reklam

28 Mart 2003 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Ege’nin mistik kasabası Birgi

Ödemiş'e 9 kilometre uzaklıktaki Birgi zamana direnen tarihi kasabalardan biri. Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri yaz aylarında ücretsiz olarak restorasyon projeleri hazırlıyorlar. Birgi gittikçe eski harabe görünümünden uzaklaşıyor.

Kasaba, Turizm Bakanlığı tarafından dini turizm merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Tarihi boyunca hep mistik bir yönü olmuş. Önce Zeus'un sonra Hz. İsa'nın şehri olarak anılmış, bir Müslüman şehri olarak da dini önemini korumuş. Birgi'de tarihi eserleri gezip, Çınaraltı kahvehanelerinde lezzetli adaçayını yudumlayabilirsiniz. Üstelik kasaba, güzel Gölcük yaylasına çok yakın. Buraya giderken Gölcük'te piknik yapmak da mümkün.

Ege Bölgesi'ne özgü mimari üslubu, restore edileren tarihi binaları, kutsal kabul edilen topraklarıyla Ödemiş'in Birgi Beldesi, tarih ve doğayı sevenlerin önemli duraklarından biri.

Ödemiş'e 9 kilometre uzaklıkta, Sarıyar Deresi'nin iki yamacına kurulu Birgi, koruma altına alınan kentsel sit alanlarından biri. Eski konakları, medreseleri, türbeleri, camileri zamana direniyor. Mimar Sinan Üniversitesi öğrencilerinin yaz aylarında çalışma yaptığı, restorasyon projeleri ve rölövelerini ücretsiz hazırladığı Birgi, gittikçe eski terk edilmiş görünümünden uzaklaşıyor.

Muhteşem konak
Birgi'nin kimler tarafından, ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmiyor. M.Ö. 2. binde Lidyalıların yerleştiği Birgi, M.Ö. 546'da Pers, 334'te Helen ve 133'te Roma, 1308'de Türkmenlerin egemenliğine geçti.

Bütün bu süreç içinde hep kutsal toprak kabul edildi Birgi. Şehrin antik dönemdeki adı Dioshieron, yani Zeus'un Kutsal Yeri'ydi. Ortaçağ'da bu defa Hıristiyanlık açısından kutsal kabul edildi, adı da Christopolis, yani İsa'nın Şehri oldu. 5. yüzyılda önce piskoposluk, ardından başpiskoposluk merkezi oldu. Askeri açıdan da zaman zaman önem kazandığı, bir ara adının kale ya da burç anlamındaki Pyrgion olarak değişmesinden belliydi. Belde Türkler'in eline geçince ismi Birgi oldu.

Aydınoğlu Mehmet Bey, Birgi'yi 1308'de kurduğu Türkmen Beyliği'nin başkenti yaptı. Birgi, 1426'da kesin olarak Osmanlı'nın eline geçti. İşin ilginç yanı, bir Müslüman kenti olarak da Birgi'nin dini önemini korumasıydı. Ünlü İslam bilgini Birgivi Mehmet Efendi buralıydı. İmam Birgivi Medresesi, önemli bilim ve din merkezlerinden biri sayılıyordu.

Birgi, 1867'de Ödemiş'e bağlı bir kaza merkezi oldu. Türkiye'nin ilk belediyelerinden biri olan Birgi Belediyesi 1889'da kuruldu. 1919'da Yunan işgalini yaşayan kent, 1922'de kurtuldu, ancak ne yazık ki pek çok tarihi eser bu sırada çıkan yangında yok oldu.

Çakırağa Konağı, Birgi'nin en ünlü yapılarından biri. 1763 yılında Mustafa Şerif Çakırağa tarafından, ahşapları Venedik'ten getirilerek yapılan üç katlı bina, 18'inci yüzyıl Avrupa mimarisinin de izlerini taşıyor. Tavanlarında Küçük Menderes Havzası'nda yetişen 72 çeşit sebze ve meyve resimleri bulunuyor. Restore edilen bina, Kültür Bakanlığı'na bağlı bir müze haline getirildi.

Adaçayı çok lezzetli
1312'de Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami, çinilerle kaplı minaresiyle ilgi odağı. Cami çivi kullanılmayan ahşap işçiliğiyle de dikkat çekiyor.

Başka güzel tarihi yapılar da var Birgi'de. İmam Birgivi Medresesi, 1762 yapımı Karaoğlu Camii, giriş kapısı Osmanlı oymacılık sanatının güzel örneklerinden olan Dervişağa Camii, Sarı Berber Mescidi, Güdük Minare, Mehmet Bey'in oğulları İsa, Hızır ve Umur Beylerle yattığı Aydınoğluları Türbesi bunlardan bazıları.

Birgi'nin ulu ağaçların süslediği caddeleri, tarihi evleri, dolaşmak ve fotoğraf çekmek için bire bir. Çınaraltı kahvehanelerinde oturup Birgililerle sohbet etmek, lezzetli adaçayını yudumlamak mümkün.

Turizm Bakanlığı tarafından inanç turizmi merkezlerinden biri olarak belirlenen beldeye gidenler, ulu servilerin gölgesinde, oğlu Birgivizade Mustafa Efendi ile yanyana yatan İslam bilgini Birgivi Mehmet Efendi'nin kabrini ziyaret edebilir. Burada namaz kılmak isteyenler için mescitler ve özel adak yerleri de bulunuyor. Belediyenin görevlendirdiği kasabın kestiği adağı burada pişirip dağıtmak mümkün. Kabristanın kutsallığına inanan pekçok kişi, çevredeki ağaçların dallarına kumaş parçaları bağlayıp taştan evler yaparak, ya da dallara beşik asarak dilek tutuyor. Ulu Cami'nin karşısındaki Sultan Şah Türbesi de ibadet için gelenlerin uğrak yerlerinden.

Birgi'ye giderken yolda piknik yapabilirsiniz
Birgi İzmir'in Uludağ'ı olarak bilinen Bozdağ ve Gölcük yaylasına da çok yakın. Otomobille yarım saatlik bir tırmanışla bambaşka bir doğa harikasına ulaşabilirsiniz. Yarım gün tarih, yarım gün kar ve Gölcük Gölü kıyısında piknik günübirlikçiler için ideal bir seçim olabilir. Bu programı düşünenlerin yanlarına hem mevsimlik hem de kışlık giysilerini almalarında fayda var. Bu güzellikleri saklamak için fotoğraf makinesi ve kameranızı da yanınıza almayı sakın unutmayın.

Ne yenir?
Birgi'de Mehmet Demir'in işlettiği Kuleli Restoran'da ızgara, yöreye has otlu pide, güveç, ızgara çeşitleri ve keşkek yemek mümkün. 232-531 52 30.

Çamlık Tevfik Paşa Cumhuriyet Parkı da keyifli bir piknik olanağı sunuyor. İrfan Kaçar'ın işlettiği ‘‘kendin pişir kendin ye’’ tarzı açık restoranda mangallar, piknik masaları bulunuyor. Müşterilere keşkek ve sac kavurma tavsiye ediliyor. 232-531 58 87.

Emekli felsefe öğretmeni Gülsün Başaranbilek'in işlettiği tarihi Konak Kahveevi'nde de ısırgan otlu börek, yaprak sarması, elmalı turta, yerel bazı yemekler sunuluyor. Tel: 232-531 60 69.

Nerede kalınır?
Birgi'de gecelemek isteyenler belediyeye ait Birgi Oteli'nde kalabilir.Birgi Oteli. 232-531 51 45.

Nasıl gidilir?
Birgi İzmir'e yaklaşık 128 kilometre uzaklıkta. Kendilerine ait araçlarla gitmek isteyenler, Ödemiş'in içinden Birgi'ye ayrılan yola dönerek, 8 kilometrelik yolu katedip beldeye ulaşabilir. Ayrıca Ödemiş'ten yarım saatte bir Birgi'ye minibüs kalkıyor.
Hürriyet

 

Mart 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30

31

diğer aylar için tıklayın

Platform

"Mimarlık Toplum Diyaloğu ve Örgütler" tartışılıyor.

Forum'da başlayan tartışmaya şimdi katılmak için tıklayın.  Tartışma 03 Nisan'da İTÜ Mimarlık Fakültesi 109 No'lu Salon' da davetli konuşmacılar ile son bulacak.

Yönetici: Uğur Tanyeli
Konuşmacılar:
Emre Arolat, Nilüfer Çınarlı, Korhan GümüşHaydar Karabey, Aslı Özbay

Lamp 83' ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz