reklam

Herbert Muschamp'ın My Architect Üzerine Yazısı
Gündem > My Architect Filmi

Nihai Anıt Bir Bina Olmadığı Takdirde
Herbert Muschamp, New York Times/9 Kasım 2003

My Architect adlı bu muhteşem film, mimarlığın müzik, resim, edebiyat ya da danstan daha az yaratıcı olduğu fikrine bir son vermeli. Daha önce bu filmde olduğu gibi hiçbir mimarın hayatına ya da mimarlığın kendisine derinlemesine nüfuz eden bir çalışma görmemiş ya da okumamıştım.

Filmin derine inebilmesinin temelinde film yapımcısının kendi ruhuna yönelik yaptığı araştırma yatıyor. Nathaniel, Louis öldüğünde 11 yaşındaydı. Oğlunun kendi kimliğini keşfetmesi için gereken ortamı, babasının yapıları sağladı. Sonuç, yapıların topluma sunduğu devamlılık içerisinde kişisel bir yansıma oldu.

Durgun başlayan filmde, Nathaniel ilk olarak babasının 73 yaşında kalp krizi geçirerek New York Penn İstasyonu'nun tuvaletinde ölü bulunuşunu nakleder. Kimliğinin belirlenememesi sonucunda şehir morguna götürülen ve orada üç gün bekletilen Kahn, ölümü öncesi iflas etmiş biriydi ama kesinlikle unutulmuş bir mimar değildi: O dönemin hiçbir Amerkalı mimarı ondan daha fazla saygın değildi. Kahn'ın profesyonel başarıları ve düzensiz özel hayatı arasındaki tutarsızlık filmin temel konularından birini oluşturdu.

Öyle görülüyor ki, Kahn'ın yaşamı da en az Frank Lloyd Wright'ınki kadar karmaşıktı. Evli olan Kahn'ın üç farklı ailesi vardı. Bu üçlünün üyeleri Kahn'ın cenazesine kadar hiç tanışmadı. O yıllarda -hatta hala- Philadelphia'da bu denli bir hayatın sürdürülebilir olması oldukça zor olsa gerek. Bir evlilik bağından yoksun doğan Nathaniel, büyüdüğünde içinde meşru bir yer edindiği aileyi yaratmış olmalı. Resmin hikayesi aslında bu. 1960'lı yılların ortalarında Louis Kahn'ın çocuklarından biri ile tanışmıştım. Hiçbir zaman fısıldaşmaların anlamını çözememiştim, sadece ortada fısıltılar vardı ve bunlar mimarlıkla ilgili değildi. Her koşulda, Kahn'ın çalışmalarını, 1965'te Pennsylvania Üniversitesi'nde Kahn'a uluslararası ün getiren Richards Tıbbi Araştırmalar Merkezi (1960)'nin karşısına taşınana dek farketmemiştim. Bir ünlünün kapı komşusu olmak gibiydi adeta. Tabi, o yıllarda Philadelphia'da ün, seksten daha çok skandal değeri taşırdı.

My Architect, kentsel ve ahlaki değerler anlamında daha çok bir Philadelphia hikayesi. Kahn'ın işleri savaş sonrası yıllarda, banliyölerde yaşayan orta sınıfın white flight olarak adlandırılan ülke çapında tüm kentleri istila ettiği dönemde olgunlaşır. Philadelphia kent merkezindeki bu erozyon, kent zamanında uzun süre istikrarı ile övündüğü için, çok acı verir. Ayrıca, Philadelphia mimarlık ve kent planlaması alanında iki dev isme sahiptir: Kahn ve efsanevi Ed Bacon - savaş sonrası Amerikan planlamasının Daniel Burnham'ı.

92'sinde daha da alınganlaşan sevimli huysuz Bacon, devlet adamları tarafından Amerikan kentleşmesinin birkaç önemli isminden biri olarak görülür. O sahnede, Bacon, Kahn'ın savaş sonrası Philadelphia'nın planlanmasına dahl edilmeyişini desteklemek durumunda kalır. Bacon, Kahn'ı miyoplukla suçlar: Kişisel çalışmalara yoğunlaşması bölgesel gereksinimleri es geçmesine neden olmaktadır. Doğru bir yorumdur. Philadelphia'nın çoğu bölgesi Kahn'ın mimarlığındaki yerel kıtlıktan ancak şimdilerde pişman olabilir. "Mimari-turizm" döneminin sürdüğü şu günlerde ise önemli yapılar kentlerin gittikçe daralan ekonomilerini kurtarabilmek için bel bağladıkları kültürel ilgi nesneleridir.

Film, sımsıkı babaya odaklanmış olsa da, Nathaniel'in varlığı sürekli hissedilir. Sanat hayatı taklit eder. Buradaki ironi kuşkusuz bilinçlidir. Resmi olarak Nathaniel gayrımeşru idi. Psikolojik olarak ise, babasının hareketi Nathaniel'in durumundan çok daha kötüydü. Ancak film, dönemin adetleri dışında yargılamadan uzaktır.

Belki de özel hayatlarını geleneksel olarak idame ettirmeyi başarmış çok önemli erkek mimarlar vardır. Ancak bana göre, yetenekli kişilerin bu tarz sosyal ilişkilere girmelerinin nedeni tam da bu nedenle, kendilerini sadece cansız objeler ve soyut fikirlerle rahat hissetmelerinden kaynaklanır. Bu, Kahn'ın hareketlerini bağışlatmaz. Ancak, bu tip kişilerin yörüngesine girmiş kişilerin illaki mağdur, ya da sadece mağdur, durumunda olmadıklarını ifade eder.

Kadınlar, 1950'li ve 1960'lı yılların monogam gelenekleri içinde pek çok haksız davranışa tabi kaldılar. Özel hayat, böyle bir durumun varlığının sosyal anlamda tasdiklenmiş inkarı ile nasıl karşılaştırılabilir? My Architect bu anlamda muğlaklıkları ortaya çıkarıyor.

Filmin başlarında çok güzel bir sahne var. Nathaniel, Kaliforniya La Jolla'daki Salk Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü'nün geniş avlusunda paten yapmaktadır. 1965 yılında tamamlanan enstitü 20. yüzyıl mimarlığının önünde eğilinen bir başeseridir. Sinematografi bize o hayranlık duygusunu verir ve daha sonra kısmen bu duygunun altını, Nathaniel'in avlunun kusursuz boşluğunda "yılan"ların izini sürüşünü göstererek oyar. O an, var olmayan bir babanın boşluğundan kaynaklanan ve zaman zaman çok sarsan bir özgürlük tutkusu olarak görünür.

Salk Enstitüsü'ne ek olarak, filmin Kahn yapılarını kapsayan büyük turuna, Exeter'deki Philips Exeter Academy (1972), Fort Worth'deki The Kimbell Sanat Müzesi (1972) ve New Haven'daki Yale İngiliz Sanatı Merkezi de dahildir. En sonunda ise, Nathaniel, babasının Bangladeş kentinde tasarladığı büyük devlet yapı kompleksini (1983) ziyaret eder. Burada, teknolojik uygarlık bağlamından uzakta, Nathaniel, babasına tekrar kavuştuğunu hisseder.

Filmin dağıtımı için kesinlikle doğru bir zamandır. Bugün, pek çok mimar Kahn'ın yakaladığı duygusal kaliteyi sağlamanın yollarını aramaktadır. Frank Gehry onlar adına konuşur. Bu vurgunun ve yazı ve tasarımlarında keşfettiği belirgin duygusal boyutun Aldo Rossi'ye dek izinin sürülmesi gelenekleşmiştir. My Architect, modern düşüncenin rasyonelliğinden öznel gerçeğin çağdaş arayışına yönelmede Kahn'ın önemli bir çıkış noktası olduğunu kanıtlar.
Copyright © 2003, New York Times, Llc. Tüm hakları saklıdır.

My Architect Filmi

ARKIMEET

ARKIMEET "Çağdaş Hollanda Mimarlığı" Konferans serisinin davetlisi olarak, Francine Houben 
13 Nisan 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz