reklam

Kadıköy'ün Ana Karakteri
Yasemen Say-Özer, Oğuz Özer
Arredamento Mimarlık, Mayıs 2003/5, s.107-109

Kadıköy son 50 yıl içinde karakterine aykırı çeşitli uygulamalara sahne olmuştur. Bu uygulamalar onun sorunlarını çözememekte, aksine geciktirmektedir. Sorunlar zaman içinde büyümekte, büyüklükler öyle boyutlara ulaşmaktadır ki herhangi radikal bir çözüm kurtarıcı olarak görülmektedir. İstanbul'un kentsel geçmişi bu türde benzer örneklerle doludur. Son günlerde bunlara yeni bir örnek daha eklenmiştir. Moda'ya sahil yolu yapılarak Kadıköy'ün trafik sorununun çözüleceği düşünülmektedir (Uygulayıcıların iyi niyetli olduğunu varsayarsak). Ancak bu düşüncenin hiçbir tutarlı tarafı yoktur. Önerilen çözüm, Kadıköy'ün trafik sorununu çözemeyeceği gibi mali açıdan da yapılabilir bir tarafı yoktur (Moda deniz kulübünün önünden geçmemek için! bir tünel öngörülmektedir. Lastik tekerlekli araçlar için yapılacak bir tünelin boyutlarını düşünürsek …). Halbuki, sorunlara derinlemesine bakmak, tartışmak, somut verilerle konuşmak, bilgi üretmek çok önemlidir. Kentsel sorunları birbirine bağlı olarak çözmek çok önemlidir. Sorunlara sistematik yaklaşmak, bilimsel verilere dayalı davranmak, geçmişe bakıp dersler çıkarmak ve geleceği etaplayarak programlamak çok önemlidir.

Yazımızda Kadıköy'ün sorunlarını derinlemesine irdelemeyi, Kadıköy'ün karakterini tanımlamayı ve bu karaktere uyan ve bu karakterden kaynaklanan çözümler üretmeyi amaçlamaktayız.

Kadıköy'ün ana karakteri limanından kaynaklanmaktadır. Doğal bir liman ve ona dik saplanan Söğütlüçeşme Caddesi ana karakterin iki önemli unsurudur. (Bkz.resim.01) Söğütlüçeşme Caddesi ile limana ulaşan insanlar buradan limanı kullanarak İstanbul'a hareket etmektedir. Kadıköy'ün karakterinin çıkış noktası kendisinden, kendisinin bir çekim merkezi olmasından kaynaklanmamaktadır. O, "Arka Planının İstanbul'a Geçişte Oynadığı Rol" ile bir çekim merkezi haline gelmiştir. Yani karakterinin en önemli unsuru bir transfer merkezi olmasıdır. Daima tarihi kente bir "Atlama Taşı" olarak kullanıla gelmiştir. Onun problemlerini çözebilmek için öncelikle arka planına bakmak gerekmektedir.

Kadıköy'ün arka planı
Kadıköy'ün arka planı, genel olarak, düzensiz bir şekilde gelişmiş ve Kadıköy yarımadasına kadar aralıksız devam eden bir yol sisteminin etrafına dizilmiş konut gruplarından oluşmaktadır. Kadıköy'ün problemlerini çözebilmek için başlangıç noktaları Kadıköy olan ve uzunlukları 30-40 km yi bulan, bir taraftan Gebze'ye kadar uzanırken diğer yönde Küçükbakkalköy ve Dudullu'ya ulaşan sistemleri irdelemek gerekmektedir. Kadıköy'ün arka planını oluşturan bu sistemler farklı karakterlere, farklı ulaşım sistemlerine, farklı kent dokusuna ve farklı topografyalara sahiptirler (Bkz. Resim.02).

Bunlar:
1. Bağdat Caddesi Sistemi: Kadıköy yarımadasından başlayıp, Bostancı'ya kadar uzanmaktadır. Kuzeyde Ziverbey yolu, güneyde ise Marmara kıyıları sınırlandırmaktadır. Düzensiz boyuttaki yapı adalarının oluşturduğu bir ızgara sistemi dokunun ana karakteridir. Bu bütünlüğün ekseni Bağdat Caddesi olarak kabul edilebilir. Bütünlüğün içinden ızgara sisteme uymayan demiryolu topografik şartlara bağlı olarak geçer.

2. Ziverbey Sistemi: Kadıköy yarımadasından başlayıp doğuda Sahrayıcedid çatalını aşıp Küçükbakkalköy, Ataşehir yönünde devam etmektedir. Bittiği noktada planlanmış büyük konut grupları vardır. Kayışdağı eteklerinde sonlanmaktadır.

3. Kartal, Sahrayıcedid, Çamlıca Hattı Sistemi: Doğuda Kartal'dan başlamakta, kıyı yerleşmeleri ve onların arasındaki düzensiz yerleşmelerle Üstbostancı'ya kadar gelmektedir. Daha sonra Sahrayıcedid sapağına kadar, bir ölçüde Ziverbey sisteminin bir parçası olarak devam etmektedir. Bu alandaki yapılaşma Bağdat Caddesi yapılaşmasına benzemektedir. Sahrayıcedid sapağından sonra iyice kuzeye, Çamlıca'ya doğru çıkmaktadır.
3 nolu sistem ile 2 nolu sistem birbirini Sahrayıcedid sapağında kesmektedir.

4. Hasanpaşa-Fikirtepe-Merdivenköy, Göztepe Sapağı, Ümraniye Hattı Sistemi (Kurbağalıdere): Bir su boyu yerleşmesidir. Bu nedenle oldukça eskilere giden tarihi bir geçmişi de vardır. Bugün bütünüyle gecekondu bölgelerinden oluşmaktadır. Yapılaşmalarda topografyanın etkisi görülür. Kurbağalıdere bu sistemin ana aksını oluşturmaktadır. Sistemdeki yerleşmelerin bütünü Kurbağalıdere'nin dere yataklarında ve su toplama havzasında gerçekleşmiştir. Jeolojik açıdan yapılaşmaya uygun bir alan değildir. Düzensiz bir şekilde gelişip sonra ıslah yoluna gidilmiş olup, yol sistemi bu ıslah çalışmalarının bir sonucu olarak yapılmıştır. Sık aralıklarla döşenmiş bir yol sistemi araziyi küçük yapı adalarına ayırmaktadır.

5. Acıbadem Sistemi: Bu bütünlüğün ekseni Acıbadem Caddesi'dir. Kadıköy yarımadasının yakın çevresini oluşturmaktadır. Caddeye dik olarak saplanmış sokaklar ana karakteri verir.

6. Koşuyolu Sistemi: Koşuyolu sistemi Haydarpaşa tren istasyonunun hemen arkasından İbrahimağa Camisi ile başlamakta, Koşuyolu Caddesi ve İbrahimağa Caddesi ile Koşuyolu'na kadar uzanmaktadır. Başlangıç noktası İbrahimağa Camisidir. Düzenli bir karakteri vardır.

7. E5 Sistemi: E5 bir otoban -highway- olarak inşaa edilmiş, ancak zaman içinde çevresindeki oluşumlarla içiçe geçmiş ve bir kent içi yol haline gelmiştir. Bu nedenle bir "highway" in çevresi ile olmaması gereken ilişkisi burada tam tersine dönmüş ve bir omurga , bir sistemin ana aksı haline gelmiştir. Başlangıç noktası Gebze olarak kabul edilebilir. Bitiş noktası ise bir uçtan Kadıköy iken, diğer taraftan Harem'dir.

Kadıköy'ün yakın planı
Kadıköy kendi içine kapalı iki parçadan oluşmaktadır. Parçalardan biri Yeldeğirmeni-Rasimpaşa diğeri ise Caferağa(Moda)-Osmanağa mahallesidir. Bu iki kent parçası birbirlerinden Söğütlüçeşme Caddesi ile ayrılır. Her iki parçanın da kentsel örgüsü ızgara sistemlidir. Hemen dışarıda Kadıköy'ün arka planı ile ilişkisini düzenleyen kentsel boşluklar vardır. Bunlar bir tarafta Kurbağalıdere'nin içinden aktığı vadi, diğer tarafta tarihte Haydarpaşa çayırlığı olarak adlandırılan ve geride Koşuyolu'na kadar uzanan vadidir. Bu iki kentsel boşluk Kadıköy'ü "Arka planı"ndan ayırmaktadır (Bkz. Resim.03).

Sorun: Kadıköy'deki sorun, büyük ölçüde araç trafiği ve onu çözmek adına kentsel örgüye yapılan müdahaleler ve topografya ile oynanmasından kaynaklanmaktadır.

- Kadıköy'ün, yüzyıllık, geleneksel yapısının omurgasını Söğütlüçeşme, Altıyol ve Hal binası üçlüsü oluşturmaktadır. (Bkz. Resim.04)
- Geleneksel nitelikteki bu aks alternatifsizdir, ve topografya ile uyum içindedir.
- Zaman içinde bu aksın kaldırdığı yükün artması ile caddenin kesitinin arttırılması yoluna gidilmiştir. Yani sistem değiştirilmemiş onun yerine boyutları ile oynanmıştır. Bu nedenle caddenin genişliği arttırılmıştır (Bkz. Resim.04).
- Böylece cadde alabildiğine büyümüş, ve Kadıköy'ü iki parçaya bölmüştür. Kadıköy herşeyden önce bir transfer merkezidir. Uzunlukları 30-40 km olan caddelerden-sistemlerden gelen yükün farklı noktalara, özellikle denizyolu kullanılarak transfer edilmesi gerekmektedir.
- Bugün, büyük ölçekli taşıyıcılar Kadıköy'ün içine kadar girmektedir. Bu da aslında geleneksel bir yapısı olan Kadıköy'ün taşıyamayacağı bir yükü getirmektedir.
- Diğer taraftan kıyıya akıtılan trafiğin geriye döndürülmesi (Kadıköy'ün bir yarımada olduğu unutulmamalıdır) problemi ile karşı karşıya kalınmıştır.
- Bunu çözmek için, aslında kente olan sorumluluğu yalnızca yakın çevresi ile sınırlı olan sokakların kullanılması yoluna gidilmiştir. Bu, yalnızca boyutları itibari ile değil, topografya ile ilişkisi ve çevresindeki kentsel oluşumlar açısından, büyük ölçekli taşıyıcılık yapmaya uygun olmayan sokakların kullanılması demektir.

Çözüm: Çözüm mevcut olan geleneksel yapının büyüklükleri ile oynamak, onu deforme etmek değildir; geleneksel sisteme entegre olabilen ihtiyaçları karşılayabilecek yeni bir sistemdir (Bkz. Resim.05).

Kadıköy'ün içine kadar giren büyük ölçekli taşıyıcılar bir transfer noktasında sonlanmalıdır. Bu transfer noktası bir taraftan deniz, kara ve demir yollarına transferi olanaklı kılarken diğer taraftan Kadıköy yarımadasının kendi içindeki ulaşımını sağlayan bir hafif raylı sistemin de başlangıç ve bitiş noktası olmalıdır.

Büyük ölçekli taşıyıcıların ihtiyaç duydukları transfer merkezi nerede kurulmalıdır?
Kadıköy'ün kendisi arka planına bağlı değildir. Kadıköy'ün doğal sınırları vardır. Söz konusu sınırlar Kadıköy'ü arka planından koparmaktadır. Bunun nedeni Kadıköy yarımadasının bir taraftan Kurbağalıdere, diğer taraftan da Haydarpaşa ile ana karadan kopmasıdır. Topografyadan kaynaklanan bu kentsel alanlar Kadıköy'ün yükünün azaltılması açısından büyük bir şans olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle arka plandan gelen yükün Kadıköy'ün yakın çevresini etkilemeden bu noktalarda çözülmesi doğru olabilir.
Söğütlüçeşme Tren İstasyonu'nun yapılış sebebi budur. Ancak deniz bağlantısının olmaması ve Kadıköy ile ilişkisinin çözülememiş olması işlemesini engellemiştir.

Haydarpaşa Garı'nın hemen gerisindeki boşluk bu tür bir merkez kurmaya uygun görünmektedir (Bkz.resim.05)
Çünkü:
1. Kara yolu bağlantısı güçlüdür.
Bu nokta Dr.Eyüp Aksoy Caddesi ile desteklenmektedir. Dr.Eyüp Aksoy Caddesi bir tarafta Üsküdar, Bağdat Caddesi ve E5, diğer taraftan da Ziverbey sistemine kolaylıkla bağlanabilmektedir
2. Haydarpaşa gibi deniz bağlantısı güçlü bir tren istasyonunun hemen gerisinde yeralmaktadır. Haydarpaşa Garı, bugün önemli bir transfer merkezidir. Denizyolu ile gelenler karayoluna ya da karayolu ile gelenler denizyoluna rahatlıkla geçebilmektedir. İstanbul'un trafik sisteminde denizin kullanılmasının çok önemli olduğunu düşünürsek, bir yarımada ya da bir burun üzerinde inşaa edilen, üç tarafına gemi yanaşabilen Haydarpaşa Tren Garı'nın çok önemli bir transfer merkezi olduğunu düşünebiliriz. Adeta içine tren girebilen bir iskele niteliğindedir. Garın en olumsuz tarafı bugünkü konumu itibari ile kıyının sürekliliğini bozuyor olmasıdır. Yani Kadıköy ile Harem'in ilişkisini koparıyor olmasıdır.

Gar'ın hemen gerisinde bugün TCDD'nin mülkiyetinde olan, ancak modern kentlerde kent dışına çıkarılan tamir ve bakım istasyonlarının olduğu yerde bir transfer merkezi kurulabilir. Bu merkez yeterli sayıda otopark alanları ile de desteklenebilir. Ayrıca Haydarpaşa Tren Garı yenileştirilebilir. Tren raylarının kotları değiştirilebilir. Böylece kıyı çizgisine dik uzanan tren yollarının kıyının sürekliliğini bozması engellenebilir.

Geçtiğimiz günlerde temeli törenle atılan ve inşaatı başlatılan proje (uygulanan proje için bkz www.arkitera.com/gundem/moda) trafiği çözmeyecektir. Çünkü Kurbağalıdere'yi "estetik çözüm" ile aşan trafik Fenerbahçe tesisleri önünde tekrar tıkanacaktır. Dahası, Kadıköy'e yığılan ve çoğu Kadıköy'ü sadece bir atlama taşı olarak kullanan trafiğin deşarjı -geri boşaltımı, onun Kadıköy yarımadasının ana karaya en yakın noktasından değil (Haydarpaşa), en uzak noktasından (Moda), deniz doldurulmak sureti ile öngörülmektedir. Bütün Moda'yı dolaşan (nedense sadece Moda Deniz Kulübü önü hariç), Kurbağalıdere'nin denize açıldığı noktada iki gidiş iki geliş genişliğinde "estetik bir çözüm" ile sonlandırılan bu proje Kadıköy ve yakın çevresinin karakterini onarılmaz biçimde bozacaktır…

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz