Yarışma Projeleri

Mülkiyeliler Birliği Vakfı Mülkiye Sitesi Merkez Binası Çağrılı Yarışması

Tarih: Ocak 2008
Emre Arolat


Mimari Proje:
Emre Arolat
Proje Ekibi: Uygar Yüksel, Sami Metin Uludoğan, Orhun Ülgen, Natali Tombak

Bu tasarım, geçmişin katmanlarının okunaklı ağırlığı ile henüz olsa olsa bir temenniden ibaret heveslerin belirsizliği arasına sıkışan bir kanalda, bu karşıtlığın oluşturduğu tansiyondan beslenerek su yüzüne çıktı. Bir yanda kullanım ve sahiplenilme biçimleri ile kent belleğinde yer edinmiş, güçlü temsiliyet değerleri oluşturmuş yapılar, diğer tarafta çağdaş ve yenilikçi bir mimarlık anlayışının hedeflendiği yeni bir durum...

Bağlam
Binaların üzerinde yer aldığı Yüksel Caddesi, hem yapısal olarak hem de kent sosyolojisi açısından özel bir “yer”. Birincisi, herhangi bir yaya sokağı olmanın ötesinde, neredeyse küçük bir koru kadar yeşil bir alan olarak ayrışıyor burası. Yaşlı, mağrur ağaçların sıklığı, benzersiz bir karakter üretiyor. Öte yandan her türlü radikalizmin merkezi olmuş yıllardır Konur Sokak’la kesişen köşe. Derdi saran, ayranı kabaran koşmuş, haykıracak, sesini duyuracak “yer” olarak bellemiş burayı. Kalabalık mı kalabalık, hareketli mi hareketli. Sınıfsal bir ayrımın neredeyse hiç olmadığı, herkesin, her tür kentlinin soluduğu renkli bir atmosfer. Atatürk Bulvarı girişindeki kot farkı dahi kesemiyor bu yolun akışkanlığını. Öğrenciler, her yaştan aktivistler, elindeki “bildirge”yi herkese okutan bronz kadın, protestocular, göstericiler ve çevreyi kolaçan eden polisler. Mülkiyeliler Birliği Vakfı’nın Sosyal Tesisi, silinip gitmiş bu uğultulu kalabalıkla ağaçların arasında. “Hiçbir sakıncası olmaz bir tür geri durmanın” dedirtircesine.

Düpedüz ilham veriyor burası. Sokak, kalabalık, ağaç ve silikleşen yapı.
Kabuğuna çekilmenin, bir “tül”ün ardına sığınmanın tuhaf cazibesi...

Yapısal Çerçeve
Yeni Vakıf Yapısı’nın gerçekten de ardına gizlenecek bir kabuğu var. Kısmen geçirgenleşen, tıpkı bir tül perde gibi, gündüz ışığında arkasında ne var ne yoksa silikleştiren, tüm yüzeyi birbirine eşitleyen. Gece ise tersine çalışan. Yapıyı bir anda homojen ışıklı bir fenere dönüştüren. Etraftaki baskın dokunun bir tür yorumu, belki de devamı. Geniş anlamda yöresellikle hiçbir bağı yok. Yakın çevresindeki doğal dokuya öykünüyor, enikonu taklit ediyor onu. Birecik’teki depo yapısı kadar vernaküler bir kanaldan da koşullanmıyor bu karar kuşkusuz. Bir tür arayüz denilebilir daha çok. Kaybolup gitmek, o eşsiz durumun içinde eprimek niyetlisi. Soyulmuş kavak ağacı...

Kiralanacak ofis yapısı içinse fazla kapalı bir durum oluştururdu bu seçim. Aynı malzeme, bu kere tam bir simülasyon olarak yer alıyor ofis cephelerinde. Malzemenin görünüşü. Basit bir dijital baskı ile ikinci -dış- cam yüzeye yapıştırılıyor. Bu daha direkt bir arayüz doğrusu. İkinci cephe cam açıldığında sese ve rüzgara kalkan oluyor.

Ve Hafıza
Mülkiyeliler Birliği Vakfı’nın mevcut yapısı, bazı yapısal bozulmalara ve kesif bir eskimeye karşın, hala büyük bir keyifle kullanılıyor. Kuşkusuz yapının bugünkü durumu değil bu zevki koşullayan. Ancak kullanım alışkanlıkları hiç de hafife alınmamalı. Ne zaman gidiliyor, binaya nereden giriliyor, nerede yeniyor... Yıllardır yapıla edile, ritüelleşmiş şeyler bunlar. Söz konusu tasarım bu gözlemden hareketle olabildiğince değiştirmiyor bunları. Yeni yapılanın eski alışkanlıklarla hemhal olacağını umarak...

İmaj Galerisi
Mülkiyeliler Birliği Vakfı Mülkiye Sitesi Merkez Binası Çağrılı Yarışması
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Mülkiyeliler Birliği Vakfı Mülkiye Sitesi Merkez Binası Çağrılı Yarışması
Yarışma Projeleri Arşivi
Dönem içinde yayınlanan projelerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz proje başlığını listeden seçiniz.