reklam

Sorular & Cevaplar
Diyalog 2002 - II > Selim Velioğlu

Tarih: 17 Eylül 2002
   
Yer: Arkitera Forum 

Rennie   

Türkiye'deki yarışma kültürü

Merhaba Selim Bey,

Türkiye'de düzenlenen mimari proje yarışmalarının pek çoğuna katılmış bir mimar olarak Mimari Proje Yarışmalarının Türkiye'de nitelikli binaların yapılmasını ne kadar teşvik ettiğini düşünüyorsunuz? Bir başka açıdan sorarsak: Bu yarışmalar sonucu elde edilmek istenen, fonksiyonları doğru olarak çözülmüş binalar elde etmek mi yoksa mimarlık çevrelerinde üzerinde konuşulmaya değer binaların ortaya çıkmasını mı teşvik etmek?

Bu organizasyonların size göre aksayan yönleri neler? Daha iyi olması için sizce neler yapılmalı?

Selim Velioğlu

Yarışma kurumu özen gösterilmesi gereken bir kurum. Araştırmayı, tartışmayı besliyor. Genç bir mimarı yarattığı değerlerden dolayı devletin bakanlığı, belediyesi ve çeşitli kurumlarla eşit şartlarda masaya oturtabiliyor. Yarışma kurumu içinde yer alan tüm öğeler bunu özümlemeli. Bence en önemli sorumluluk jüride. Yarışma jüriye emanet ediliyor. Eğer jüri yarışmanın hazırlanması, değerlendirmesi ve sonrasında sorumluluklarına uygun bir davranış içinde olursa amaçlara ulaşılır. Jüri işverenin de yarışmacının da güven duyması gereken bir öğe. Jüriler yarışmanın ruhunu özümlemiş iyi niyetli, açık fikirli, yetkin ve iktidar sahibi üyelerden oluşmalı. Tabii yarışmacılar da anlamlı ürünler ortaya koyarak üzerlerine düşeni yapmalı.

Rennie

quote:
"Tasarım çalışmalarımı öne çıkarak biçimlendiren kavram "çokluk" olarak adlandırdığım kavramdır. "Çokluk" anlamsal ve mekansal bir kavramdır. Bir mimarlık yapıtı her fırsatı kullanarak insana olabildiğince çok düşünce, kavram ve anlam duyumsatmalıdır. Mimarlık yapıtı konuşkan, yoğun, sürprizli, davetkar, canlı ve etkileşimli olmalı, duyumsattıkları ise sağlıklı, mutluluk verici ve algılayanın yaratıcılığını uyarıcı olmalıdır. Mimarlık yapıtı kullanıcısının arkadaşı olmalıdır. Veriler Yumağı anlamlara ve anlamlı mekansal unsurlara ayrıştırılmalı, kavranabilir boyutlara indirgenmeli ve okunaklı kişilikler olarak mekana yansıtılmalıdır. Yaşamın anlamsal zenginliği ve çeşitliliği mekansal bir "çokluk" a dönüştürülmelidir..."
Demişsiniz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz yapılarda kullanıcıların tepkisi sizin yukarıdaki hedefledlerinize yaklaştığı oldu mu? Yoksa bu diskur sadece biz mimarlar arasında mı kalıyor? Binanız tamamlandıktan sonra müşterinizle, kullanıcılarla oturup yapınız üzerine konuştuğunuz oldu mu?

Selim Velioğlu  

Söz konusu düşüncelerim Çevresel Psikoloji disiplinine ait bilgi, bulgu, gözlem ve araştırmalardan temelleniyor. Özellikle araştırmacı Jahn Gehl ve mimar Ralph Erskine’nin çalışmaları çok anlamlı. İnsan biolojik kapalılık içinde bir açılış. Kavrayabilmek, anlamak ve bütünleşerek katılmak çevreye ve yapılara sahip çıkılmasında tek yol. Çokluk oluşturulduğunda; kavrama kolaylaşıyor, doluluktan boşluğa geçiş yumuşuyor, tarifli öğeler arası ilişkiler nedeniyle yeni anlamlar ortaya çıkıyor. İTÜ TÜSİAD Yaşama Saygı Projesi çerçevesinde Kocaeli’nde yapılan anket çalışmalarında kullanıcıların hemen hemen tamamı mekansal çözümümüzü tarif ettiler. Eğitime açılan İTÜ Natuk Birkan Okulu’nda da çocukların benzer, olumlu bir tepki vereceklerine inanıyorum.


Ayasofya   

binaya bağlı kalmak

Selim bey Merhaba

Sizi yakından tanıyan biri olarak (hatırlamazsınız benim büroma gelmişliğiniz konuşmuşluğumuz vardır)

Deprem olduğu günün ertesi sabahı Fenerbahçe'deki Orduevi'nde yaptığınız cam binanın hasar görüp görmediğini koşturup baktığınızı biliyorum (siz demiştiniz):-)))

Bir mimar binasına ne derece bağlı olmalıdır. Mesela gülünç bir şekilde şaka gibi ani bu ülkede İstanbul'un en öenmli öğelerinden biri Galata Köprüsü ve altındaki lokantları sökülüp atılırken diyelim sizin binanız gibi değerli bir binayı yerinden söküp atmaya kalkasalar (allah korusun) nasıl bir tepki geliştirmek doğru olurdu.

Karşı taraf askeriye olsa bile bütünüyle çeresiz olur muyuz.

Selim Velioğlu

Fenerbahçe Dalyandaki binada çatı örtüsü 12 metre konsol. Konsol yüzeyin altındaki cam cephe değil deprem herhangi bir deplasmanda riskli düşünüyorduk tasarım aşamasında. Bu nedenle uygulamada mafsallı bir çözüm oluşturuldu. Bunu gözlemlemek için gitmiş idim binaya. Yoksa yapı yaşam karşısında anlamını yitirdiğinde tabi ki sökülebilir, kaldırılabilir ve arşivlerde yaşamını sürdürür. Burada önemli olan yapının yaşam karşısında anlamını yitirip yitirmediğinin doğru değerlendirmesidir. 1.Etabı inşa edilen Isparta Çarşamba Pazarı Yapıları, belediye başkanı değişince kaldırılmak istendi. Yeni belediye başkanı mimardı ve aynı yarışmaya iki ayrı proje ile girip elenmişti. Başkan olunca kendi projesini uygulamak istedi. Projemiz aleyhine kamuoyunda ve yerel basında kampanya başlattı. Müdahale ettik, belediye başkanı ve meclisi mahkemeye verdik, dava bir yıldır sürüyor.


cube

rüzgar!

Neden rüzgar santrallerini projelerinizde bu kadar sık kullanıyorsunuz? Son zamanlarda sık görmeye başladığımız bir "figür" oldu bu santraller. Özellikle genç mimarlar arasında. (Deniz Aslan'ın ekibinin tamamladığı Hasanpaşa Gazhanesi'nde de benzer kullanım vardı. Ki orası pek de öyle rüzgarlı bir yer değil bildiğim kadarı ile)

Bu pervanelerin projelerinze fonksiyonel açıdan bir katkısı var mı yoksa sadece figüratif elemanlar mı?

Selim Velioğlu

Rüzgar jenaratörlerini şimdiye kadar iki projede kullandım. İTÜ Natuk Birkan Okulu’nda; çocukların deneysel eğitimine katkı sağlamak ve bölgenin rüzgar verimliliğinin olmasından ve İTÜ TÜSİAD Yaşama Saygı Projesinde; kojenerasyon sistemi içinde “doğa dostu” bir yapılanmaya ulaşmak ve yine bölgenin rüzgar verimliliğinden dolayı. Jenaratörleri yıl içinde homojen olarak rüzgar alan sırtlara yaklaşık 40 metre arayla konumlandırmak gerekiyor. Sayıları üretilecek enerji ihtiyacıyla orantılı. Ayrıca gürültüleri nedeniyle biraz mesafeli tutmak gerekiyor. Expo 2000 Hollanda Pavyonunda ise sembolik unsurlar olarak kullanıldılar, ekolojik bilinç uyandırmak için bence anlamlı.


bloom  

Sayın Selim Bey;

Birçok yarışmada genelde şartnameye uyulmadan tasarlanmış ve görsel ağırlıklı projeler 1. oluyor veya derece alıyor.
Örneğin Çevre Bakanlığı 1. projesi vs. bunun son örneğini Kuğulu Park Yarışmasında fazlasıyla gördük.(özellikle 1. ve 2. olan projeler...)
Sanki Mimari Proje Yarışması değil de grafik yarışması anlayışı hakim!
Yarışmalarda belki de bu anlayışta olmadan derece alabilen tek mimar olarak, yarışmaların grafik ve bu bağlamda jüriyi etkileme(kandırma) showuna dönmesine ilişkin düşüncelerinizi almak istiyorum.Teşekkürler.

Selim Velioğlu

Yarışmalarda şartnamenin üstüne çıkmak ve yeni anlamlar sunmak saygı duyulması gereken cesurca bir tutumdur. Bilinçli olarak bazı unsurlar gözardı edilebilir veya öne çıkarılabilir. Grafik tasarım özellikle yarışmalarda veriler yumağının, yorumlanıp mekansal çözüme dönüştürülerek izleyiciye aktarılmasının tek yolu. Fazlalığı ve eksikliği olmamalı, kandırmaya değil tanıtmaya, bilgilendirmeye ve inandırmaya yönelik olduğunda anlamını buluyor. Çünkü jüri üyeleri çoğunlukla yarışmayı yarışmacılar kadar yoğun ve derin yaşayamıyorlar.

bloom

amaç hangisi?

Sayın Selim Bey,
Yarışmalarda (özellikle Ankara Belediyesi, Çevre Bakanlığı, İstanbul Belediyesi yarışmalarında) aynı tip tasarımın varyasyonlarını kullandığınızı düşünüyorum.
Bir yarışmaya katılırken amacınız yaratıcı ve özgün tasarımla teklif vermek mi yoksa risk almadan sadece derece almak veya işi alabilmek mi?

Selim Velioğlu  

Tasarımcı inandığı bazı değerleri ve temaları çevre şartlarını da dikkate alarak geliştirir ve tekrar tekrar kullanabilir. Bu bir inanç ve kararlılıktır. Bütün fotoğraflara daha baştan, bunlar birbirinin aynı, hepsi siyah-beyaz veya renkli diye bakarsan, özlerine inemezsin.Sözkonusu projelerin benzer yanlarının yanısıra çok farklı özellikleri de var. Isparta Çarşamba Pazarı Projesi, aslında Konya Karatay Projemizin bir versiyonudur, orda satınalma almıştık, ama bu bizim ,inancımızı zedelemedi. Bir yıl sonra benzer Isparta Projemizle birinci olduk.Yarışmalara inandıklarımızı yaparak uygulama şansı elde etmek için giriyoruz.


FLuXuS

sizce...

...modernlik nedir?


geçmiş bölümlerin özeti için...
(bkz: Emre Arolat)
(bkz: Arkitera'nın G.A'ya hain saldırısı)
(bkz: Defne Koz'un cevabı)
(bkz: Doruk Pamir'in cevabı)
(bkz: Doğan Tekeli)
(bkz: Bülent Erkmen'in cevabı)
(bkz: Şevki Pekin'in cevabı)

Selim Velioğlu  

Üzerinde durulması gereken kavram “çağdaşlık”tır. Çağdaşlık burada ve şimdiki evrensel oluşa, ona yeni değerler, anlamlar, yaratılar kazandırmak amacıyla katılmak bilincinde olmaktır.


muge

KAYNAKCA

MERHABALAR;

SIZIN PROJE CALISMALARINIZA ULASABILECEGIM BIR [url]WWW.[/url] ADRESINIZ VARMI. SU AN YURT DISINDA YASADIGIM ICIN OGRENCILIK YILLARIMDA RAHATLIKLA DUSUNCELERIMI TAMAMLAYABILDIGIM KAYNAKLARA ULASAMIYORUM. MISAL; CUBE' IN BAHSETTIGI RUZGAR SANTRALLERINI TASARIMDA a.GORSEL _ b.ANITSAL_c.ISLEVSEL AMACLI MI SECTINIZ, TAKIP ETME IMKANIM OLAMADIGI ICIN, NEDENI SU DIYEMIYORUM.
CALISMALARINIZI TAKIP EDEBILMEM ICIN BIR ONERINIZ VARMI.

Selim Velioğlu  

bkz. cevap cube. Web sitem henüz inşa halinde.


Esin Nalbantogl

Ayni Okulun mezunu olarak size iki sorum var.
1/ Sizce aldiginiz mimarlik egitiminin sizin sosyo-psikolojik
gelisiminizdeki rolu ne olmustur. (Ozellikle bazi onemli egitmenlerin isigi altindaki.)
2/ Yukaridaki soruya bagimli olarakta aslinda mimarlik YETENEGINI nasil tanimliyorsunuz.
Tesekkurler ve iyi sanslar.

Selim Velioğlu  

1 Hocanın hocalığı öğrenmek için vakti oluyor da malesef öğrencinin öğrenciliği öğrenmek için pek vakti olmuyor. Hocaların söylediği bir çok şeyin ne anlama geldiğini ben ancak bugün anlayabiliyorum. Öğrencilik okulları olmalı. Öğrenci kendisine hocalık yapmalı, hem usta hem de çırak olmalı. Ben Mimar Sinan Üniversitesi’nin en yetkin hocalarının öğrencisi oldum, onlara minnet duyuyorum.

2 Birşeye zaman ayırıp seversen onu, başarısız olman olanaksızdır her türlü engele rağmen. Yetenek bunun ayırımında olmaktır.


tollga

Cool narsism hakkinda

merhaba,

ben narsism hakkinda neler dusundugunuzu merak ediyorum? sizce narsist olmayan birinin iyi bir mimar olmasi mumkun mu? bu baglamda siz iyi bir mimar misiniz?

*not:sizin zekaniza guvenerek soruyu mumkun oldugunca kisa tuttum. herkes anlamasa da siz ne demek istedigimi anladiniz...)

Selim Velioğlu  

Narsizm; kişinin taşıdığı her özelliği, her davranışı, ve gerçekleştirdiği her şeyi saplantılı olarak beğenmesi anlamına gelir. Kendisini doğru değerlendirmeden hayran olmak durumu, yani bir kişilik burkulmasıdır. Mimarlık gibi, yaratıcılıkla çok fazla ilintili ve sosyal sorumluluğu çok fazla olan bir meslekte çok olumsuz bir özellik. Mimarlık sağlıklı bir ruhi durum gerektirir. Kişiliğin ile ilgili böyle bir yargın varsa bunu olumlu görme, onarmaya, gidermeye çalış.


red 

Exclamation " Yrd. Doç. Dr."????

Sayın Selim Bey,
Gördüğüm kadarıyla gelen mesajlar arasında eğitimci yönünüzle ilgili herhangi bir soru gelmemiş. Benim merak ettiğim, gerçekten bir "eğitimci" misiniz, yoksa siz de maalesef kendini "eğitimci" olarak adlandıran, ancak tek amacı "piyasa"da belli bir yer edinmek uğruna isminin başına o harfleri ekleyerek öğrencilere verebilecek bir şeyi olmayanlardan mısınız? Ayrıca, YAPI dergisinin son sayısında "Kara Kutudan Kara Deliğe" isimli makalede stüdyo çalışmanızın diğer disiplinlere kapalı olduğu konusundaki görüşünüz nedir? Sizce proje çalıışması nasıl yapılmalıdır?

Selim Velioğlu  

Stüdyo çalışmalarım bana göre kapalı değil açık bir sistem. Uyguladığım modeli araştırmadan, özümlemeden yargıya varmak yanlış. Ekteki makalemi okuyunuz.

http://www.arkitera.com/diyalog/sel...maritasarim.htm

red

Question Yrd.Doç.Dr.

Sayın Selim Bey,
Günümüz dünyasında "öğrenci okulu" olmadığı gibi maalesef "hocalık okulları" da olamamaktadır. Ayrıca sanırım sorum yanlış anlaşılmış: Elbette ki öğreci de hocanın vermek istediklerini algılamaya çalışmalı, ondan olabildiğince çok bilgi almalı ve seneler sonra bile hocanın verdiği değerler hakkında düşünebilmelidir. Ancak burada en az öğrenci kadar önemli olan bir nokta da hocanın bunları verebilecek kapasiteye sahip olup olmadığıdır. Her iyi mimar, iyi bir eğitimci olmayabilir. Eğitimcilik, sorumlulukları oldukça ağır olan bir sıfattır. Bu açıdan bakıldığında kendinizi nasıl görüyorsunuz?

Selim Velioğlu

Sorumluluklarının bilincinde ve iyi yolda. Eskiden bazı öğrenciler söylediğim şeylere küser, bana düşman olurlardı. Şimdi anlıyor ve sahip çıkıyorlar. Öğrencilik okulları var galiba. Hoca da zaten bir öğrenci aslında, rahat olun.


gul  

Popülerlik

Sizce mimarlıkta popülerlik gerçek başarıyı yansıtıyor mu?

Selim Velioğlu  

Hayır.


-silvereye-

soruYORUM?

1. Akıllı ve yaratıcı olamak sıze ne kazandırdı?

2. Yasadıgımız cevre ve dokuda faklılaşmak, bu farlılasmanın nasıl gelişeceğini ,sistemin bunu nasıl sidireceğini sizin acınızdan yorumlamanızı rıca edıyorum

Selim Velioğlu  

1 Yeterince akıllı ve yaratıcı değilim ama henüz yaşıyor ve çalışıyorum.

2 Sistem sizin benim gibi insanların ürünü, heran heryerde herşey olabilir, bazen yapacak olan yapar ve hiçbirşey yapamazlar.


h_unlu

merhaba;
ben son sınıf mimarlık öğrencisiyim.Size danışmak istediğim 2 konu var.
1) İleri teknolojilerin kullanıldığı ve hızla gelişen dünya mimarisinin heyecanına kapılıp ''Türkiye'de'' yol almak ne kadar mümkündür? Örneğin çelik yapıların ülkemizdeki yeri bir 10 yıl sonra nerelerde olabilir?
2) Yarışmalara katılmanın size kattığı en önemli hususlar neler oldu acaba?

Şimdiden tüm ilginiz için teşekkür ederim....

Ve dilerim ki hiçbirimiz yaşamın bu savaş dolu anlarında bir nebze de olsa mesleğimize olan heyecan ve tutkularımızı yitirmeyiz...

Saygılarımla....

Selim Velioğlu

1 Mimarın yeni anlamlar ortaya koyması lazım, her türlü araç bu amaç için kullanılabilir. Malzeme ile değil kavramla, anlamla ilgilenmek lazım. Tüm bilim ve sanat alanlarındaki birikimlerini takip etmesi, beslenmesi lazım. Dünya üzerindeki her yerde, her ülkede yollar var.

2 İleri gidip, geri çekilmeyi ve tekrar gelmeyi, sertliği ve yumuşaklığı, uyumsuzluğu ve uyumu öğretti.


pm_dc

Lightbulb Mimarlık ve peyzaj

Merhaba Selim Bey,

Benim merak ettiğim, mimarlık ve peyzaj mimarlığı ilişkilendirmesi...
Bina mimarisi ile uyum içinde olması gereken bir takım tasarım ilkeleri içeren peyzaj mimarisine bakış açınız, varsa proje ve uygulamalarınızda çalıştığınız peyzaj mimarları....
Cevabınız için şimdiden teşekkürler, çalışmalarınızda başarılar...

Peyzaj Mimarı Durcan Cengiz

Selim Velioğlu

Mimarlık bir ekip çalışması, mimarın yan disiplinlerdeki gelişmelere açık olması gerekiyor. Peyzaj mimarisi de bu anlamda çok önemli. Şimdiye kadar birçok peyzaj mimarıyla çalıştım, fikirlerini aldım.


oscm 

Merhaba,
Sana sorulan soruları okurken Ayasofya ismini görünce eski günler aklıma geldi.
Küçük Ayasofya'ya hipodromdan nasıl ulaşılabilinir konusu senin için önemli bir konu idi...
İstanbul'un tarihi mekanlarına yönelik çalışmaların varmı?

Saygılarımla.
Can Özsavaşcı

Selim Velioğlu

Can’cığım en son İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü’ne bağlı bir proje tasarladım "İTÜ Moda Merkezi". Onun dışında maalesef yarışmalar dışında tarihi mekanlara yaklaşmak şansım olmadı.


Zeynep  

"Tasarım çalışmalarımı öne çıkarak biçimlendiren kavram "çokluk" olarak adlandırdığım kavramdır. "Çokluk" anlamsal ve mekansal bir kavramdır. Bir mimarlık yapıtı her fırsatı kullanarak insana olabildiğince çok düşünce, kavram ve anlam duyumsatmalıdır. Mimarlık yapıtı konuşkan, yoğun, sürprizli, davetkar, canlı ve etkileşimli olmalı, duyumsattıkları ise sağlıklı, mutluluk verici ve algılayanın yaratıcılığını uyarıcı olmalıdır. Mimarlık yapıtı kullanıcısının arkadaşı olmalıdır. Veriler Yumağı anlamlara ve anlamlı mekansal unsurlara ayrıştırılmalı, kavranabilir boyutlara indirgenmeli ve okunaklı kişilikler olarak mekana yansıtılmalıdır. Yaşamın anlamsal zenginliği ve çeşitliliği mekansal bir "çokluk" a dönüştürülmelidir..."

Selim Bey mimarlık görüşünüzü gerçekten çok güzel dile getirmişsiniz. Yarışmalarda başarıyı bu görüşe sadık kalarak mı kazanıyorsunuz? Yoksa yarışma projelerinin kendi kuralları mı var?Yani bu görüşe farklı istekleri olan müşterilerle ya da yarışma kuralları içinde nasıl sahip çıkabiliyorsunuz?

Cemevi projesi birinci olduğu halde sizin bahsettiğiniz bina ve kullanıcı arasında kurulan ilişki, bu binada kurulabilir mi? Bu proje bir tipolijiyse, Türkiye'nin her yerinde uygulanacak bir kimliğe(ruha) sahip mi? Bana göre yarışma projesi ile diğer projeleriniz arasında fark var? Örneğin Sualtı Oteli mimarlık görüşlerinizi anlatan (ruhu) olan bir proje gibi geliyor. (Bu proje uygulanacak mı? )

Ödül kazandığınız projelerde hiç bugüne kadar "yarışma projesi olmasaydı, başka bir tasarım yapardım" dediğiniz oldu mu?

Diyalog'unuzun iyi geçmesi dileğiyle....

