Atölye - Vantilatör
Her birimizin farklı üniversitelerden gelmesini ve farklı bireyler olduğunu düşünerek bazı belirlediğimiz ortak konular üzerinde kişisel görüşleri sunuldu. Asıl olarak bu görüşlerin nasıl bu kadar farklı ve çeşitli şeylerin ortaya çıkmasına neden olan sebeplerin üzerine konuşuldu. Ortak konuların bizlere çağrıştırdığı şeylerin hayatımızdan kesitler olduğunu fark edildi ve görsel hafızalarının bilinç altlarındaki parçaları olduğu keşfedildi.
Atölye - Kuantum
Buluşma 10 komisyonu tarafından da "son-uç" teması üzerine belirlenmiş olan başlangıç ve bitiş noktaları ve bu noktalar arasındaki ilişkinin zamanın ötesindeki bağı üzerine yapılan tartışmalar ile kuantum fiziği tarafından incelenen yeni fizik öğretisine ulaşıldı. Bu öğreti temel olarak bir atomun aynı anda iki noktada bulunabileceğini ve tüm ihtimallerin eşit derecede gerçekleşme olanağının bulunacağını savunur. Ta ki bu atom bir gözlemci tarafından gözlemlenene kadar.....yapılan tartışmalarda kuantum fiziğinin iki ihtimalinin aynı anda gerçekleşmesi üzerine kurduğu tezlerin "son-uç" teması altında mimari tasarım ve gelişim sürecinde bu tezde ortak bir paydaya sahip olduğu konusunda uzlaşıldı.
Atölye - Uçurum
Farklı kültürler, farklı üniversiteler olarak ortak bir noktada buluşmak bir "son-uç". Öncelikle grup olarak beyin fırtınası yöntemi ile bir çok alt kavram belirlendi. Bu kavramları ana temanın dışına çıkmadan fakat farklılaştırarak birbirleriyle bağlantılı ve mekansal olarak veri elde edebilecek şekilde dört aşamada elenerek "durak" kavramını alt kavram olarak belirlendi. "son-"uç"un öncesi ve sonrası arasında bir durak olduğunu ve bu durağın farklı bakış açıları kesişimin de bilinmezliği düşünüldü.
Atölye - Tadilat
Yürütücüsüz bir atölye özgürlük mü getirecek yoksa tıkanma mı? Herkesin aklına bu fikir geldi ilk başta. Atölyeye başlamak cevabı görebilmenin ilk yolu. Son-uç kavramının alt başlıkları düşünüldü, bilinç akışı çalışmaya yardım etti. Elliye yakın alt başlık türetildi. Varılan nokta şaşırtıcıydı. Beyinleri sınırlama olmadan ne kadar da çok üretim yapabiliyordu. Bakış noktaları belirlemek için kavramlar arasından bir tanesini seçildi ve onun üzerine düşünmeye başlandı. Düşünce, formu oluşturacak, düşünce ilerledikçe form ilerleyecek. Ortaya ne çıkacağını merak ediliyor ve merak etmek, heyecanlandırıyor.
Atölye - Kaos
...... her üniversitenin atölye çalışmalarına dair fikirler edinildi. Her zihin mimarlık mesleğine farklı bakış olduğundan oluşturulan atölyelerde yoğun tartışma ortamları yaratıldı. "son-uç" kavramı irdelenerek alt başlıklara inildi. Kaos tüm bu tartışma sürecinin karmaşasını yansıtabilecek en doğru kavram olabileceğini düşünüldüğünden, düşünce sistematiklerinin ana başlığını oluşturdu. Kaosun açıklanamaz oluşundaki etki, düzensizlik içinde düzen kurgulaması ortaya çıkacak ürünün mihenk taşı. Atölye kaos günün sonunda sonu olmayan süreçlerin, sonsuz bir döngü içerisinde gerçekleştirdiği sonucuna vardı. Sonuçtaki belirsizlik kaos kadar gerçek ve aynı zamanda karmaşık....
Atölye?
"Son-uç" temasının "sonuç" anlamından uzak olduğunu, sonun başlangıcı getirdiği belirlendi. Bu noktadan çıkarak temanın çağrıştırdığı kelimeleri bulup üzerine beyin fırtınası yapıldı. O ana kadar yapılan çalışmaları özele indirgeyebilmek için bireysel bir çalışma içinde de bulunuldu. Bu çalışmaların birbirlerine sunduğu bir kelimenin bile gruptaki her bireye farklı anlamlar ifade edebildiği görüldü. Çalışırken tam ‘vardık' denilen noktada elde edilenleri yeniden sorgulamaya başlandı.
Atölye çalışmalarının ardından daha önceki buluşma etkinliklerine katılmış olan Kübra Basooğlu kendi deneyimini aktardı. Akşam yemeğinden sonra kura yöntemi ile üç ayrı grup belirlendi ve Edirne kent merkezinde, Selimiye Cami, Bedesten önü ve Saraçlar Caddesi'nde "sokak forumları" oluşturdular. Sokak forumlarının, öğrencilerin kendi belirledikleri bir mekanda yine kendi belirledikleri bir konuyla gerçekleşmesi, çok yaratıcıydı.