reklam

Fotoğraf: Zeynep Yürekli

1826'da Yeniçeri ocağının ardından Bektaşi tekkelerinin de kapatılmasına kadar, bu türbenin etrafında geniş vakıf arazilerine sahip çok önemli bir Bektaşi tekkesi vardı. Günümüze bu tekkenin binalarından sadece bu türbe sağlam olarak gelmiştir. Resimdeki alemin 17. yüzyıl ortalarından sonra, muhtemelen 18. yüzyılda yapılmış olması gereken onarımlar sırasında türbenin önüne bir giriş mekanının eklenmesinin ve tüm üst örtünün kurşunla kaplanmasının ardından konulduğunu sanıyoruz. Bu alemin eşi olan türbenin esas kubbesi üzerindeki alem de aynı zamanlarda, Evliya Çelebi'nin (17. yüzyıl) gördüğünü söylediği meşhur altın alemin yerine konulmuş olmalı.

Bu alem Bektaşi ikonografisinin tipik bir örneğidir. En üstte eliptik bir çerçeve içinde "Allah," onun altında ise ortada müsenna hatla yazılmış bir küçük bir de büyük çift "Ali" okunuyor. Müsenna "Ali"leri çevreleyen büyük dairesel çerçevenin etrafında çepeçevre oniki küçük dairesel çerçeve içinde "isna-aşeri" (onikici) Şii inanç sisteminde büyük önemi olan, Ali'nin soyundan gelme 12 imamın isimleri okunuyor. En altta ise Osmanlı döneminde bir Bektaşi mottosu haline gelmiş olan "La feta illa Ali, la seyfe illa Zülfikar" (Ali'den baska kahraman yoktur, Zülfikar'dan başka kılıç yoktur) sözleri yazılıdır. Ali'nin iki uçlu olduğuna inanılan kılıcı Zülfikar'a açık bir referans olarak her bir "Ali"nin Lam harflerinin tepeleri de iki uçlu olarak belirtilmiştir.

Abdal Musa Bektaşi tekkesinin 1826'da kapatılmasıyla birlikte tekkenin tüm vakıfları Nakşbendi tarikatına devredilmişti. 1925'de Türkiye'deki bütün tekkeler kapatıldıktan sonra buradaki tekke hayatı da sona ermiş, ama türbe bir ziyaret yeri olarak varlığını sürdürmüştür. Günümüzde Abdal Musa türbesi özellikle Türkiye'deki Aleviler için önemli bir ziyaret ve adak yeridir. Türbenin bulunduğu Tekke köyünde yaşayanlar ise kendilerini hala "Bektaşi" addetmektedir. Yolunuz Elmalı-Finike karayolundan geçerse Tekke köyü sapağından on-onbeş dakikalık bir araba yoluyla ulaşabileceğiniz bu güzel köyü ve türbeyi görmeden geçmemenizi öneririz.

Zeynep Yürekli