reklam

12 Kasım 2002 Salı
Ana Sayfa
>
Haberler

'Az hasarlı’ binalarının enkazında hukuk arıyorlar

Düzce depreminin 3. yılında bir grup depremzede, ilginç bir hukuk mücadelesi veriyor. 17 Ağustos depremi sonrasında önce, ‘çok hasarlı oturulabilir’ daha sonra da ‘az hasarlı’ raporları verilen binaları, 12 Kasım depreminde yıkılan ve yakınlarını kaybeden depremzedeler, devletten manevi tazminat istiyorlar.

Bozuk zemine rağmen çok katlı binalara göz yuman Düzce Belediyesi ve deprem riskine rağmen hasarlı konutlara girip ‘oturun’ diyen Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan hak talep eden demremzedeler, Sakarya 2 No’lu İdare Mahkemesi’ne manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye ‘deprem öngörülemez’ diye rapor veren Kandilli Rasathanesi ise depremzedelerin tepkisini çekiyor.

TÜBİTAK ve Maden Tetkik Arama’nın raporların da, depremzedeler için iyi bir delil. Raporda, 17 Ağustos depremi sonrasında kırılan fay hattının Düzce Gölyaka’da durduğu ve fay hattının her an ilerleyebileceği açıklanıyordu. Sakarya 2. İdare Mahkemesi’ne ‘Deprem önceden öngörülemez’ raporu gönderen Kandilli Rasathanesi’nin şimdiki müdür vekili Doç. Dr. Bilge Siyahi ise kısa vadede depremlerin öngörülemediğini; ancak uzun vadede belirli bölgelerin deprem açısından riskli olabileceğinin kabul edildiğini açıklıyor.

12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen depremde eşi Hatice Topkara’yı kaybeden Naci Topkara, söz konusu idare mahkamesine dava açan mağdurlardan biri. 17 Ağustos Marmara depreminden sonra hasar tespiti yapan Ordu Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Topkara ailesinin dairesi için ‘çok hasarlı oturulur’ şeklinde rapor düzenledi. Yaklaşık iki hafta sonra ise bu sefer ‘az hasarlı’ raporu verilen Topkara’ların dairesi için üçüncü ve kesin raporda ise yine ‘az hasarlı’ dendi.

Topkara, 17 Ağustos’tan sonra verilen ‘az hasarlı, oturulabilir’ raporunu ve Düzce’de yapılan ‘evlerinize girin’ uyarılarını dikkate alarak evlerine girdiklerini söyleyerek 12 Kasım akşamını şöyle anlatıyor:

“Apartman yıkılmıştı. Eşim benim kolumun üstünde can verdi. Ben 26 saat sonra enkaz altından kurtarıldım. Oğlumun sağ kurtulması tek moral kaynağım oldu.”

O tarihlerde Bolu Valisi Nusret Miroğlu’nun, “Herkes evlerine geri dönsün.” dediğini açıklayan Topkara, hasarlı binalara zorla sokulduklarını kaydediyor.

Topkara ailesi gibi yine aynı apartmanda oturan Nurcan Batur da aynı nedenle Sakarya 2. İdare Mahkemesi’ne dava açan bir başka isim. Batur da Düzce Depremi’nde 12 yaşındaki kızı İrem ile babası Orhan İbrahimoğlu’nu kaybetmiş. Batur, annesi ve abisi ile birlikte babalarının ölümü nedeniyle Düzce Valiliği ve Düzce Belediyesi’ne toplam 9 milyar liralık manevi tazminat davası açmış.

Şu ana kadar Sakarya İdare Mahkemesi’ne 13 dava açan Düzce Depremzedeler Derneği Başkanı Avukat Ayşegül Şenol ise açtıkları davalar aracılığıyla idarenin sorumluluğunu ortaya çıkarmaya çalıştıklarına dikkat çekiyor. Düzce’nin birinci derece deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Şenol, imar planlarının buna göre yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Zaman

 

Kasım 2002 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03
04 05 06 07 08 09 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Ahmet Vefik Alp 
12 Kasım 2002
günü  Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Ahmet Vefik Alp hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz