|
reklam |
|
|||
Gazi Mihal Hamamı: II. Murat çağı başlarında (Peremeciye göre 825/1421-22 de) yapılmış bu çift hamam Edirne hamamları içindc bilinçli bir plastik araştırma çabası ile yapılmış kanısı uyandırır. Hamamın Güneydoğudaki ana bölümünde genel süsleme şeması şu sırayı izlemektedir: Ilıklık, Türk üçgeni üzerinde helezon yivli kubbe; sıcaklık, karmaşık üçgen ve mukarnas köşe bingileri üzerine dilimli kııbbe; yan sofalarda konsollar üzerinde yivli yarım kubbeler; halvetlerde Türk üçgeni geçit kısmı üzerinde dilimli kubbeler. Burada özellikle dört süsleme düzenine dikkati çekmek istiyorum: a) Sıcaklığın dilimli kubbesinde, dilimler arasında kubbe ile beraber tuğla
ile örülmüş ve rumi karakterde büyük kabartmalar; Topkapı Hamamı: Alaca hamam da denilen ve II. Murad'ın iradesiyle 844/1441 de yapılmış olan bu hamam bazı araştırıcıların farkına varmadıkları bir yapıdır . Eski Kale içinde ve Topkapısı denilen yerde, harap ve terkedilmiş durumdadır. Alçı mukarnas bezeme açısından sistemli bir örtü düzenine sahiptir. Genellikle birkaç sıra mukarnas dizisi üzerinde dilimli kubbe çoğu hacimlerin örtüsü olarak kullanılmıştır. Bu hamamda daha çok küçük alanların örtülerinde kullanılan düzenler ilgi çekicidir. Özellikle sıcaklıkdaki eyvanlarda küçük kemerlerle ayrılan dikdörtgen bölümler üzerindeki kubbe ve fenerler, diğer Edirne hamamlarında görülmeyen uygulamalar içermektedir. Topkapı hamamı yıkık ve çok harap olduğu için bu örtünün yapıldığı zamanki plastik etkisini iyi değerlendiremiyoruz. Fakat bu örtü düzenlerinin aydınlatma açısından yapıya değişik bir etki olanağı getirmiş olduğu kabul edilebilir. Yeniçeri Hamamı: Tarihi belli olmamakla beraber bütün yapımsal ve bezeme özellikleriyle II. Murat çağına giren bu tek hamam, çok zengin bir alçı bezeme düzenine sahiptir. Bu hamam da araştırıcıların üzerinde durmadığı yapılardan biridir. Özellikle belirtmek istediğim bezeme şemaları şunlardır: a) llıklık eyvanında diyogonal olmayan köşe bingileri ve onlarla birleşen
bir duvar konsolu üzerine altıgen dilimli kubbe. Başka hamamlarda da örnekleri
görülen bu düzen dikdörtgen küçük açıklıklar üzerinde kullanılmaktadır.
Bunun, diyagonal düz köşe bingileri ve duvar konsolları üzerinde sekizgen
kubbeli örneği de yine ılıklık üzerindedir, ve kare alanlar üzerinde
uygulanan bir şemadır. Beylerbeyi Hamamı: İkinci Murat Beylerbeylerinden Yusuf Paşa'nın yaptırdığı külliyenin parçası olan bu büyük, çift hamamın 832 de inşa edildiği kabul edilmektedir . Hamamın bir bölümü tahrip edilmiştir. Bugün camekânı yoktur. Fakat bu büyüklükte bir hamamın kubbeli bir soğukluğunun olması gerekir. Yapının plan açısından büyük bir özelliği yoktur. Fakat başka örneğini hatırlamadığım, yapım ve teknik bakmından çok ilgi çekici sıcaklık kubbesi ve genellikle zengin mukarnas bezeme ilgi çekicidir. Orta kubbe, biri kapalı ve tek tuğla içi boş kutu şeklinde, diğeri açık, pişmiş toprak borularla inşa edilmiş ışıklıklardan meydana gelen almaşık yatay dizilerle gerçekleştirilmiştir. Bir bakıma çift cidarlı ve cidarlar arası boş bir kubbe yapısı niteliğindedir. Bıı diziler ortada yine bir fenerle bitmektedir. Kubbe çok harap durumdadır. Hacmin plastik karakteri üzerinde bugünkü durumda kesin birşey söylemek kabil değildir. Fakat bütün hacmin çevresinde dolaşan ışıklı bandların alışılmamış bir etkisi olduğu görülmektedir. Diğer hacimler üzerinde yukarıda sözü edilen örtü düzenlerinin varyasyonları vardır. 3. Genel Yargılar Hamamlarda örtünün plastik ve boyutsal etkilerinin yoğunluğu ile mekansal karakterini incelerken, süsleme öğelerinin birbirlerini belirli düzenler içinde izleyip izlemediği, örtülen alanın geometrik bölünmesi sorunu, kullanılan plastik motiflerin büyüklükleri ile hacmin büyüklüğü arasındaki sayısal oran gibi özellikler daha sistematik olarak değerlendirilebilir. Özellikle bu sonuncu özellik İznik'te İsmail Bey, Edirne'de Gazi Mihal gibi yapıların olağanüstü mekan etkisini yaratan özellikdir. Bunun açık olarak işlevsel bir nedeni de vardır: Isıtılan hacimlerin küçük tutulması zorunluğulu, özellikle ekonomik olanaklar sınırlı olduğu zaman, alçak örtüyü zorlamaktadır. Bunun sonucu olarak örtünün alçı mukarnas düzeni döşemeye yaklaşmaktadır. Yine ekonomik nedenlerle, zor bir yalancı taşıma düzenine gitmektense doğrudan doğruya kubbenin tuğla örgüsü içinde gerçekleştirilecek çıkıntılara taşıtılan ve işçilikten tasarruf için büyük boyutlu öğelere dayanan bir mukarnas düzeni yeğ tutulmuştur. Büyük boyutlu ve gözlemciye yakın mukarnas öğeleri plastik etkinin güçlü olmasını sağlamaktadırlar. Örtü bezemesi analizi üç öğeyi -kubbe eteği ya da geçit öğeleri, kubbe gövdesi, fener açıklığı- ele alarak yapılırsa, ele aldığımız hamamlarda genel davranışları aşağıdaki gibi belirleyebiliriz: Geçit öğelerinin seçiminde gövde üzerinde kullanılacak bezeme düzeninin niteliği gözönüne alınmaktadır. Genellikle tonoz bingiye (tromp) strüktürel görüntüsüyle hemen hemen rastlanmamaktadır. Normal küresel kubbe altında Türk üçgeni ya da düz köşe bingisi (düz pandantif) kullanılmaktadır. Düz dilimli kubbe altında yalın ya da mukarnas bezemeli düz köşe bingisi daha çok kullanılmaktadır. Dilimli kubbe aynı zamanda yivli olduğu zaman Türk üçgeni geçit alanı ile daha iyi uyuşmakta ve bu kullanılışın tercih edildiği görülmektedir. Köşelerde ya da kubbe eteklerinde kullanılan mukarnas motiflerinin karmaşık
bir görüntüsü yoktur. Basit niş dizili, bademli, ya da bunların almaşık
olarak kullanıldıkları düzenler vardır. Bazan iki sıra mukarnasla
yetinildiği de olmaktadır. Kubbe gövdesinin ele alınışında, yukarıda tek tek örneklerde belirttiğimiz çeşitlemeler vardır. Gövdesi düz ya da dilimli olan kubbelerden, dilimli olanlar ayrıtlar boyunca yivlenmektedir. Örneklerimizde düz yive, helezonlu yivden daha çok rastlanmaktadır. Plastik karakterin en etkili olduğu güvde bezemesi prizmatik öğelerle yapılandır. Bu tipte gövde ve geçit alanı birbirleriyle birleşerek, sürekli bezeme yüzeyini göz hizasına kadar indirmektedir. Kubbe feneri bileziği dairesel, poligonal, loblu ya da yıldız biçimli olmaktadır. Genellikle bilezik biçimi örtü gövdesinin süsleme düzenini sonlandırdığı için ona bağlıdır: Dilimli ve yivli gövdc süslemesi dairesel ya da poligonal bir bilezikle bitmekte, mukarnas süslü bir gövde loblu ve yıldızlı bir bilezikle bitmektedir. Yivli ve dilimli kubbe daha çok kullanıldığı için bilezik biçimi de çokluk poligonal ve dairesel olmaktadır. Ürtünün strüktürel oluşumu açısından bezemenin plastik yapısının taşıyıcıları konsollardır. Bunlar tek konsollar ya da taşırtma bandlardır. Taşırtma sistemi hacim ortasında, biçimi ne olursa olsun, tümü basınca çalışan ve kilit ödevi gören yatay öğelerden kurulu fencr bileziği ile bitmektedir. Küçük açıklıkların örtülerinde, özellikle köşelerde yükselen ve prizmatik yüzeyli nişlerle ilginç kompozisyonlar yapılmaktadır. Alan örtüsünün en yaygını geometrik yöntemi belli açılarla dönen karelerin kesişmesidir. Alan bölünmesinde kullanılan strüktürel öğeler yine konsollardır. Bunlar plastik etkinin başlıca araçlarıdır. Küçük dikdörtgen alanların kareye indirgenmesi de üçgen konsollarla yapılmaktadır. Genellikle konsollar biçim açısından büyük ayrıcalıklar göstermemektedir. Geçit işlevinin strüktürel zorunluluklarına bağlı olarak, üçgen prizma konsolların yaygın strüktürel biçimidir. Yapım açısından tuğla dizilişi ile uygulanacak süsleme şeması arasında sıkı ilişki vardır. Bu hamamların mukarnas düzenleri eşzamanlı örneklerle karşılaştırıldığı zaman, Beylerbey hamamının çift cidarlı kubbesinde olduğu gibi, başka örneğini bu satırların yazarının hatırlamadığı değişik düzenler çok olmayabilir. Daha önce de belirtildiği gibi Yıldırım'ın Mudurnu'daki hamamından daha sonraki Bursa hamamlarına kadar Topkapı hamamının, Gazi Mihal'in altıgen basit kurgulu örtü düzenlerini görmek kabildir. Bursa'da Tavuk Pazarı Hamamı gibi bir yapıda konsol taşırma düzenlerinin şüphesiz Edirne'den aşağı kalmayan ilginç örnekleri vardır. Yine de, Edirne hamamları, bugünkü harap hallerinden saptanabildiği kadar, mukarnas sistemlerini inceleme açısından önemli bir kaynak olmakta devam ediyorlar. Bütiin o çağ süsleme sanatında olduğu gibi, bugün bizi geometrik tasarılarındaki yaratıcılık, plastik etkilerin zenginliği ile etkileyen bu mukarnas düzenleri İslam dünyasında yaygın olan geometrik redüksiyon şemaları ve kalıplar üzerine kuruluyordu. Büyük bir çoğunluğunda, burada verilen örneklerde izlenebileceği gibi, tasarımın strüktürel şeması çok sadedir. Kubbe ya da tonoz yapımı bu zengin süslemeden ötürü hiç zorlanmamıştır. Ölçü, daima kompozisyon öğelerinin kolay taşınma sınırları içinde kalmıştır. Değişiklikler, taşıyıcı çıkıntılar, taşırmalar üzerinde, onlara dayanan ve sanatçıdan sanatçıya uygulama sırasında değişecek ikinci derecede öğelere dayanmaktadır. Bezemenin hacimlere göre özel bir dağılışı kolaylıkla saptanamamaktadır. Süs öğelerinin boyutlarıyla oynayarak elde edilen etkinin sistematik bir uygulaması olduğu ileri sürülemez. Aynı yapının değişik hacimlerinde bazan çok plastik, bazan küçük boyutlu mukarnas uygulamaları vardır. Gözlenebilen tek ilke her hacimde değisik bir düzen olması'dır. Bu tutum Ortaçağ bezeme anlayışının sürüp gittiğini gösterir. Hamam kubbelerinin mukarnas bezemeleri örtünün mekan etkisini arttıran ve tepe ışığının da katkısıyla barok mekanların 'emotionel yoğunluğuna ulaştıran bir duyarlıkla kullanılmışlardır. Bu nedenle kubbeyi genellikle salt geometrik görüntüsüyle kullanmakla yetinen Osmanlı mimarisinde plastik nitelikle mukarnaslı kubbe bezemesi özel bir önem taşımaktadır. Bu uygulamalarda Türk mimari tasarımının bilinmeyen bir yanını bize açıklayacak davranışlar saptanabilir.
|
Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]