Sketch of a Civic Center, Louis I. Kahn (1944)

Savaştan hemen sonra, kullanıcıyı güneşten koruyan anıtsal ölçekteki bir gölge elemanından ibaret bir kamusal mekan tasarımı önerisi gündeme geldi. Bu öneri, Louis Kahn’a aitti ve endüstriyel tasarımın prensip ve metodlarını kullanarak, bir objeye konumlandığı mekanı tanımlayacak özellikler kazandırıyordu.

Hacimsel olmayan obje tasarımı, kamusal mekanın tipik bir ürünü aslında. Bu nitelikteki kentsel obje tasarımlarının kronolojik olarak sıralanması, kamusal mekanın zamanla nasıl geliştiğine ilişkin belirgin bir hikayenin ortaya çıkmasını sağlıyor.

Toplu kullanıma açık alanlardaki aydınlatma ve oturma elemanları, hacimsel olmayan tasarımın küçük ölçekli objeleri kapsayan alt başlıklarından birini oluşturabilir. Ancak sadece kent mobilyası olarak adlandırmanın haksızlık olacağı bu tasarımlar -fonksiyonları bir yana- kendi başlarına estetik birer ilgi alanı ve mekan tanımlayıcısıdırlar.

Anıtsal özelliklerden hiç ödün verilmeden tasarlanan bu kent “obje-mekan”larının, günümüze yaklaştıkça pop akımından da özellikler taşıyacak şekilde türetildiğini gözlemliyoruz.

Orta ölçekteki hacimsel olmayan tasarımlar ise, yaya köprüleri ve buna benzer mimari işleri tanımlamak için kullanılabilir. Ölçek ne olursa olsun, tasarımın güçlü görsel etkilere sahip olması amaçlananlar arasında ilk sıralarda yer alır.

Teknik bir bakış açısıyla, hacimsel olmayan kentsel objeler ve dolayısıyla kentsel mekanlar tasarımı, konumlandığı çevrenin ölçeğine belirgin bir ilgisizlikle ve o çevreye ait boyutlardan bağımsız olarak düşünülmüş konsept önerileri olarak tanımlanıyor. Bir diğer tipik özelliği ise, bu mekanların, mimarlık-tasarım-heykel arasında bir yerlerde duruyor olması.
Peyzaj Mimarlığı