|
reklam |
|
||||||||||||||||||||||
1934 yılında Güzel Sanatlar Akademisinden mezun olan İsmet Barutçu 1936 yılında kurulan Türk Yüksek Mimarlar Birliği ilk yönetim kuruluna seçilmiştir. Bu kadar kısa sürede bu başarıya ulaştığına göre, öğrenciliğinde de bu grubun çalışmalannın içindedir. 1941-1943 yılları arasında Birlik İstanbul Şubesi Sekreteri ve Yapı Dergisi'ni çıkaranlardandır. 1951 yılında Birlik Merkez Yönetim Kurulu Yedek Üyesidir. 1956 -1963 yılları arasında üç dönem TMMOB'de Mimarlar Odası adına Yönetim Kurulu üyesidir. 1954 yılında TMMOB Kanunu yasallaşmca mimarların ilk TMMOB Genel Sekreter adayıdır. İnşaat mühendislerinin yaklaşık üç misli fazla oyuna rağmen, onların adayları karşısında sadece bir kaç oyla ikinci turda kaybetmiştir. 1967 yılında yeni Birlik lokalinin temeline en yaşlı üye sıfatıyla ilk harcı koyan odur. 1968 yılında vefat ettiğinde Mimarlar Odası Ankara Şubesinin o yılki Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşma yaymlanmıştır. Kısaca İsmet Barutcu mimarlık toplumuna adımını attığı günden, son nefesini verdiği güne kadar bu mücadelenin her safhasında, her ölçekte bulunmuştur. Benzer şekilde 1943 yılında Birlik Yönetim Kuruluna giren Nizamettin Doğu, vefat ettiği 1968 yılında Başkandır. Yedi defa Birlik Yönetim Kurulunda, iki defa Mimarlar Odası Ankara Şubesinde görev yapan Nizamettin Doğu 1962 - 1964 yılları arasında iki dönem TMMOB Başkanıdır. 1941 yılında yayınlanmaya başlayan Mimarlık Dergisini 1945 yılına kadar evinde ailesi ile birlikte çıkarmıştır. Türk Yüksek Mimarlar Birliğinde ilk defa 1947 yılında, Genel Sekreter olarak görev alan Talat Özışık 1974 yılında vefat ettiğinde Başkandır. Tam onyedi defa yönetim kurulunda çeşitli görevler almış, 1948-1953 yılları arasında Mimarlık Dergisi'nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmıştır. Özellikle TMMOB'nin kuruluşuna ve lokalin alınarak, yenileştirilene kadar Birliğin her türlü işinin uygulanmasında önde gelen isimdir. Bu listeye Orhan Alsaç'ı, Selçuk Milar'ı ve pek çoklarını dahil etmek mümkündür. Unutulmamalıdır ki bu insanların hiçbiri geçimini Birlikten sağlamamaktadır. 1968 yılında İsmet Barutçu ile Nizamettin Doğu'nun yaklaşık bir ay ara ile vefatının arkasından yıllarca birlikte çalışan Talat Özışık, Mimarlık Dergisi'nde "Canım kardeşim, aziz dostum nur içinde yat " sözleri ile biten yazılar yazmıştır. Yani yapacaklarını yapmış insanların ruh huzuru içinde birbirlerini yolcu etme görevini yerine getirmek de gene onlara düşmüştür. Ancak 1974 yılında Talat Özışık vefat ettiğinde artık onun arkasından yazacak kadim dostları kalmamıştır. Mimarlık Dergisinde tek sutun "Türk Mimarlarının Talat ağabeysi evliydi ve beş çocuk babasıydı" diye biten basmakalıp bir yazı yayınlanmıştır. Yaklaşık otuz yıl faaliyetini sürdüren Türk Yüksek Mimarlar Birliği İstanbul ve İzmir Şubeleri hakkında ne Mimarlar Odasında, ne Mimarlar Derneğinde, ne de başka bir yerde tüm aramalarıma rağmen tek bir adet belgeye rastlayamadım. Bu nedenle çalışma Ankara ağırlıklı oldu. Halbuki Türk Yüksek Mimarlar Birliği İstanbul ve İzmir Şubesinin son dönem en aktif üyelerinin bazılan hala bu kentlerde yaşı-yorlar. Bu kadar önemli ve bu kadar yakın bir tarih parçasının bu kadar hoyratça savrulup gitmesini, bu kadar çabuk unutulmasını doğrusu anlamak mümkün değildir, gönlüm buna razı olmadı. 2002 yılının Türk Yüksek Mimarlar Birliği' nin kuruluşunun 75. yılı olduğunu da düşünerek bu ça-lışmayı yapmaya karar verdim. Kısıtlı bir zaman içinde, kısıtlı imkanlar ile yazdıklarımın çeşitli eleştiri ve katkılarla geliştirileceğini umuyorum. Yazdıklarım başkalarına kaynaklık ederse mutlu olacağım. TMMOB ve Mimarlar Odası tarihine sadece Türk Yüksek Mimarlar Birliği ile kesiştiği noktalarda girmeye özen gösterdim. Zaman zaman, Türk Yüksek Mimarlar Birliği öncesi ve sonrası farklı dönemleri de bu isimle andım. 2004 yılı TMMOB ve Mimarlar Odasının kuruluşunun 50. yılıdır. Umarım o da yazılır ve bu çalışma tamamlanır. Bu çalışmayı yaparken Ankara'da Sevinç Kaynak, Rüçhan Koşar, Nejat Ersin, Aydan Erim, Ahmet Sönmez, İstanbul'da Kemal Ahmet Aru, Aydın Boysan, İzmir'de Fahri Nişli ile konuştum, hepsine yardımları için teşekkür ederim. Gene aynı kapsamda İzmir'de görüştüğüm Ferzan Baydar'ın konuşmamdan çok kısa bir zaman sonra bir kaza sonucu vefatı benim için bu süreçte en hüzün verici olaydı. Kendisine rahmet diliyorum. Osmanlı dönemi mimarlarının örgütlenme girişimleri konusunda yapmış olduğu kıymetli çalışmayı kitabımız ekinde basmamıza izin veren Prof.Dr. Feza Günergun'a, bana tüm imkanlarını açan Mimarlar Odasına ve Genel Sekreteri Arif Şentek'e, Bayar Çimen'e, babalarına ait belgeleri bize iletme çabalarından dolayı Mimarlar Derneği Başkanı Hasan Barutçu'ya, Sinan Özışık ve Engin Ercan'a, kitabın basımını sağlayan ve bir emanete en iyi şekilde layık olmaya çalışan Mimarlar Derneği 1927 yöneticilerine ve yardımlarından dolayı eşim Nevin Ünalın ve oğlum Yiğit Ünalın'a teşekkür ederim. En büyük teşekkür daha güzel bir Cumhuriyet Türkiye'sinin oluşum mücadelelerine omuz verebilen Cumhuriyet Mimarlarınadır. Bu çalışma ile onları anıp, yaptıklarınının bir kısmını sonraki nesillere aktarabildiysek, bugünlere hangi süreçlerden geçerek geldiğimizin ip uçlarını verebildiysek ne mutlu bize. |
|
Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]