10 yılda küçük bir sergiden bir dünya markası
yaratmanın öyküsü...
1993
sonları. O yıl yeni kurulan genç bir şirket; Akdeniz Tanıtım A.Ş. ve yöneticileri
gelecek vaadettiğine inandıkları Türkiye’nin güney bölgesinde,
Antalya’da, üzerinde bir yıldır çalıştıkları bir konsepti gerçekleştirmeye
uğraşıyorlar; “Akdeniz Ticaret Fuarı”.
Fuara 4 ay var ve sergi alanlarına bakıldığında, düşünülen konseptin
henüz tam anlamıyla kabul görmemiş olduğu anlaşılıyor. Beklenen; gıda,
tüketim malları, inşaat malzemeleri, hobi, elektronik vb. tüm sektörleri
kapsayan bir karma serginin, Antalya’nın ticari hayatında etkili olması
hedefi iken, böyle bir fuarın belki de zamanlamasının uygun olmadığı
sonucu fuara 4 ay kala ortaya çıkıyor. Arka arkaya kriz toplantıları, fikir
tartışmaları, fizibiliteler ve varılan sonuç: Antalya daha spesifik bir
fuar konseptini haketmektedir.
Organizasyona 4 ay kala eski konseptin aktarılacağı konu hemen bulunuyor.
Antalya’nın gelecek yıllarda lokomotif aktivitesi olacağı açıkça belli
olan yapı/inşaat sektörü içinde bir fuar; “Akdeniz Yapı Fuarı”.
‘Ticaret’ sözcüğü yeni şekliyle ‘yapı’ sözcüğüne dönüştüğünde
kalan 4 ay içinde fuarın profili büyük bir süratle değişiyor ve ’94
Ocak’ında o yıllarda bir fuar alanı bulunmayan Antalya’nın bir büyük
otelinin lobileri dahil tüm salonları şantiye gürültüleriyle, tuğla,
kiremit, alüminyum görüntüleri ve her türden yapı malzemesi ile dolu bir dört
gün geçiriyor. Artık aşı tutmuştu.
İlk yıl için başarı sayılabilecek 1.000 m2’ye yakın bir sergileme ve
fuarı gezen 5.000’e yakın Antalya’lı o yıl yapımcılara geride birçok
mesaj bırakarak ayrılıyorlardı.
Mücadelelerle dolu dört organizasyon geçiyor ve (‘95’de iki kez olmak
üzere) tam dört kez ağırlıyor Akdeniz Yapı Fuarı’nı Hotel Antalya
Dedeman salonları.
O yılların başında İstanbul’da Dünya Ticaret Merkezi yeni açılmış,
ilk fuarlarını yapıyor, Ankara; Türser ve AKM gibi fuar alanı olmayan küçük
mekanlardan sonra yine kısıtlı kapasiteli ama o yıllar için iyi sayılabilecek
Anfa salonlarına terfi ediyor. İzmir; Kültürpark’ın sergi entegrasyonu sağlamaktan
uzak ve neredeyse cumhuriyetle yaşıt eski fuar alanlarına talim ederken,
butik fuarlar için iyi ve modern, ancak sergi alanları gene de sınırlı Efes
Convention Center’a kavuşuyor. Bu genel mekansızlık ortamında Akdeniz Yapı
Fuarı’nın düzenlendiği beş yıldızlı otel salonları da pek yadırganmıyor
doğrusu, sektör bir süreçten geçmektedir. İlk dört yıl tek olumsuzluk
1.000 m2 sergileme ve 5.000 kişi ziyaretçi seviyelerinin aşılamaması.
GELİŞİM BAŞLIYOR..
Takvimler 1997’yi gösterdiğinde gelişimin önü açılıyor. Antalya’nın
simgesel denebilecek yapısı “Cam Piramit Sabancı Fuar ve Kongre Merkezi”
o yıl hizmete açılıyor ve Akdeniz Yapı Fuarı turistik otel mekanlarını
rahat bırakarak bu modern görünümlü yeni mekanda kenti “fuar”
konseptine daha bir kolaylıkla alıştırabilecek organizasyonlara adım atıyor.
Gerçi sergi alanı burada da en çok 2.000 m2’ye kadar sergilemeye olanak tanıyor,
ancak yeni mekan bölgenin ziyaretçi kapasitesini derhal harekete geçiriyor.
97-98 yıllarında Akdeniz Yapı Fuarı’nın Cam Piramit’te izleyici
seviyesi 10.000 sınırını aşmıştır. Artık kabına sığamadığı mesajını
veren fuar, 98’de Cam Piramit’in yanına bir de prefabrik geçici sergi alanı
ekliyor.
Bu yıllarda İstanbul, Dünya Ticaret Merkezi’ne ilaveten Tüyap’ın
Beylikdüzü fuar merkezini kazanırken, Ankara ve İzmir yerinde saymaktadırlar.
1999 yılına girilirken Antalya’nın gerçek anlamda bir kent yatırımı
modeli ile ortaya çıkarılan yeni fuar alanı Anfaş Antalya Expo Center
bitirilerek hizmete açılıyor ve bu dönemden itibaren artık 20.000 m2’lik
modern fuar alanına sahip olan Akdeniz Yapı Fuarı yepyeni bir konsept ve
marka ile birinci sınıf bir organizasyon boyutuna yükseliyor. Fuar, artık
YAPEX Yapı Fuarı’dır. Bu yeni alandaki ilk organizasyonunda YAPEX ani büyüme
göstererek daha ilk sene (1999) %100’ün üzerinde sergileme ölçeğini geliştiriyor
ve 20.000 ziyaretçi sınırına dayanarak Türkiye’nin en büyük ihtisas
fuarları arasında yerini alıyor. 2000 organizasyonunda ise YAPEX artık net
10.000 m2 sergileme ve 20.000’in üzerinde izleyici kitlesi ölçütleri ile Türkiye’nin
en büyük iki yapı fuarından biridir.
2001 EKONOMİK BUHRANI VE KRİZ STRATEJİLERİ..
Ayak sesleri 1999’da iyice duyulmaya başlanan ve 2001 başında tam anlamıyla
patlayan ekonomik kriz Türkiye’de reklam ve tanıtım sektörü başta olmak
üzere tüm hizmetler sektörüne ağır darbe vuruyordu. Bundan en çok
nasibini alan kollardan biri de fuarcılık hizmetleri idi. Yıl boyunca tüm
sektörlerde resmi takvimlerde yer alan birçok fuar kapılarını açamazken
birçoğu da geçmiş yıllara göre kan kaybederek düzenlenebiliyordu. Biri
hariç.
Tüm pazarlama süreci krizin tam ortasına denk gelen, bir de yıl içinde açılamayan
veya eski görkeminden uzak açılan birçok fuardan sonraki bir tarihte
takvimlenen YAPEX, tüm bu olumsuz mali ve psikolojik ortamda mücadele etmek
durumundaydı.
Yine kriz toplantıları, yine tartışmalar, yine kriz stratejileri ve varılan
karar: YAPEX kriz ortasında geçmiş yıllardan daha çok para harcamalı, daha
güçlü tanıtım stratejisi izlemeli ve organizasyonun toplam kalite çıtasını
krizde daha yükseğe çıkartmalıydı. Krizden güçlenerek çıkabilmek için
şu stratejik kararlar uygulamaya koyuldu:
1) Müşterilerin beklentileri en üst düzeyde karşılanacak, o yıla kadar düzenlenen
9 organizasyonun en kalitelisi ortaya çıkarılacaktı.
2) Rakip ürün ve organizasyonlara yönelik hiçbir olumsuz üslup ortaya
konulmamalı ve müşterilerin üzerinde hiçbir moral baskı uygulanmamalıydı.
3) Müşterilerin fuar bütçelerine destek amacıyla, kriz yılına mahsus
olmak üzere, devrim niteliği taşıyabilecek düzeyde “ilkeli bir damping”
uygulanacak, ‘müşteri kaybetmek yerine para kaybetmek’ tercih edilecekti.
Daha krizin başında döviz terkedildi ve bir yıl önceki fiyat seviyesinden
2001 boyunca TL bazında satış yürütüldü, kampanyalar birbirini izledi.
4) Organizasyonun yurt genelinde tanıtımı ve duyuruları için daha çok
maliyetle ve daha uzun süreli çalışmalar yürütüldü, sektörün tümünde
en çok da potansiyel ziyaretçi kitlesi üzerinde moral yükseltecek, fuar
zamanı beklentisini sıcak tutacak üslup ve argümanlar yıl boyunca sektörde
‘sirküle’ edildi.
