reklam

13 Kasım 2003 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Ayasofya'da 31 No’lu deponun acınası hali

Yoğun küf kokusunun egemen olduğu depoda, örümcek ağlarından göz gözü görmüyordu. Ayasofya görevlileri, toz toprak içindeki ikonaların üzerindeki resimlerin silindiğini, papaz tahtalarının enkaza döndüğünü gördü. Kayıtlı olmalarına rağmen, Papaz Odası'ndaki bazı eserlere sayımda rastlanmıyor.

Ayasofya Müzesi'nin yaklaşık 50 yıldır açılmamış bir deposu, ilk kez Uğur Dündar yönetimindeki Arena programı için açıldı. Depodaki tarih hazinesinin içler acısı hali yarım asır sonra gözler önüne serildi.

Ayasofya Müzesi'nde görevli bir grup yetkili, yaklaşık 50 yıldır açılmayan asma kilidi söküp 31 numaralı depoya giriyor. Ama o da ne? Yoğun bir küf kokusunun egemen olduğu depoda, örümcek ağlarından göz gözü görmüyor. Neredeyse halat kalınlığındaki ağları aralayıp güçlükle birkaç adım atan yetkililer, gördükleri manzara karşısında şaşkına dönüyorlar. Çünkü envantere kayıtlı papaz tahtları, boy boy ikonalar, ahşap sütünceler, Osmanlı dönemine ait aydınlatma kandilleri ve vaktiyle mihrabın iki yanına serilen yüzyılı aşkın geçmişi olan eşsiz değerdeki halılar çürümüş, adeta lime lime olmuş... Toz toprak içindeki ikonaların üzerindeki resimler silinmiş, papaz tahtları enkaza dönmüş. Neye dokunsalar ellerinde kalıyor...

Mezarı soymuşlar
Şoke olan yetkililer, odanın yanıbaşındaki kuzeydoğu rampasından galeriye doğru yürüdüklerinde kazılmış iki mezarla karşılaşıyor. İlerledikçe şaşkınlıkları daha da artıyor. Çünkü kazıdan çıkarıldığı anlaşılan kemiklerin rasgele ortalığa atıldığını görüyorlar.

Bu geziden kısa bir süre önce yine aynı durumda bulunan ve temizlenerek elden geçirilen Papaz Odası'ndaki bazı eserlere kayıtlı olmalarına rağmen, sayımda rastlanmıyor. örneğin Mali Polis operasyonunda kaçakçılarda ele geçirilip yeddiemin olarak Ayasofya Müze Müdürlüğü'ne teslim edilen çok değerli Süryanice el yazması 3 kitaptan birinin çalındığı anlaşılıyor. Kütüphanedeki el yazması kitapların göz göre göre nasıl çürütüldüğü, raporda şu satırlarla anlatılıyor:

‘‘Nem, toz ve kitap kurtlarının verdiği hasar sonucu el yazması eserlerin ciltlerinde parçalanma, sayfalarında ağır tahribat ve bazı kitaplarda birçok sayfanın nemlenme nedeniyle birbirinden ayrılamaz duruma geldiği ve yapışarak yırtıldığı görülmüştür.’’

Raporlardan bilgi sahibi olunca, Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen'i aradım. Gelecek kuşaklara belge bırakabilmek amacıyla tarihi ve kültürel mirasa yapılan bu inanılmaz ihaneti görüntülemek istediğimi söyledim. Müsteşar Prof. İsen, pek alışık olmadığımız bir duyarlılık ve içtenlikle, gereken izinleri hemen verdi. Ayrıca Ayasofya'da hem bu ayıp hem de bazı yolsuzluk iddiaları nedeniyle, 14 görevlinin açığa alındığını ve soruşturmanın sürdüğünü açıkladı. Görevde kaldığı kısa süre içinde bu ayıbın önlenebilmesi için büyük gayret gösteren Müze Müdürü Seraceddin Şahin, 50 yıldır kamuoyundan saklanan 31 numaralı depo gerçeğini, ilk kez Arena kameralarına açtı.
Hürriyet

 

Kasım 2003 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Adnan Kazmaoğlu 
2 Aralık 2003 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Adnan Kazmaoğlu hakkında daha fazla bilgi edinmek  için tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz