içinden geçtiginiz süreç için sizi tebrik
etmemek bence çok büyük bir haksızlık olur.. bunu çok içten hissetmek le
birlikte...
öncelikle projeleriniz ve işlerinizin neden Türk mimarlık çevrelerinde
yeterince tanınmaması yada yeterli taktiri görmemesi çok ilginç merak uyandırıyor
ve üzülmek mi gerek diye de düşündürüyor.....
Ayrıca bu mimarlık kariyerini sürdürebilmek için mimarlık bilgisi yada
yetkinliğinin dışında cok daha fazla niteliklere de sahip olmalı sanırım
insan bununla ilgili bize tecrubelerinizi aktarırsanız çok sevinirim..
birde merak ettiğim sizin mimarlar odasından bir yarışma projesi için alınt
olması nedeni ile ilgili bir ihtar alıp almadığınız ve diğer mimarların
sizinle ilgili neden çenkinceler ve etik açıdan tereddütlerle
bahsettikleri..
iyi günler ve iyi çalışmalar
Metin
Hepgüler
Sayın fuga,
Birinci paragraftaki sualinizi, sanırım sayın mona’ya cevabım karşılayacaktır.
‘Türk mimarlık çevreleri’ kanımca geniş anlamda kullanılmış. Benim
jenerasyonum beni çok iyi tanır, Türkiye’deki genç jenerasyondan çok daha
fazla bilgi sahibidir. Tabiatı ile benim 1960lardan başlayan ve halen devam
eden yurt dışı ikamet ve çalışmalarımın, dolayısı ile Türkiye’de kısa
süreler kalmakta oluşumun da etkisi var.
Son paragraftaki mevzuda cevabım: “Hiçbir yarışma proje veya tatbikatım
alıntı olmamıştır ve odamızdan bu mevzuda ihtar almadım”. Aksine,
Kurtboğazı konkurunda, yıl 1966-67de Doğan Tekeli, Sami Sisa ile ortaklığımızın
bitiminde, Kurtboğazının imar planı, otel, yerleşim ve planlamasında ben
1.ödülü; Sayın Doğan Tekeli 2.ödülü almış, rahmetli Sami Sisa elenmiş
idi. Bu projenin yarışma programında olmayan izci çadırları için yarışma
yıl sonrası tatbikatında verdiğim skeç için, bir meslektaşımız, mecmuasında
“İsrail’deki çadırlara benzemektedir” ibareli neşriyatta bulundu.
1) İsrail’deki proje ile hiçbir ilgisi yok idi,
2) Programda yer almamıştı,
3) İsrail çadırı, benim yarışmayı kazanmamdan çok sonar dış basında,
sanırım Larchitectur D’aujourdhui de yayınlanmıştı,
4) Bugün benden çekinerek bahsedenleri, maalesef, bir zamanlar pek yakın olduğum
birileri yönlendirmiş ve élan yönlendirmektedir,
5) Yalan neşriyatı etki altında yapan meslektaşımızı mahkemeye verdim ve
netice, kendisinin özür dilemesi ve tazminatı ile alındı. Davayı takip
eden avukat sayın G. Çetin Akıncı olmuştur.
Bu mevzularda siz ve arkadaşlarınız daha açık ve detaylı bilgi isterseniz,
lütfen beni ocak ilk yarısında arayınız. Size nakledilen tüm maksatlı,
yanıltıcı ve beni psikolojik nedenlerle hedef alan taktikleri bir çay
saatinde anlatayım.
artelier
tebrikler
itu yillari sirasinda otobus
ile istanbul manifaturacilar carsinin onunden her gecisimde degisik duygular
tattirdiginiz icintesekkurler. turk mimarisinin temsiline buyuk katkilariniz
beni gururlandiriyor.
mezun olmus ve su an amerika da master egitimine baslama asamasinda olan
birisine neler tavsiye edersiniz? size gore universite de master yapmak gerekli
mi? 4-5 sene tecrubesi olan birisi icin kendi burosunu acmak icin kendini hazir
hissetmemesi sizce yeterli bir gerekce midir?
tesekkurler
Metin
Hepgüler
Sayın artelier
Manifaturacılar çarşısı hakkındaki duygularınız için teşekkür ederim.
Kitlesel tasarım felsefesinin doğruluğu dışında, maalesef bugünkü hali
üzüntü vericidir. Amerikada, mesleğinizdeki bilgi ve görüşünüze katkı
yapacağını (seçtiğiniz üniversite ve konu tabii çok önemli) Kabul ettiğim
çalışmalarınızın size getireceği artıların olacağı kesindir. 4-5 yıllık
bir tecrübe devreniz olmasına rağmen, kendinizi hazır hissetmiyor iseniz,
mesleğinizde mükemmeli arıyorsunuz demektir. Memleketimizin kısa vadedeki
konumunu değerlendirerek, sizin kararınızın doğru olduğunu söyleyebilirim.
Muvaffakiyetler dileğimle.
|
|