İnsan Yerleşimleri Derneği, Ada Dostları Derneği, Akatlar Semt Girişimi, Cihangir Güzelleştirme Derneği ve Rumelihisarlılar Derneği'nin imzaladığı kampanyanın metni:

Narmanlı Hanı’na sahip çıkalım!
Basından öğrendiğimiz kadarıyla, Beyoğlu Tünel semtinde bulunan Narmanlı Hanı için bir proje hazırlanmış ve 1. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır.
Bu projenin içeriği bir tarafa geliştirilme yönteminin Türkiye.nin imzalamış olduğu ilgili uluslarası sözleşmelere, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na, Habitat II Türkiye Ulusal Raporu’nun ilgili maddelerine, Venedik Sözleşmesı’ne ve çağdaş yönetim teamüllerine aykırı buluyoruz.

Koruma Kurulu’nun onay vermeden önce ilgili kamuoyuna söz konusu projeyi açıklaması, mahalli sivil kuruluşları bilgilendirmesi ve konu kamuoyunda tartışıldıktan sonra karar vermesi gerekirdi.
Koruma Kurulu bu konuda kamu görevini yerine getirmemiş ve projeyi bilgilenme gerçekleşmeden onaylamıştır. Kamu görevinin temeli saydamlıktır. Kararlar kamu görevlilerinin şahsi işi olmayıp, kamu adına yapılan işlemlerdir.

Bu nedenle bir daha kararların karanlıkta alınmaması gerektiğini ilgili Koruma Kurulu’na bildiriyor ve kamu görevini yerine getirmeye çağrıyoruz.

Proje hakkındaki itirazımızın dikkate alınması isteğiyle aşağıdaki değerlendirmemizi Koruma Kurulu’nun dikkatlerine sunuyoruz:

Açıklama ve gerekçe:
Narmanlı Hanı (eğer bir karşılaştırma yapmak gerekirse) Dolmabahçe Sarayı’ndan daha özgün ve İstanbul’da bir eşi daha bulunmayan önemli bir anıt yapıdır. Nasıl Dolmabahçe Sarayı’nın üzerine inşaat yapılamazsa, Narmanlı Hanı’nın da üzerine yapılmaması gerekir.

Koruma Kurulu kararında binanın yıkımı ve üzerine yapılacak üç kat inşaata verilen izin için “çevre binalardaki imar hakkının bu binanın sahiplerine de tanınması” gerekçe olarak gösterildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.

Bir kere daha hatırlatalım: Koruma Kurulu’nun görevi kültür ve doğa varlıklarını korumaktır. Bu karara göre İstanbul’da herkese eşit imar hakkı vermek ve hatta hiç yeşil alan, düşük yoğunluklu yapılaşma v.b. bırakmamak, yapı adalarının ortalarını doldurmak gerekir.
Koruma Kurulu’nun sit alanları için yasayla belirlenen görevi imar hakkı vermek değildir.

Sonuç:
Narmanlı Hanı gibi sıradan bir yapı olmayan tarihi eserin sahipleri “imar hakkı” açısından bir kısıtlamaya uğradıklarını düşünüyorlarsa, yargıya başvurabilirler ve (kamu yararının korunması adına idare tarafından yapılan aleyhde bir tasarruf söz konusu ise) bir tazminat alabilirler. Koruma Kurulu’nun bu konuda idari bir tasarrufta bulunmasına gerek yoktur.
Ayrıca Narmanlı Hanı için öngörülen projenin mimari hakkında da ciddi kuşkularımız olduğunu belirtmek istiyoruz. Önemli bir anıt yapının bu türden yeterli uzmanlık katkısı ve katılım sağlanmamış bir projeyle değerlendirilmesini doğru bulmuyoruz.
Biz aşağıdaki sivil kuruluşlar olarak bu duruma seyirci kalmayacağımızı ve yürütmeyi durdurmak için hukuk yoluna başvuracağımızı duyuruyoruz.
Koruma Kurulu’na, yapı sahiplerine ve bu işlerden para kazanan mimarlara seslenmek istiyoruz: İstanbul’da doğru dürüst bir mesleki ortam, yapı rehabilitasyonu ve yeniden işlevlendirme konusunda açıklık ve uluslarası standartlarda bir mimari yaklaşım oluşana kadar lütfen elinizi hiç bir şeye sürmeyin.

Mimarlıkla ilgili çevrelerin, uzmanların bu konuyu tartışmasını ve kamuoyunun bilgilendirilmesini istiyoruz. Lütfen artık sessiz kalmayın. İstanbul’daki bu türden kalitesiz “koruma” uygulamalarına karşı sesimizi birlikte yükseltelim.
Elimizdeki değerleri yokedilmesine seyirci kalmayalım.

İmzalayan kuruluşlar:
İnsan Yerleşimleri Derneği
Ada Dostları Derneği
Akatlar Semt Girişimi
Cihangir Güzelleştirme Derneği
Rumelihisarlılar Derneği
Not: Eğer metni onaylıyorsanız, lütfen cevap yazın. Telefon numaranızı bize bildirdiğiniz takdirde Narmanlı Hanı için oluşturulacak izleme komitesi toplantılarını size duyurmak istiyoruz.