Saraybosna kentinin merkezinden günümüze ait bir hava fotoğrafı.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin altı federal biriminden biri olan Bosna-Hersek, 90'lı yıllarda gerçekleşen Yugoslavya Savaşları sonucunda bağımsızlığını kazandı. "Bosna ve Hersek" resmi adıyla şu anda bir ülke olan Bosna-Hersek, bir kent olmasa da bölünmüşlüğün getirdiği bazı yapısal değişiklikleri içinde barındırıyor.

Aslında Orta Çağ'dan günümüze çok yönlü ve çeşitli bir kentsel doku ile mimari dile sahip olan Bosna-Hersek, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Yugoslavya Federasyonu'nun bir parçası haline geldi ve bunun önemli bir sonucu, endüstriyel gelişmeleri ön planda tutan Yugoslav devlet yapısı bağlamında, kırsal alanlardan kente göç eden işçileri barındırmak amacıyla sosyal konutların inşaatındaki artış oldu. Çok kültürlü bir yapıya sahip olan bölgede, tarihin izlerini yansıtmayı reddeden modern bir mimarlık dili, hayata geçirilen projelerin çoğunluğunda tercih edildi. Ancak kırsal alanların boşalması sonucu düşen üretime, kentteki yetersiz altyapı da eklenince, ekonomide bir düşüş yaşanması kaçınılmaz oldu. Kalitesiz malzeme kullanımı sonucu giderek niteliksizleşen ve sağlıksız yaşam koşullarının hüküm sürdüğü sosyal konut yığınları ile, her şeye rağmen inşaatı süren bazı rezidans kuleleri, dikkat çekici bir tezat yaratıyordu.

Unis İkiz Kuleleri

Kaynak: Research.the-bac.edu

Tüm bunlara rağmen, kültürel farklılıkları göz önüne sermeye çalışan mimari çabalar da yok değildi. Bu çalışmalar arasında 1987 yılında Saraybosna'da inşa edilen "Dino" rezidansı, 1983'te yapılan Holiday Inn oteli ve Ivan Straus tasarımı Unis İkiz Kuleleri'ni saymak mümkün.


Ivan Straus tasarımı Holiday Inn oteli.
Kaynak: Research.the-bac.edu

Adlarını bir Sırp, bir de Bosna kökenli isimlerden alan "Momo ve Uzeir Kuleleri" olarak da bilinen bu ikiz kuleler, aynı zamanda farklı etnik kimliklerin bir arada bulunmasının da bir simgesi.


Tasarımı yine Ivan Straus'a ait Elektrik Santrali Binası, Saraybosna
Kaynak: Research.the-bac.edu

Bölünmüş Kentler