5) Hiçbir şekilde küçülme politikası izlenmeden, mevcut tüm kaynakların
daha rasyonel biçimde sonuna kadar ısrarla kullanılması yolu tercih edildi.
..ve sonuç; Türkiye’de, ağır krizin yaşandığı bu ortamda, tüm ölçütlerde
(katılımcı adedi, sergileme ölçeği, ziyaretçi sayısı, etkinlik içeriği,
kalite düzeyi vb.) büyüme ve gelişme kaydeden tek fuar YAPEX oldu. 250 sektör
kuruluşu ve 25.000’e yakın izleyici YAPEX’de büyük bir sinerji ve
dinamizm yakaladılar. Fuarın krize rağmen kazandığı büyümenin doğal
sonucu da 2001’in sonunda bölgeye ve katılımcılarına getirdiği dinamizm
ortamı olmuştu.
Müşteri memnuniyetini ön plana alan ve müşterisi ile birlikte sinerji
yaratabilen YAPEX Yapı Fuarı, kriz stratejileri üzerinde düşünenler için
iyi bir örnektir.
KENTLE BÜTÜNLEŞMENİN GÜCÜ..
Bir yandan kriz stratejileri yürütülürken diğer yandan gelecek üzerine de
düşünen YAPEX, Antalya’da ortaya çıkarılan örnek bir kentsel güçbirliği
platformunun mimarı oldu. Uzun süren bir tasarım, kurgulama ve iletişim sürecinin
ardından kentin tüm güçleri arasında kabul gören bu proje 9 Kasım
2001’de YAPEX salonlarında düzenlenen bir basın toplantısı ile Antalya Büyükşehir
Belediye Başkanı tarafından deklare edildi. Kısa adıyla “Akdeniz’de
Antalya”, Şehircilik-Yapı ve İnsan Yerleşimleri Platformu, başta Büyükşehir
Belediye Başkanlığı olmak üzere, Antalya Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri
Odası, Makine Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Akdeniz Üniversitesi,
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği ve
YAPEX Yapı Fuarı’nın birlikteliğinde kuruldu. Bu kentsel güçbirliğinin
ortaya çıkaracağı sinerji ile Platformun hedefi; Antalya’yı tüm Akdeniz
coğrafyasında ve uluslararası alanda, şehircilik-yapı-insan yerleşimleri
temaları çerçevesinde lider kent konumuna taşımak ve uluslararası
bilimsel, eğitimsel ve ticari birliktelikleri her yıl Antalya’da gerçekleştirmek.
Bu hedef doğrultusunda YAPEX’in ilk katkısı ise 8-11 Kasım 2001
tarihleri arasında dünyada ilk kez düzenlenen “Akdeniz Ülkeleri Mimarlık
Fakülteleri Dekanlar Toplantısı”nı Antalya’da gerçekleştirmek oldu.
Akdenize kıyısı bulunan 24 ülkeden akademisyenler mimari eğitimin sorunlarını
bu önemli toplantılarda Antalya’da tartışma olanağı buldular.
YAPEX ülke içindeki krize rağmen hedeflerini uluslararası alana taşımalıydı.
ULUSLARARASI DEV BİRLİKTELİK VE BİR DÜNYA MARKASI YARATMAK..
Sonunda 10. yılına giren YAPEX’in bu başarıları ve sahip olduğu vizyon
dev bir uluslararası ortaklığa da zemin hazırladı. Bu genç, dinamik ve yüksek
kalite çıtasına sahip fuar artık dünyanın 54 ülkesinde dev fuar kuruluşu
Münich Messe International tarafından temsil ediliyor ve pazarlanıyor.
1993’te yola çıkan mütevazı Akdeniz Yapı Fuarı işte böyle bir sürecin
ve emeğin ardından artık bir dünya markasıdır; BAUCON YAPEX.
Başarı için tüm iş dünyasında geçerli bir kural hiçbir zaman değişmiyor,
fuarlar için de bu kural aynıdır:
“Müşteri memnuniyeti, kaynakların doğru kullanımı, vizyon geliştirme sürekliliği,
paylaşım ve sinerji..”
|