Kayseri'de koruma sözleri
Çağdaş şehirciliğin tarihsel dokuları yok etmek anlamına gelmediği,
Kayseri'deki toplantılarda bir kez daha vurgulanarak geçmişi gözeten bir
imar düzeni için yeni kurallar tartışıldı.
Kuruluşunun 2. yılını kutlayan Tarihi Kentler Birliği, 19-21 Temmuz 2002 günlerindeki
''Talas Buluşması'' için Kayseri 'de toplandı...
Talas Belediye Başkanı Orhan Say ile Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mehmet Özhaseki 'nin ortak ''ev sahipleri'' olarak yaptıkları açılış konuşmalarında,
''tarihsel mirasa duyarlı bir kent yönetimi'' için bu toplantının çok
yararlı olacağını söylemeleri ise özel bir anlam taşıyordu...
Çünkü hem Talas'ta, hem de Kayseri'deki ''geçmişe vefasız'' imar
politikaları yüzünden, tarihsel ve kültürel dokular artık ''eski
resimlere'' terk edilmişlerdi.
Şimdi bu iki belediye, ''üyesi'' oldukları Tarihi Kentler Birliği'nin
''varlık ve çalışma nedeni'' ne de bağlı kalarak hiç değilse artık
''elde kalan mirası'' kurtarmak için kolları sıvamaya karar veriyorlardı...
Nitekim Talas, özellikle Harman Meydanı çevresindeki dinsel ve sivil yapıların
restorasyon çalışmalarında ''konuklara gururla gösterilebilecek'' aşamalara
gelirken Kayseri de tarihi ''Tavukçu'' semtindeki Erciyes Üniversitesi 'ne
emanet edilmiş ünlü ''7'li sıra evler'' in yeniden yaşatılması projesini
yatırım programına almaya karar vermişti...
Bu gelişmelerden Vali Nihat Canpolat da çok mutlu olmalıydı ki şunları
söylüyordu: ''Keyseri ve Talas, modern şehircilikle tarihi dokunun korunmasındaki
uyumu yakalama konusunda da örnek oluyorlar...''
'Uyumsuz' örnekler
Kayseri'nin hem genç, hem de görmüş geçirmiş valisinden bu sözleri işitmek
umut verici olsa bile, kentin ''şimdiki görünümüne'' bakıldığında aynı
uyumun henüz sadece bir ''özlem'' olduğunu da fark etmemek mümkün değil...
Örneğin, 13. yüzyıla ait Selçuklu anıtlarının en zariflerinden biri
olan Sahabiye Medresesi 'nin tam karşısında ve bu tarihsel şaheseri kent
peyzajından ''silercesine'' yükselen dev ''Almer Oteli'' ... Bu proje,
modernle tarihin uyumunun değil, olsa olsa ''geçmişe saygısızlığın''
simgesi sayılmaz mı?..
Benzer şekilde, 1960'lardan beri spor salonu olarak kullanılan 14. yüzyıla
ait ''kilise'' binasının hemen bitişiğine izin verilmiş Naci Yazgan Öğrenci
Yurdu ve Beğendik mağazası binası.. Kültür mirasını ''ezen'' silüetiyle
aynı saygısızlığın ''öncü'' uygulamaları arasında...
Hele, adını Roma kent surlarından alan Yoğunburç semtindeki Selçuklu Kümbeti
'nin adeta ''altı oyularak'' gerçekleştirilen ve anıtsal binayı kentiçi
trafiğin çok katlı kavşak düzenlemesi ortasına hapseden ''yeraltı yol geçişine''
ne demeli?..
Bütün bunlara, birkaç yıl önceki Mollaoğlu Konağı ve Zennecioğlu
Konağı yıkımlarını ve kentteki hemen hemen tüm tarihi sivil mimarinin
''harabe'' haline getirilmiş bir SİT alanında adeta yokoluşa terk
edilmesini'' eklediğimizde, vali beyin ''özlemi'' ile belediye başkanlarının
''sözlerinin'' ne denli yaşamsal değer taşıdığı hemen anlaşılıyordu...
İşte bu gözlem ve değinmelerle başlayan toplantıların en anlamlı
etkinliğini de birliğe üyelikleri yeni ''kabul edilen'' 13 belediyenin, kendi
kentlerindeki kültürel mirası tanıtarak bu değerlere ''sahip çıkacaklarını''
belirttikleri ''duygulu sunuşları'' oluşturmuştu.
Amaç: Koruyan belediyecilik
Talas Buluşması'nın ikinci günündeki panelde ele alınan ''Koruma ve
Belediye Mevzuatı'' konusunda hemen herkesin ortak fikri; ''Tarihsel kimliğin
sürdürülmesinde yerel yönetimlerin çekingen değil, etkin olmaları gerektiği''
idi...
Bunu destekleyecek yasal yapılanmanın nasıl güçlendirilmesi gerektiğini
ise Aytimur Güpgüpoğlu (Kayseri Mimarlar Odası Başkanı), Prof. Dr. Ülkü
Azrak (Maltepe Ü.), Mithat Kırayoğlu (ÇEKÜL) ve Prof. Dr. Vacit İmamoğlu
(ODTÜ) tartıştılar; izleyenler katkı koydular; Prof. Dr. Ruşen Keleş de
genel bir değerlendirme konuşması yaptı.
Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yurtsever 'le
birlikte Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Orman Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı 'ndan müsteşar yardımcılarının
katıldığı Talas Buluşması için Tarihi Kentler Birliği Başkanvekili ve
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Bekir Kumbul 'un değerlendirmesi
ise şöyleydi:
''Birliğimiz, geçmişin yeniden hatırlanması ve uygarlık kültürümüzün
geleceğe taşınması için kentler arasında bir dayanışma ve yarışma rüzgârı
başlattı...''
Aynı rüzgârın sürekli esmesi dileğiyle Talas'ı gezdiğimizde de ÇEKÜL
Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen şunları ekliyordu:
''Bu yarışta seyirci olmak yok; herkes koşacak... Çünkü geride kalan,
aynı zamanda kimliksiz ve belleksiz kalacak...''
Cumhuriyet
|