Köşe Yazısı

Portatif Olimpiyatlara DoÄŸru

Yazan: Orhan Ayyüce Tarih: 28 Ağustos 2008
Ben istedim diye olacak deÄŸil ama ileride olimpiyatlar portatif olsun istiyorum.

Uzun zamandır kuÅŸ yuvası stadyumlar, köpüklü havuzlar, yollar, duvarlar, hazırlıklar, inÅŸaatlar filan derken en nihayetinde Pekin’de havai fiÅŸekler patladı (ya da patlamadı!) ve olay sonunda kimin ne kadar madalya aldığını gösteren cetvellere dönüÅŸtü. Zaten hep öyle olur. En fazla madalyayı kim kazandı yarışmaları.

Hiç seyretmesem de, “oyunları” madalya çizelgelerinden takip ettim. Zannetmeyin ki sporu sevmem. ÇeliÅŸkili de olsa bir alışveriÅŸim vardır sporla... Avrupa futbol ÅŸampiyonasının hiçbir maçını kaçırmadığım gibi muhit arası bahislerden de biraz kazandığımı bu arada belirteyim.

Arıtılmış su gibi bir mimar degiliz yani, baÅŸka iÅŸlerle de uÄŸraşıyoruz. Her ne kadar siyah elbiseli meslektaÅŸlar boÅŸ görseler de, at yarışlarına gitmek imkanı oluyor ara sıra...

Biz yine ÅŸatafatlı olimpiyat merkezine dönelim.

Geçenlerde Peter Cook ile bir sohbet yapmıştım. O sırada, onun tasarımına dayanan Londra’daki olimpiyat stadyumu çalışmalarına da deÄŸinmiÅŸtik. Åžu an okumakta olduÄŸunuz yazının Le Corbusier esinlenmeli baÅŸlığında (“Yeni Bir Mimariye DoÄŸru”) deÄŸindiÄŸim portatif olimpiyat fikirlerimi kendisine söylemiÅŸtim. Sayın Cook da 2012 için “Evet biz de zaten öyle yapıyoruz,” demiÅŸti. Kısaca anlatmıştı olayın Archigram’a dayanan tohumlarını.

Tabii ki, “aslında fikir benim” diye anlaşılır ve de biraz saygısızlık olur diye nazikçe "sizinki çok iyi bir tasarım" diyerek ve yazıya taşımadan kapatmıştım konuyu!

Anlatayım: Onlar (da) HOK firması ile beraber olarak bir bölümü portatif bir stadyum tasarlamışlar ve geliÅŸtiriyorlar... Yani Londra olimpiyatının odak noktası, bir nevi ikonu, ev sahibinin göz bebeÄŸi, ülkenin gururu ve medyanın aÄŸzındaki sakızı olacak stadyum, madalyalar sayıldıktan, sponsor ve reklam mukaveleleri imzalandıktan sonra sökülüp, parçaları baÅŸka mahallerde yapılan stadyumlara ilave edilecek ve devasa arenanın çevreye olan etkisi asgariye indirgenecekmiÅŸ.

Stadyum ve çevresindeki tesisler kendi enerjilerini büyük ölçüde kendileri üretecekler, bu yeÅŸil bir olimpiyat olacakmış. En azından iÅŸin sonuna kadar mimarları dinlerlerse.

Her ÅŸey çok iyi de, kafamdaki fikirden biraz daha tutucu ve statik bir durum bu.

Bendenizin projesi biraz daha radikal ve adaletli.

Hayalimdeki stadyum ve diÄŸer parçalar, yüzme havuzları, kapalı salonlar, konaklama tesisleri, mutfaklar, tuvaletler, yani bir olimpiyat için ne kadar gerekli tesis, yarışma ve müsabaka alanı var ise hepsi gezici ve portatif olarak tasarlanıyor, imal ve inÅŸa ediliyor. Altyapılar da dahil olmak üzere komple bir olimpiyat paketi hazırlanıyor. Her ÅŸey konteynırlara konuluyor ve hatta bu kutularda taşımaktan öte iÅŸlevler yükleniyorlar ve dünyanın çeÅŸitli yerlerine gönderiliyorlar.

Bu sayede olimpiyatlar sadece parayı basanların deÄŸil de, Hasanlar’ın memleketlerinde de yapılabiliyor.

Böylece olimpiyatlar daha demokratik ve adil bir hale geliyor. Açılış törenlerinde sempatiyle izlediÄŸiniz ve oyunlara üç beÅŸ sporcuyla ancak katılan ülkeler ev sahibi olma fırsatını bulabiliyorlar. Bu fikrimin sayesinde olimpiyatlar da bir kaç süper ekonominin reklamı olmaktan çıkıp hemen her yerde olabilir bir konuma geliyorlar.

Bazı durumlarda, tesislerin bir bölümü olimpiyatın yapıldığı ülkeye hediye olarak bile bırakılabiliyor spora ve topluma faydası olsun diye.

Ama olimpiyatlar hep aynı olmamalı diyenler olabilir aramızda... Haklılar. Onlar için de çözümler var. Her ülke mayo seçiminde ve diÄŸer üniformalarda serbest. Hatta portatif olimpiyatlarda en iyi spor kıyafet dalına da madalya var sembolik olarak...

Daha da ilerisi, portatif binalar da çeÅŸitli seçenekler ve ÅŸekillerde monte edilebiliyor, eÄŸer ki “form” ise derdiniz...

Olimpiyat oyunlarında biraz deÄŸiÅŸik özellikler isteniyorsa, ki istenecektir, bir çok ÅŸeyi kolayca deÄŸiÅŸtirebilirsiniz. Vaziyet planınınızı özel bir ÅŸekilde yapabilirsiniz.

Birkaç tane yeni icat gerekebilir, onlarda yapılır, hiç ÅŸüpheniz olmasın. Bütün bunlar kısa bir sürede uygun bir araziye yerleÅŸtirildikten sonra, hodri meydan, yansın meÅŸale.

Latife bir yana. Bu da ne yahu filan demeyin. ÖnerdiÄŸim teknoloji zaten mevcut. ÅžiÅŸirme spor salonları, takma tribünler, yüzer gezer hastaneler, komünikasyon teknolojileri, yürüyen mutfaklar, konaklama vasıtaları, tuvaletler, banyolar, vesaire ve vesaire, hepsi zaten var. Kullanılıyorlar.

Olsun, bazı yönleri de biraz ilkel kalsın olimpiyatların. Bazı eski teknolojilere dönülebilsin. Eskiden takımın biri golü atınca tabelacı denilen görevli tarafından çengele asılan kara teneke üzerine yazılmış rakamlardan ibaret skor levhalarından olsun demiyoruz, yok artık, fakat o kadar da herÅŸey “teknoloji olmazsa olmaz” olmasın. Uzun atlamada bir sporcu öbürünü milimetrenin bindee biriyle ancak geçmiÅŸse ikisine de altın madalya verilsin.

Spor branÅŸları hep geliÅŸmiÅŸ ülkelerde popüler olan sporlar olmasın. Televizyonun karşısında oturup senkronize yüzme ve jimnastik yapanları seyrederken fakir ülkelerin insanları yutkunmasınlar. Yani ekonomik durumları biraz bozuk ülkelerde yapılan bir kaç spor da dahil edilsin. Onlar da madalya kazansınlar.

Olimpiyatlar “superman”lere mahsus olmaktan çıksın. TeÅŸkilat çayırlara dönsün, akıntıya karşı kürek çekmek, rüzgara karşı koÅŸular olsun.

Ben mimarım, artık herşeyin tasarımını da ben yapmayayım!

Biraz da sosyal bilimlerle, sporla uÄŸraÅŸanlar katkıda bulunsunlar. Organizasyonda toplumun her kesiminin katkısına yer verilsin. HerÅŸey reklamcıların, ÅŸirket kökenli, ticari amaçlı sponsorların, dev medyanın kararlarıyla yapılmasın.

Ä°nanıyorum ki bu kadar portatiflik, kısıtlı bütçeler içinde bile insanoÄŸlu o yaratıcı zekasını kullanarak baktığımızda “vay be, ne güzel olmuÅŸ” diyebileceÄŸimiz sahneler yaratacaktır. Hiç ÅŸüpheniz olmasın.

Olimpiyatlar bu kadar büyütülmesin. Tesisat bu kadar pahalı olmasın. Zaten hep denmez mi bütçe ne kadar azalırsa yaratıcılık o kadar artar? Hani “orijinallik parayı gerektirmez”, “herÅŸey parayla olmaz” lafları? Yok mu içimizde ÅŸöyle birkaç yüz milyona bir olimpiyat çıkarabilecek sistemi geliÅŸtirebilecek tasarımcılar, tabii ki var. Ä°nanın ki yapılabilir. Bir yarışma düzenleyin isterseniz. Kimbilir neler çıkar... Çıkarırlar.

Bir de küçük bütçeli bir olimpiyat olsun. Portatif olsun. Denensin. Spor ve sporu sevenler için yapılsın, dünyada barış ve adalet için olsun. Olimpiyat-reklam-tüketim üçgeni bozulsun. Dünyanın sonu mu gelecek?

Makul ve sürdürülebilir bir fiyata çıkarsa belki de iki senede bir düzenlenir, monte edilir. Farklılıklar korunabilir, elbet daha hızlı koÅŸanlar, daha yüksek atlayanlar çıkar, yarışmalar yine zevkli olur ve yutkunmalar azalır. Belki de insanlar birbirlerini daha çok sevmeye baÅŸlarlar, vesaire...Yazara Görüşlerinizi Bildirmek İçin
Buraya yazacağınız görüşleriniz, Arkitera Forum bölümüne yansımayacak, sadece yazara ulaşacaktır. * İşaretli alanlar mutlaka doldurmanız gereken alanları belirtmektedir.
Sizin:
Adınız, Soyadınız *
E-Posta Adresiniz *
MesleÄŸiniz *
Telefon Numaranız Adres seçimi:
Adresiniz
Mesajınız:

ÝPUCU: küçük harf "n", sayý 9, küçük harf "a", büyük harf "A", küçük harf "a", küçük harf "d"

Lütfen sol imajdaki resimde görülen dizgiyi yandaki kutucuğa giriniz.
Köşe Yazısı Arşivi
Dönem içindeki köşe yazarlarının listesi aşağıdadır. Yazısını okumak istediğiniz yazarı listeden seçiniz. Bütün yazarların listesini görmek için buraya tıklayınız