Bildungszentrum Zürich - Versicherungen (Rotzler Krebs Partner Landschaftsarchitektur)

Dilimizde kullandığımız Fransızca paysage kelimesi, aslında insan eli değmemiş bir doğa manzarasını anlamına geliyor. Tasarımın söz konusu olduğu bir alandan bahsediyorsak, İngilizce landscape sözcüğünün anlatılmak isteneni daha iyi yansıttığı söylenebilir. “Sahne” ve “uzantı” anlamları taşıyan scape, tasarımı peyzajdan daha iyi tanımlıyor.

Dünya genelinden ülkemize odaklandığımızda, peyzaj mimarlığına duyulan ilginin Peyzaj Mimarı Deniz Aslan’ın da belirttiği gibi “bahar aylarında bahçeyi hatırlamak”tan ibaret olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Aslan’a göre, peyzaj mimarının kentsel mekandaki öneminin anlaşıldığını ve tasarımcı kimliğinin göz ardı edilmediğini yansıtan projeler son yıllarda artmakta, ancak temelleri oturmamış bir alanda meydana gelen bu hızlı gelişmelerin de peyzaj mimarlığının anlaşılmamış olduğu şeklinde sonuçlanması pek de imkansız görünmüyor.*

Henüz tam olarak algılanamadığından bahsettiğimiz peyzaj mimarlığı, ülkemizde aslında çok yeni bir meslek. 1967 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün açılmasıyla başlıyor. 1972 yılında ilk öğrencisini almasına rağmen, ancak 1990’daki YÖK kararıyla mezunlarının peyzaj mimarı diploması alabildiği bir bölüm söz konusu. 1994’te ise odalaşma kararı alınıyor. Bu açıdan bakıldığında, peyzaj mimarlığı kavramının kullanılıyor olması bile çok hızlı bir gelişme olarak nitelendirilebilir.

* Peyzaj Mimarı Aranıyor, Deniz Aslan (Betonart 6, İlkbahar 2005)
Peyzaj Mimarlığı