
Şartnamede belirtildiği gibi; yarışma alanında ve daha geniş anlamda şehrin
bu bölgesinde iki temel problem söz konusu.
- Alanda işleyen bir yaya sirkülasyon sistemi bulunmamakta,
- Araçlı trafik rahat bir şekilde her yönde akamıyor.
Yarışma alanı mevcut durumunda, trafik yollarının dilimlediği her parçanın
kendi başına yaşamaya çalıştığı gelişim süreci içindedir.Bu gelişim
süreci içerisinde şehir ölçeğinde bakıldığında D100 ve demiryolunun sınır
oluşturup adeta şehri ikiye böldüğü görülüyor.
- Şehrin kıyı yakası
- Şehrin diğer yakası (merkezi)
Yaya Sirkülasyonu
Yarışma alanının şehrin merkezinde sayılabilecek bir yerde olması ve
etrafındaki tesislerin;
- Kocaeli Üniversitesi,
- Anıtpark,
- Alışveriş merkezleri,
- Kamu binaları,
- Konutlar,
- Kıyı,
- Fuar alanı
ihtiyaçları sebebiyle yaya sirkülasyonunun mutlaka sağlanması gerekliliği
ortaya çıkmaktadır.
Bu dolaşımın nasıl sağlanacağı incelendiğinde ise:
- D100, İzmit-Gölcük yolu ve demiryolunun varlığından dolayı yaya dolaşımı
zemin kotundan olamamakta.
- Zemin altında ayrı bir zemin (tünel v.s) oluşturulması da su ve drenaj
problemlerinin getireceği aşırı maliyetlerden dolayı olamamakta.
- D100 ve Demiryolunun oluşturduğu ve geçilmesi gereken büyük mesafeden
dolayı sadece bir yaya köprüsü niteliğinde olamayacağı ortadadır.
Bunların yerine:
1. Şehir merkezindeki bütün yaya eylemleri / aktiviteleri üzerinde taşıyan,
- Rekreasyon (gezinti, tanışma, buluşma, sohbet v.s.)
- Alışveriş (hediyelik eşya v.s.)
- Spor (koşu, yürüyüş, bisiklet, aerobik, paten, kaykay v.s.)
- Yeme - içme (fastfood, çay, kahve v.s.)
2. Şehir merkezini körfeze kadar taşıyan,
3. Şehrin diğer benzer bölgelerine de model oluşturabilecek,
4. Etrafındaki tesisleri (park, üniversite, kamu binaları, fuar v.s.) bağlayan
/ strüktüre eden,
yaya koridoru / omurgası geliştirildi.
Araçlı Trafik
Arazideki mevcut yapılaşmanın geometrik verileri incelendiğinde;
- Bursa - İzmit doğrultusundaki mevcut köprüyü koruyarak,
- İmar planında kabul edilen yanındaki ikinci köprünün yapılmasıyla,
- Bu iki köprüye bağlanan kolları her iki yönde çalışan ikişer şeritli
ve D100'e paralel trafik mevzuatındaki uygun mesafeye göre demiryoluna doğru
öteleyerek/yeniden yapılarak bağlandığında,
Temel yönler olan İzmit şehir merkezi, Ankara, Bursa, İstanbul yönlerinde
kesintisiz akabilen trafik sistemi oluşturuldu.
Geliştirilen bu sistemin, yer altında alt geçit şeklinde de çalışabileceği
ve uygulanabileceği seçeneği değerlendirildiğinde, zemin yapısının
ekstrem maliyetler ortaya çıkaracağı, bunun yanında zemindeki mevcut
demiryolu ve D100 karayolunun varlığının yayaların zemini kullanması için
problem teşkil etmeye devam edeceğinden dolayı bir avantaj sağlamayacağı
anlaşıldı.
Yakın Çevre Değişim Konsepti
İzmit şehir merkezinin kıyı şeridinde mevcudiyetini koruyan Sanayi Bölgesindeki
'Sanayi fuarı' olarak kullanılan alanın kimliğini yitirmiş olduğu amacına
uygun kullanıma hizmet etmediği görüldü. Kentin bir parçası olmak yerine,
D100 ve demiryolları hatlarıyla da kent merkezinden de kopuk olan bu alan,
mevcut vizyonunu da kaybetti. Kaybolan vizyonu yeniden kentlinin beklentisine
uygun şekilde, önerilen yaya aksı/omurgası ile de bağlayan bir 'kültür
park' olması fikri doğdu.
Fikri, bu alanda gerçekleştirirken yeni vizyon olarak düşünülen 'Kültür
Park' konseptinin mevcudu yıkıp yepyeni bir tasarım sunmaktansa bunu
restorasyon, revizyon, korumacı tutum içerisinde gerçekleştirmeyi amaçlamasıdır.
Geliştirilen yol ağı bağlantılarıyla da ilişkilendirilerek sürekliliği
sağlayan kent merkeziden başlayarak yaya aksı boyunca zengin rekreatif
mekanlar sunarak körfezi buluşturması da diğer bir avantajı olarak görülüyor.
Sadece fuar zamanı hizmet ederken, bu yeni yapılanmayla yıl içerisinde her
mevsim kullanılabilecek olması alanın değerlendirilmesi ve sosyal, kültürel
ve sportif etkinlikleri de içinde barındırması anlamında yine bir artı
nitelik katıyor.
Şehir merkezinden yaya koridoru/omurgası aks boyunca devam eden ulaşılabilirliğin
fonksiyonel olarakta çözümlendiği "kültür park"a ulaşıldığında
kent yaşamında varolan araç trafiğinin yoğunluğu, gürültüsü vb. gibi
olumsuz etkilerinin kırıldığı devamlı olarak yaya sirkülasyonun sağlandığı
bir mekan görülüyor.
Alanın kıyı şeridinde suyla buluşan bir noktada olması, buna ek olarak
göletin varlığı ve mevcudiyeti korunan bitki örtüsünün de bulunması,
peyzaj değerini yükseltiyor. Bitkisel dokunun da sürekliliği sağlanıyor.
Bütün bu kriterlerin eldesi, ekonomik anlamda pozitif olarak projeye
etkimekte olup İzmit metropoli için yeni bir alternatif mekan sunacağı düşünülüyor.
Proje Ekibi:
Günay Erdem - Mimar, GÜ
Sunay Erdem - Peyzaj Mimarı, AÜ
Yardımcılar:
Serpil Öztekin - Peyzaj Mimarı, AÜ
Pınar Özyılmaz - Peyzaj Mimarı, AÜ
Web: http://www.erdemarchitects.com
» Projeye ait görselleri
incelemek için tıklayın.
|