reklam

02 Eylül 2002 Pazartesi
Ana Sayfa
>
Haberler

'Su Havzası'ndaki 'Cezaevi...'
İstanbul'un içme suyu kaynaklarından Ömer 'li havzasında ''cezaevi'' yapılmasının, ''Adalet Bakanlığı'' gibi hukuku ve ''kentsel adaleti'' en fazla gözetmesi gereken bir kuruma ''yakışmadığını'' yazmıştım. (Cumhuriyet - 07/Temmuz/2002)

O tarihteki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk 'ten bu adaletsizliği ''düzeltmesini'' rica ettiğim yazıya, Bakan yerine ''Genel Müdür'' den yanıt geldi...

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 12/07/2002 tarih ve 047655 sayılı yazısında özetle deniyordu ki: ''Bu araziye cezaevi yapılmasına dair imar planları onaylanmıştır ve İSKİ yönetmeliğine de uygundur...''

Oysa biz ''ricamızda'' diyorduk ki:

''Bu yönetmelik mahkemece birkaç kez iptal edilmesine rağmen yeniden yürürlüğe konmuştur ve davası sürmektedir... İmar planları da su havzalarını koruyan Nazım planlara aykırıdır...''

Hikmet Sami Türk adına cezaevi inşaatını ''yaptıran'' genel müdürlükten aldığımız ve sorumuza yanıt oluşturmayan bu yanıt için ne söyleyebileceğimizi tasarlarken TBMM Temmuz (2002) ayı sonunda ''erken seçim'' kararı aldı...

Bu gelişme üzerine de anayasa gereği Adalet Bakanı değişti, yerine ''tarafsız'' bir bakan kimliğiyle Prof. Dr. Aysel Çelikel atandı...

Şimdi bu değerli hocamız, yılların ''çağdaş hukukçusu olarak ve son zamanlardaki ''duyarlı YÖK üyeliği'' nden de tanıdığımız ''adil ve demokratik'' kimliğiyle, Adalet Bakanlığı'nı seçime kadar ''siyasi çıkarlardan uzak'' bir bağımsız çizgide yönetmeye çalışıyor...

Bize de şu; ''içme suyu havzasında bilim ve hukuk dışı cezaevi inşaatının'' topluma yanlış örnek olmaktan çıkarılması yönünde ''yeni bir umut'' sağlıyor...

Prof. Dr. Aysel Çelikel , kendisi ya da güvendiği hukuk danışmanlarının yardımıyla olanı biteni bir kez daha inceleyebilirse, cezaevi inşaatında ''ısrar'' eden genel müdürlük yazısındaki şu ''çelişkileri'' hemen fark edecektir:

1- Genel müdür diyor ki: ''Terörün ve organize suç örgütlerinin kırılması için bu cezaevi zorunludur...''

Biz de diyoruz ki: ''Su havzalarındaki imar yağması da organize suç olarak gerçekleşiyor... Adalet Bakanlığı bu suça aynı cezaeviyle ortak mı olacaktır?.."

2- Genel müdür diyor ki: ''Aynı bölgedeki Sultanbeyli'ye, Paşa Köy'e, Samandra'ya ses çıkartmazken bizim cezaevi inşaatına bu tepki neden?..''

Biz de diyoruz ki: ''Bu yağmacı yerleşmelere karşı çıkmaktan artık sesimiz kısıldı... Ancak buraları biz mi ilçe, belde ve belediye yaptık; yoksa siz mi?..''

3- Genel müdür diyor ki: ''İSKİ yönetmeliğini yargılayan mahkemeler bağımsızdır, biz karışamayız...''

İşte bu yanıt da bizim ''anlaşılmadığımızı'' kanıtlıyor... Çünkü yazımızda demiştik ki: ''Hakkında iptal davası açılan, kazanılan ve şimdi yine mahkemede yargılanan İSKİ yönetmeliğine dayanmak, ne kadar doğrudur?..''

Evet... Prof. Dr. Aysel Çelikel, şu ''organize imar yağması suçlarının'' bir halkasını oluşturmaya aday Büyükbakkalköy'deki (Maltepe) Ömerli Barajı'na ''mücavir'' cezaevi inşaatına da bilmem bakabilir mi?..

Eğer müdahale edebilirse, aynı konu eminim ki hukuk fakültelerindeki ''imar ve siyaset'' araştırmaları için de ''ders verici bir örnek'' oluşturacaktır...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ağustos 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz