Paris’teki Champs-Elysées Caddesi ve Zafer Takı, zirvedeki bir imparatorluğu simgeleyen unsurlar olarak bu dönemden günümüze kalan izler. 1889 ylında Viyanalı Camillo Sitte’nin yayınladığı “The Art of Building Sites” adlı kitapta, kent mekanlarının insan ölçeğine göre planlanması savunuluyor ve insanüstü özelliklere sahip dev merdivenli mekanların fonksiyonsuzluğundan bahsediliyordu. Bu, planlama anlayışının değişeceğinin bir habercisiydi.
Amerika’da ise, ülkenin ilk peyzaj mimarı Frederick Law Olmsted ve Thomas Jefferson, bu ülkede peyzaj tasarımını şekillendiren isimler. Jefferson’un son tasarımı olan Virginia Üniversitesi, dönemin sembolü olarak görülebilir.
Peyzaj Mimarlığı
- Ana Sayfa
- Peyzaj Tasarımının Evreleri
- Türkiye'de Peyzaj Mimarlığı
- Kent, Kamusal Alan ve Peyzaj Mimarlığının İşlevi
- Yeni Açılımlar
- Yeni Malzemeler ve Sistemler
- Halim Perçin ile Söyleşi
- Norveç'te Peyzaj Mimarlığı
- Arkitera Proje'de Peyzaj Mimarlığı Projeleri
- Ruhr Bölgesi'ni Başarıyla Dönüştüren Projenin Sırları