İstanbul, 'kurtarıcılarının'
kurbanı
İstanbul'un bir numaralı sorunu olan ulaşımda, 19 başlı yönetimin söz
sahibi olduğu belirlendi. Uzmanlar, bu kadar çok başlı bir yönetimde değil,
İstanbul'un hiçbir sorununun çözülemeyeceğini vurguladılar.
İstanbul'un bir numaralı sorunu olan ulaşımda, 19 başlı yönetimin söz
sahibi olduğu belirlendi. Uzmanlar, bu kadar çok başlı bir yönetimde değil
İstanbul'un, hiçbir sorununun çözülemeyeceğini vurguladılar. Marmara Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Osman
Altuğ , İstanbul'da trafik sıkışıklığının bir saatteki maliyetinin 3.7
milyon dolar olduğunu söyledi. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube
Sekreteri Ali Rıza Nurhan ise 1980'den sonra hız kazanan karayolu politikasından
hâlâ vazgeçilemediğini anımsatarak, birinci sorunun altyapı yetersizliği
olduğunu belirtti.
İstanbul'da her yağmurla birlikte arapsaçına dönen trafiğin saatteki
maliyetinin 3.7. milyon dolar olduğu belirtildi. 15 milyona ulaşan İstanbul'daki
nufüsun 3 milyonunun çalıştığını var sayarak hesap yapan Prof. Dr. Osman
Altuğ şöyle devam etti:
''Hesap çok kolay. Kentte çalışan 3 milyon kişinin ayda asgari maaşının
brüt 360 milyon lira olduğunu ve 22 çalışma gününü dikkate alırsak
yevmiye 16.4 milyon lira, yani 10.3 dolar yapar. 3 milyon kişi için bu rakam
yaklaşık 30 milyon dolar. Günde 8 saat çalışıldığını düşünürsek
bu rakam saatte 3.7 milyon dolardır.''
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Ali Rıza Nurhan, İstanbul'daki
birinci sorunun altyapı yetersizliği olduğunu belirterek şöyle konuştu:
''Dönem dönem 400 bin kişiyi bulan göç yüzünden artık kaçak binaları
bırakın, kaçak ilçeler oluştu. Binalar arasında insanlar için daracık
yollar bırakıldı, bu yollarda altyapı çalışması yapmak da mümkün değil.
Eski kent merkezleri, yeni kent merkezlerine oranla daha planlı, oralarda da büyük
göç nedeniyle altyapı kapasitesi yetersiz.''
'Doğa intikamını alıyor'
Kentte her yağmur sonrasında yaşanan ve özellikle dere yataklarına yapılan
binaların alt katlarını su bastığını anımsatan Ali Rıza Nurhan, ''Su
baskınları, plansız kentleşmenin sonucu. Bina yapılmadan önce yağmur
sularının aktığı yatakların önü, şimdi binalarla kesilmiş durumda. Yağmur
yağdığında da doğa bizden bu şekilde intikamını alıyor'' dedi.
Cumhuriyet
|