'Su Havzası'ndaki 'Cezaevi...'
İstanbul'un içme suyu kaynaklarından Ömer 'li havzasında ''cezaevi'' yapılmasının,
''Adalet Bakanlığı'' gibi hukuku ve ''kentsel adaleti'' en fazla gözetmesi
gereken bir kuruma ''yakışmadığını'' yazmıştım. (Cumhuriyet -
07/Temmuz/2002)
O tarihteki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk 'ten bu adaletsizliği ''düzeltmesini''
rica ettiğim yazıya, Bakan yerine ''Genel Müdür'' den yanıt geldi...
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 12/07/2002 tarih ve 047655 sayılı
yazısında özetle deniyordu ki: ''Bu araziye cezaevi yapılmasına dair imar
planları onaylanmıştır ve İSKİ yönetmeliğine de uygundur...''
Oysa biz ''ricamızda'' diyorduk ki:
''Bu yönetmelik mahkemece birkaç kez iptal edilmesine rağmen yeniden yürürlüğe
konmuştur ve davası sürmektedir... İmar planları da su havzalarını
koruyan Nazım planlara aykırıdır...''
Hikmet Sami Türk adına cezaevi inşaatını ''yaptıran'' genel müdürlükten
aldığımız ve sorumuza yanıt oluşturmayan bu yanıt için ne söyleyebileceğimizi
tasarlarken TBMM Temmuz (2002) ayı sonunda ''erken seçim'' kararı aldı...
Bu gelişme üzerine de anayasa gereği Adalet Bakanı değişti, yerine
''tarafsız'' bir bakan kimliğiyle Prof. Dr. Aysel Çelikel atandı...
Şimdi bu değerli hocamız, yılların ''çağdaş hukukçusu olarak ve son
zamanlardaki ''duyarlı YÖK üyeliği'' nden de tanıdığımız ''adil ve
demokratik'' kimliğiyle, Adalet Bakanlığı'nı seçime kadar ''siyasi çıkarlardan
uzak'' bir bağımsız çizgide yönetmeye çalışıyor...
Bize de şu; ''içme suyu havzasında bilim ve hukuk dışı cezaevi inşaatının''
topluma yanlış örnek olmaktan çıkarılması yönünde ''yeni bir umut'' sağlıyor...
Prof. Dr. Aysel Çelikel , kendisi ya da güvendiği hukuk danışmanlarının
yardımıyla olanı biteni bir kez daha inceleyebilirse, cezaevi inşaatında ''ısrar''
eden genel müdürlük yazısındaki şu ''çelişkileri'' hemen fark edecektir:
1- Genel müdür diyor ki: ''Terörün ve organize suç örgütlerinin kırılması
için bu cezaevi zorunludur...''
Biz de diyoruz ki: ''Su havzalarındaki imar yağması da organize suç
olarak gerçekleşiyor... Adalet Bakanlığı bu suça aynı cezaeviyle ortak mı
olacaktır?.."
2- Genel müdür diyor ki: ''Aynı bölgedeki Sultanbeyli'ye, Paşa Köy'e,
Samandra'ya ses çıkartmazken bizim cezaevi inşaatına bu tepki neden?..''
Biz de diyoruz ki: ''Bu yağmacı yerleşmelere karşı çıkmaktan artık
sesimiz kısıldı... Ancak buraları biz mi ilçe, belde ve belediye yaptık;
yoksa siz mi?..''
3- Genel müdür diyor ki: ''İSKİ yönetmeliğini yargılayan mahkemeler bağımsızdır,
biz karışamayız...''
İşte bu yanıt da bizim ''anlaşılmadığımızı'' kanıtlıyor... Çünkü
yazımızda demiştik ki: ''Hakkında iptal davası açılan, kazanılan ve şimdi
yine mahkemede yargılanan İSKİ yönetmeliğine dayanmak, ne kadar doğrudur?..''
Evet... Prof. Dr. Aysel Çelikel, şu ''organize imar yağması suçlarının''
bir halkasını oluşturmaya aday Büyükbakkalköy'deki (Maltepe) Ömerli Barajı'na
''mücavir'' cezaevi inşaatına da bilmem bakabilir mi?..
Eğer müdahale edebilirse, aynı konu eminim ki hukuk fakültelerindeki
''imar ve siyaset'' araştırmaları için de ''ders verici bir örnek'' oluşturacaktır...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|