reklam

DENİZ BİLGİN RETROSPEKTİF SERGİSİ

Hüzünlü Tezhib

Bir sanatçının tüm eserlerinin toplandığı sergilere "retrospektif" deniyor. Bir tür geriye bakış. Bir tür bugünden geçmişe gidiş. Varolanı biraraya getirip anlamlı bir bütün haline sokmak.Sonra da yorumlamak. Deniz Bilgin'in Karşı Sanat'ta yeni açılan Ressam başlıklı sergisinde de hemen tüm eserleri toplanmış. Ama bu sergi için retrospektif denemez. Bence bu sergi bir "prospektif". Bir tür ileri bakış.Hem Deniz'in resimleri, hem de serginin düzenlenişi ve sunuşu bakımından. Deniz'in resimleri tekniğin varolduktan sonra kendi kendini imhasıyla
ilgili. Ama bu serginin bir de örnek güzellikte kitabı var ki... "hah işte oldu" dedirten cinsten. 

Karşı Sanat ile Mas Matbaası'nın kusursuz işbirliğinin bir sonucu. Deniz'in ressamlığına pek yakışanbir ürün. Kitapta resimlerin görüntüleri yanısıra yazılar da var Hepsi yetkin ve oylumlu. Şöyle bir okununca Deniz'in resimlerine ilişkin iki tema-kavram öne çıkıyor. Neredeyse her yazıda yinelenen iki tema: Yaratık ve büyülenme. Aslında ikisi birbirini bütünlüyor. Ama ben asıl büyülenme önemsenmeli derim.Büyülenmiş ressamın büyülü resimleri. Yazılar içinde en çok kardeşi E. Akçin'inki çarpıyor. Akçin,ressam kardeşini "nakkaş" olarak adlandırdıktan sonra şöyle yazmış. 

"(Deniz'in) resimlerini özel kılan bu tuhaf, şaşırtıcı, 'irrasyonel' işçiliğe, inceliğe, mükemmelliğe' rağmen, ona karşın, ama onunla beraber varolan resimsel tadlardır." Deniz tezhibi ciddiye aldı.Neşe içinde yaptı. Yine de resimleri izleyicide mahzun bir iz/len/im bırakıyor. Tezhib (Arapça'da zeheb'den, yani yaldızlı süs, altın diş dolgusundan...) zorlu bir iş.Tıpkı Batı'daki karşılığı (kitap) ilüstrasyon(u) gibi.Deniz, tekniği kullandı ama geleneği kolaycı sentez kalıbına dökmedi. Bunları yaparken"naif" bakışını da esirgemedi.Çoğu tarihsiz ve isimsiz resimleri, bilgiçlik taslamadıkları için büyülüyor ve geleceğe hüzünlü ışıklar tutuyor. Şeyleri anlamlandırdıktan sonra (kendimize) malederken kıyasa başvuruyoruz. Kitaptaki yazılarda Dürer, Miro, Escher gibi adlarla kıyaslamalar var. 

Ben nedense Deniz'in resimlerini hep Wölfli'ye yakın buldum. (Bu yazı için okurken bir de baktım, şu sıralar ABD'de Halk Sanatı Müzesi'nde Wölfli sergisi var!)Wölfli'yi art brut (ham sanat,kaba sanat?) kapsamına sokuyorlar. Oysa, yaptığı düpedüz tezhipyani "ince iş".

Leonardo resmin "zihin şeyi" olduğunu yazmıştı. Deniz'in resimleri de zihin şeyleri.Hem de hiç kast'etmeden.
Serhan Ada

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz