reklam

Deniz Bilgin'in Biyografisi...
Sanat > Mercek Altında

DENİZ BİLGİN RETROSPEKTİF SERGİSİ

Deniz Bilgin,

14 Nisan 1956'da, resim öğretmeni Müjgan Akçin ve pilot üsteğmen H.İbrahim Akçin'in kızları olarak Diyarbakır'da doğdu.
1957'de Eskişehir'de kardeşi Engin doğdu.
1958'de babasının sivil pilotluğu tercih etmesi nedeniyle önce Ankara'da, THY merkezinin Ankara'dan İstanbul'a taşınması ile de 1960'dan itibaren İstanbul'da, Teşvikiye, Hüsrev Gerede Caddesi'ndeki, çocukluk anılarında önemli bir yer tutacak olan 2 katlı evde yaşamaya başladı.
1962'de Nilüfer Hatun İlkokulu'na başladı. Annesiyle kurduğu yoğun empatik ilişkinin ifadesi olarak göreceği ve adlandıracağı resimle ilişkisi bu yıllarda başladı ve varoluşunun ayrılmaz parçası olarak ömrü boyunca sürdü. İlkokul eğitimini 3. sınıftan itibaren devam ettiği Özel şişli Koleji'nde tamamladıktan sonra 1967'de Şişli Terakki Lisesi'ne başladı.
1969'da kardeşi Meltem doğdu.
1973'de bir yıl İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne devam ettikten sonra 
1974'de Londra'ya gitti ve London College of Printing Grafik Bölümü'ndeki
eğitimine başladı. Kendine özgü resim ve ifade tekniği, Londra'nın ve orada sürdürdüğü yaşamın tonlarını da alarak belirginleşmeye ve pekişmeye başladı.
1979'da Londra'daki eğitimini tamamladı ve babasının görevi nedeniyle ailesinin o sırada bulunduğu Singapur'a gitti. Yerel sanatçılarla tanıştı, dostluklar kurdu ve batik tekniğini öğrendi. Singapur National Museum'da bir karma sergiye katıldı. Arkadaşlarıyla birlikte Endonezya adalarına yaptığı gezide, yaşamı boyunca hatırlayacağı ve anacağı insanları, giyim-kuşamı, yolları, yerleşmeleri, bitki ve hayvanları gördü, şölenlere şahit oldu. Singapur'un ve Endonezya gezisinin izleri özgün resim tekniğine yeni tonlar, yeni ifadeler kattı.
1980'de İstanbul'a döndü ve batik tekniğiyle kumaş üzerine resim yapmaya başladı.
1980'ler boyunca sergileyeceği resimleri bu teknikle yaptı. Yanı sıra, kuru kalem, mürekkepli kalem, sulu boya ve guaj boya kullanarak irili ufaklı sayısız ürün üretti. Bunların küçük bir kısmı kitap ve dergilerde kapak resmi olarak basıldı.

1982'de İhsan Bilgin'le evlendi.
1982-84 arasında İstanbul Arkeoloji Müzesi müdiresi Dr. Nuşin Asgari'nin asistanı olarak çalıştı.
1980 sonrasında yaptığı resimleri 1984'te Taksim Sanat Galerisi'nde, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde ve Ankara Dost Sanat Ortamı'nda sergiledi. İzleyen 2 yılda batik tekniğiyle ürettiği resimleri 1986'da Taksim Sanat Galerisi'nde sergiledi.
1987'de İletişim Yayınları'nda, Sosyalizm ve Sosyal Mücadeleler Tarihi Ansiklopedisi'nin yayınında çalıştı.
1987 yılında Metis Yayınları tarafından yayınlanmaya başlayan Defter dergisinin, yaşam süresi içinde çıkan 37 sayısından 19'unun kapak resimlerini yaptı. Bu resimleri daha sonra Semih Sökmen "Defter'e bu biçimini, çehresini Deniz kazandırmıştı... Hepimizin çok hoşuna giderdi Deniz'in resimleriyle görünmek."; Bülent Somay da "Bize söylediğimiz sözün sınırlarını hatırlatan resimlerdi bunlar." diye anacaklardı. Londra'da eğitimini aldığı grafik tasarımı formasyonunu 1980'lerde, Defter, Ben gibi dergilerin kapakları, Cumartesi, Pazartesi gibi yayınevlerinin logoları, Kuzey, Yedi İklim gibi firmaların logoları ve kurum kimlikleri gibi işlerde kullandı.
1988'den itibaren sergileyeceği resimlerde kumaş üzerine batik tekniği yerine, fon kartonu üzerine guaj tekniğini tercih etmeye başladı.
1990'lar boyunca eşinin çalışmaları dolayısıyla çeşitli aralıklarla Avrupa'nın ve
Amerika'nın çeşitli şehirlerine geziler yaptı. Londra ve Singapur'la başlayan ve ilham verici bulduğu şehir keşfetme üslubunu bu yıllar içinde pekiştirdi. Sumer Atak, Sevda Kılıç, Sinan Kılıç, Mustafa Arslantunalı, Lale Müldür, Mine Bulut, Mehmet Çarvat, Bejan Matur gibi arkadaşları keşif deneyimini paylaşarak İstanbul'u onunla birlikte yeniden tanıdılar.
1980'lerin sonundan itibaren guaj tekniğiyle yaptığı resimlerini 1993'te Taksim Sanat Galerisi'nde sergiledi. İlkokul yıllarında başlayan, irili ufaklı kağıtlara, defterlere çeşitli araçlar kullanarak resim yapma alışkanlığını 1990'lar boyunca da sürdürdü. Dans etmek, yemek yapmak, şehir gezmek gibi sevdiği ve ilham aldığı tüm aktiviteleri resim yapmaya benzetti. Sınırlı sayıda sergilenmiş yapıtın dışındaki çok sayıda iş, varoluşunun ayrılmaz parçası olan bu aralıksız çalışmanın ürünüdür ve ilk kez sergilenmekte ve yayınlanmaktadır. Bu çalışmaların küçük bir kısmı Latife Tekin'in, Murathan Mungan'ın, Lale Müldür'ün, Engin Geçtan'ın, Hür Yumer'in, Bejan Matur'un, Metin Kaygalak'ın, Alberto Moravia'nın, Henri Troyat'nın ve Ursula le Guin'in kitaplarının kapak resimleri olarak 1980'lerde ve 90'larda yayınlandı. 


1997'de yayınlanmaya başlayan Virgül dergisinin tasarımına katkıda bulundu; desenleri ve resimleri çeşitli sayılarının kapak ve iç sayfalarında yayınlandı.
1997'den itibaren çalışmalarını, ressam arkadaşı Emmanuelle Selimoğlu ile paylaştığı Cihangir'deki atölyesinde sürdürdü.
1990'ların ikinci yarısında, yine guaj tekniğiyle ürettiği 12 adet resmi 1998'de Taksim Sanat Galerisi'nde sergiledi. Serginin afişini BEK Tasarım bünyesindeki arkadaşı Bilge Barhana ile hazırladı. Bu sergide resimlerine ilk kez isim koydu: Nehir, Sihirbaz, Bahçe, Dolunay, Horoz ve Kadın, Madonna and the Child, Rugan, Tütün, Kırmızı, Üşümüş, Kış, Adalar...
1998 sergisinden sonra guaj tekniğiyle bir resim daha yaptıktan sonra tual üzerine yağlı boya tekniği ile çalışmaya başladı. 2m x 2m boyutlarında olan yağlı boya tekniğindeki ilk işini tamamlayamadan, 
8 Kasım 1999'da Ankara'da öldü. 
İhsan Bilgin tarafından ebeveyni ve kardeşlerinin yanı sıra, arkadaşları Emel Güntaş, Taciser Ulaş ve Alpaslan Ataman'a danışılarak tasarlanan kabri, Aşiyan Kabristanı'nın sırtlarında, çok sevdiği ve ilham aldığı şileplerin geçidini seyreder konumda bulunmaktadır.

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz