Tokyo, tasarım, moda ve mimari alanlarında, dünya ölçeğinde kültürel ve yaratıcı bir güç olarak ortaya çıkışını simgesel olarak da temsil eden kendine özgü bir biçem geliştirmeyi başardı. 1980’lerin Tokyo’su tasarımın oyuncul ve karmaşık olduğu bir yerdi ve retro biçimlere, tasarımlara ve nüanslı imgelere öncülük etti.
Japonya’da tasarım Avrupa’dan farklı bir yönelim izledi, bağımsız tasarımcıların kendilerini var edebilmeleri uzun zaman aldı. Sony, Honda ve Canon gibi büyük şirketler, tasarımcıları kendi ekiplerinde imzasız olarak kullanmayı tercih ediyorlardı. Bu da, tek bir tasarım diline sahip olmayı amaçlayan Avrupalı rakiplerinin tersine, Sony’nin elektronik ürünlerinin, kitsch’ten son derece rafine ürünlere ve yüksek teknolojiye uzanan şaşırtıcı ölçüde geniş bir biçim çeşitliliğine sahip olması sonucunu doğurdu.
Postmodernizmi büyük bir coşkuyla kucaklayan tasarım dünyası, 1950’lerin tarzının taklidi olduğu herkesçe bilinen yepyeni bir tasarımla yaratılan Nissan Figaro ile araba tasarımı anlayışını değiştirdi. Böylece belki de ilk kez, büyük bir sanayici, bir arabanın yetişkinlerin oyuncağı olarak görülebileceğini kabul etmiş oluyordu.
Modada Issey Miyake ve Rei Kawakubo, tasarımda Shiro Kuramata ve mimaride Arata Isozaki gibi bir avuç tasarımcı, 1980’lerden başlayarak, uluslararası tanınırlıklarını kurmaya başladılar ve Japonya’nın Batı’daki imgesini tümüyle değiştirdiler. Tokyo’nun önderliğinde Japonya, bundan böyle, düşük maliyetli taklit ürünler cenneti olarak görülmekten kurtulup, hak ettiği gibi yaratıcı bir güç olarak kabul edilmeye başladı.
- Japonya’nın savaş sonrası döneminin en yaratıcı tasarımcılarından biri olan, 1980’lerde ünü ülkenin dışına taşan, geleneksel etkilerle Batı etkilerinin aynı ağırlıkta olduğu kuşağın tipik temsilcisi, yüzlerce iç mekân ve mobilya tasarımını yapan, ayrıntılara hâkim Japonlara özgü duyarlılığı yansıtan ama kendi modernizm anlayışını geliştiren Shiro Kuramata.
- Tasarladığı binalar ve objeler, hareket ve kendiliğindenlik duygusu yaratan canlı birer organizma olarak nitelendirilen, Japonya, İngiltere ve Avrupa’da çok çeşitli işlere imza atan İngiliz mimar Nigel Coates.
- Kameralardan müzik çalarlara ve kelime işlemcilere uzanan geniş bir ürün ağı içinde, dijitalleşmenin etkilerine tanıklık eden 1980’li yılların sonlarında tasarımcılar, yeni teknolojiye uyum sağlayacak uygun biçimi bulmak için çaba gösterdiler, kullanıcıların güvenini tazeleyen ve onları yönlendirebilen yeni biçimler yaratmayı başardılar: Sony Canon, Olympus, Sharp.
İmaj Galerisi
![]() Shiro Kuramata, How High The Moon | ![]() Shiro Kuramata, Kyoto Masası |