Saygılar

Selim Velioğlu

quote:


Yani bu görüşe farklı istekleri olan müşterilerle ya da yarışma kuralları içinde nasıl sahip çıkabiliyorsunuz?
Tasarımcının inadıklarından taviz vermemesi gerekir. Felsefesi olmalı, zamanla daha da gelişir.

quote:


Cemevi projesi birinci olduğu halde sizin bahsettiğiniz bina ve kullanıcı arasında kurulan ilişki, bu binada kurulabilir mi? Bu proje bir tipolijiyse, Türkiye'nin her yerinde uygulanacak bir kimliğe(ruha) sahip mi? Bana göre yarışma projesi ile diğer projeleriniz arasında fark var? Örneğin Sualtı Oteli mimarlık görüşlerinizi anlatan (ruhu) olan bir proje gibi geliyor. (Bu proje uygulanacak mı? )
Cemevi projesi, tip proje kavramının tüm olumsuz özelliklerini gidermeye yönelik “çokluk” kavramından temellenen bir proje. Çevreye veya değişik şartlara farklı cümlelerle yanıt verecek bir alfabe öneriyor 12 unsur ile. Sualtı Oteli de aynı ilkeden temelleniyor, uygulanacak.

quote:


Ödül kazandığınız projelerde hiç bugüne kadar "yarışma projesi olmasaydı, başka bir tasarım yapardım" dediğiniz oldu mu?
Başka bir tasarım yapsaydım dediğim çok oldu, yarışmada zaman kısıtlı bazen ruhuna inemiyoruz, yanlış yollara sapıyoruz.

hope 

özgünlük...

Sayın Velioğlu,

Mimarlık ürünlerinin özgünlüğü ve buna bağlı olarak esinlenme, etkilenme, taklit etme ve kopyalama konusundaki görüşleriniz nelerdir?

Selim Velioğlu

Özgünlük
Evet. İnsan ilgi duyduğu alana ancak yeni anlamlar ve değerler sunduğunda yeryüzünde gerçek anlamda varolur.

hope

yarışmalar....jüriler....

Yarışmalarda jüri üyeliği yapmış bir mimar olarak, yarışma kurumunu ve genel olarak yarışmalarda jürilerin izlediği stratejiyi, biz genç mimarlar için açabilir misiniz?

Selim Velioğlu

Yarışmalar - jüriler
Jüri üyeleri yarışmayı yarışmacı kadar derinden yaşıyamıyorlar. Projenizle onları yönlendirir, önemli kavramları ve sorunları aktarır ve çözerseniz sizin yanınıza geçerler.

hope

özgünlük...

mimari de özgünlük kavramı hakkında ne düşünüyorsunuz?
sizce bir mimar özgün olma kaygısını taşımalı mıdır?

Selim Velioğlu

Başka ne kaygısı taşımalı ki! Sağlıklı ve yeni değerleri insanlara sunmak ve insan olarak ödevini yerine getirmek. Başarılı olsan da olmasan da bu duyarlılıkta olmak yeter. Gökhan özgün olma kaygısı taşıyor.

hope

özgünlük...2

Dah önceki diyaloglarda, özgünlük üzerine benzer bir soru karşısında sayın G. Avcıoğlu aşağıdaki cevabı vermişti ve bu büyük bir hayal kırıklığı idi...

" Sizin bakış tarzınız daha çok güzellik yarışmaları ya da başka sanatlar için kullanılabilir.... Ben bu yaşımda ve bugüne kadar; yaptıklarımın özgün olması için çalışmadım......." G.A.

Siz ordayken diyaloğun o bölümünü inceleyebilirseniz sanırım G.A. mimarlığı hakkında daha iyi bir fikre sahip olabilirsiniz...

Selim Velioğlu

Her söylenene inanma.


frez 

selim bey,

mimarlık-kültür-teknoloji ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bunu projelerinize nasıl yansıtıyorsunuz?

sevgiler

Selim Velioğlu

Bir mimarlık eseri her türlü veriyi sonuna kadar kullanmalı. Az unsurla basarmak kolay, önemli olan fazla unsuru kullanarak, işi bile bile zorlaştırarak başarmak. Mimarlık eseri, kültür birikimini, doğayı, sosyal yaşantıyı, teknolojiyi, ekolojiyi, büyükleri, çocukları herkesi mutlu edebilmeli.


pıtırcık 

Günümüzde mimarların kendi imajlarının ürünlerinden daha öne çıkması hakkındaki görüşleriniz nedir? Örneğin mimarın farklı görünmesini sağlayan, fotoğrafın işlevini aşan ve ardında başka şeyler söyleyen portre fotoğrafları.

Selim Velioğlu

Üründen daha etkili bir sey yok etkiyi belirleyen.


uçurtma 

Bir eğitimci olarak proje stüdyosundaki tavrınızdan bahseder misiniz?Öğrencilerden beklentilerinizi, sürece ya da ürüne mi değer verdiğinizi merak ediyorum. İncelediğiniz projeler sonucunda bir projeye yaklaşımı, maddelere indirgeyerek ana yaklaşımları belirlediğiniz "mimarlığın püf noktaları"nı ne kadar ciddiye alıyorsunuz? Ayrıca öğrencilere 'bu püf noktalarının dışına çıkmayı uğraşmak yerine bunlardan bazılarını seçip ilerleyin' demek bir öğrencinin mimarlığa yaklaşımına ve yeniliklere açık olmasına, yeni fikirler üretmesine ket vurmaz mı sizce?

Selim Velioğlu

Uyguladığım stüdyo yöntemi bana göre öğrencinin yaratıcılığını destekliyor. Bu konuyla ilgili Mimarlık Dergisi’nde yazdığım bir makaleyi okumanızı öneriyorum. Makalenin ismi “Bir Tasarım Öğretimi Modeli”, ekte yer veriyoruz.


Ratio  

Yerel/Küresel/Evrensel Mimarlık

Selim Bey,

Yerel Mimarlık, Küresel Mimarlık ve Evrensel Mimarlık kavramları hakkındaki görüşleriniz nelerdir ?

Teşekkürler....

Selim Velioğlu

Yere ve zamana özgü olmazsan, evrensel olamazsın, evren yerlerden oluşur, yerler evrende oluşur.

Ratio

Wink Tasarım ve Felsefe

Selim Bey,

Tasarım ve felsefe arasında nasıl bir ilişki olduğunu düşünüyorsunuz...Tasarımın bir felsefesi olduğuna inanıyorsanız sizin ki nedir...?

Teşekkürler...

Selim Velioğlu

Felsefeyle ilgisiz hiçbirşey yok. “çokluk” kavramı üzerine yoğunlaşmış durumdayım.
Mimarlık Üzerine yazımı okuyabilirsiniz.

Ratio

Türkiyedeki Mimarlık Ortamı

Selim Bey,

Türkiyedeki Mimarlık ortamı ve gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Teşekkürler...

Selim Velioğlu

Ülkemizde “ulusal bir aşağılık kompleksi” var. Ülkemizin, tarihimizin birikimlerini malesef yeterince değerlendiremiyoruz. Türkiye filozof yetiştiremiyor. Mimarın elinde olması gereken erk; kültürel ve yasal şartlar nedeniyle yetkin olmayan ellerde. Konuk odasında yatıyoruz evimizin.

Ratio

Talking Neden Mimarlık ?

Selim Bey,

...Neden "mimar" oldunuz ?

...Sizce mimarlar dünyanın en önemli işlerinden birini yaparak dünyayı değiştirebilirler mi?

ve son olarak genç mimarlara tavsiyeleriniz...


Not: Kısa, anlaşılması kolay ve direk sorunun özüne yönelik cevaplar verdiğiniz için ayrıca teşekkürler....

Selim Velioğlu

1 İyi kader.

2 Evet.

3 Buna inansınlar, çalışsınlar.


mimaras    

orduevi

Benim soracağım soru Fenerbahçe Orduevi Restoranı projeniz ile ilgili olacak. Bilindiği gibi bu proje bayağı başarılı olup çokçada ses getirmişti. Bu projenin, kurcaladığım mimarlık kitaplarının birinde rastladığım bir proje ile, işlevden strüktüre kadar tamamen, kopya denebilecek kadar benzeştiğini gördüm.Bununla ilgili tüm dökümaları, istenirse arkiterada da yayınlanmak üzere yollayabilirim.Bunun rastlantımı olduğu konusunda ne düşündüğünüzü öğrenmek istiyorum.
Teşekkürler.

Selim Velioğlu

Yollayın lütfen. Ayrıca anladığım kadarıyla özgünlük, kopyacılık, esinlenme, fikir hırsızlığı gibi konulara meraklısınız. Ekte bu konuyla ilgili yıllar önce yazdığım bir makaleye yer veriyoruz. 

http://www.arkitera.com/diyalog/sel...eteklerinde.htm


sgenek 

felsefe

tasarım çalışmalarınızı biçimlendiren kavramın 'çokluk' olduğunu söylemişsiniz. çalışmalarınız incelendiğinde de bu açık bir biçimde göze çarpıyor. farklı formaların birlikteliği, genelde basit formalar. mesela çokça kare. fakat farklı yüksekliklerde. ayrı ayrı birimlerin birbirine bağlanması ama mutlaka bağlanması. özellikle pergolelerle. yani hep bir bütünleme , tamamlama, karşılama çabası.
ilk sorum:evet kavramlarınız da projelerinizden okunabiliyor. peki 'felsefe' mimarlığınızın içine ne kadar giriyor? bir sınır var mı sizce? yoksa mimarlık salt fonksiyonalizmden ibaret mi?
ikinci sorum:okunabilirlik niçin bu kadar önemli projelerinizde? kullanıcısı için mi?
üçüncü sorum: okunabilirlik işlevin dışarıdan algılanabilmesi mi? yoksa projenin bütün olarak kendinin işlevini mi çağrıltırması? belki de başka bir şey. farklı okumalar olabilir bu kavram üzerine. sizinki nedir?
teşekkür ederim.

Selim Velioğlu

1-Benim babam filozoftu. Bana göre gelmiş geçmiş en değerli filozof, bana mimarlığı o tanıttı.
Çalışmalarımı hep onunla tartıştım. Sonra öldü, ama ben onun yazdığı son kitabı “İnsan Ve Yaratma Edimi”’ni okuyarak yol alıyorum.

2-Evet; kullanıcı için, çünkü mimarlık eleştirmeni yazılmayanları bile okuyabiliyor.

3-İşlevin değil özün, anlamın. Sen anlamı sunarsın, bu okuyanın yaratıcılığını uyarır ve yeni okumalar, anlamlar oluşur.


puduhepa  

Exclamation mimarlık eğitimi

Merhaba selim bey.....

Mimarlığın eğitim kısmına bakışınızı merak ediyorum?...

Mimarlık fakültelerinde eğitim veren insanların sizde dahil olmak üzere belirli bir eğitim stratejisi planı olmadan ilkel yollarla yada kendinizi geliştirmeniz gerekir mantığıyla eğitimlerini nasıl karşılıyorsunuz...?
Ülkemizdeki mimarlık eğitimi ne durumdadır ........?

Çok iyi bir mimar çok iyi bir öğretici olmayabilir yada olmak istemeyebilir....Genç mimar adayları öğreticilerinin geri yoz felsefeler ışığında ilkel yollarla sürdürdükleri eğitimden neler alabilirler...?

Selim Velioğlu

Soru soruş biçimine bakılırsa eleştirinde haklısın. Önerdiğim makaleyi sende oku.


Rennie

diyalog sırasında, Ömer Yılmaz ile satranç oynarken


mona 

mimaras'tan 1

mimaras adlı üyenin diyalogtan sonra yolladığı mesaj:

quote:
Ben Selim VELİOĞLU'na mimaras isimli kullanıcı olarak fenerbahçe orduevi projesinin çok benzerini
gördüğümü ve gerekirse bu dökumanları arkiterada da yayınlanması için gönderebileceğimi yazmıştım.
O da cevaben yollayın demişti.Ben de bu resimleri şimdi yolluyorum.Eğer yayınlarsanız, yanına orduevi projesinin de
aynı imajlarını koyarsanız memnun olurum.

KAYNAK: The World Of Contemporary Architecture XX 2000
KÖNEMANN
BİNA: Oxo tower LONDON U.K.
MİMAR: Lifschutz DAVİDSON

mimaras'tan 2

İkinci resim

mimaras'tan 3

3. resim

Fenerbahçe Orduevi Binası

Binadan bir görünüş:


Selim Velioğlu

Fenerbahçe Dalyan Sosyal Merkez
Gönderdiğiniz örneği inceledim. 8 katlı bir yapının son katındaki bir restoran tasarımı. Panoromaya açılmak fikri ile biçimlendirilmiş bir çatısı var. Çatı klasik sistemle çok sayıda kolona taşıtılıyor. Bizimki gibi büyük açıklığın konsol olarak tek defada geçildiği taşıyıcıların örtüyü deldiği, asma-germe bir sistem değil. Planı, kesiti, taşıyıcı sistemi ve genel anlayışı bizim yapımızdan tamamiyle farklı.

Çatı örtüsü dış bükey, bizimki iç bükey, gönderdiğiniz projede çatı çoğunlukla planda görüldüğü gibi mutfak servis mekanlarının üzerinde. Çatının ön cephedeki yükselişi eğrisel oluşu, kayıtsız cam cephe ve saçak detayı iki yapının benzer özellikleri Fenerbahçe'deki yapımız bana göre işlev ve çevre verilerinden temellenen anlamsal ve tematik yanı olan bir yapı. Denizle, yelkenlilerle kıyı ve silüetle ilişkili ve bu öğelerle bağlantılar kuruyor. (bkz. Yapı Dergisi No:217'deki açıklama yazısı) Yüzeysel anlamda bakarsanız birçok şeyi birbirine benzetir ve karıştırırsınız. Ben de yapımıza benzetebileceğiniz bir çok örnek buldum, burada yer veriyorum. Eklediğimiz makaleyi okuyun.

http://www.arkitera.com/diyalog/selimvelioglu/eteklerinde.htm

 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz