Etkinlik Dosyası

İlk in Milano Sergisi

Tarih: Nisan 2007 Editör: Emine Merdim Yılmaz, Zeynep Alpay
Tasarımcıların Sergi Hakkında Yorumları

Adnan Serbest
“Türk tasarımında tarihsel bir dönüşüm noktası olarak algıladığım bu sergide olmak ve oluşmasında katkıda bulunmak bir misyon, sosyal bir sorumluluktur benim için. Bu sergi oluşumunda birçok tasarımcı bir araya geldik ve tanıştık. Bu kaynaşım bile Türk tasarı tarihi açısından önemli bir adımdır. Türk tasarımcısı bu güne kadar daha çok bireysel çabalarıyla bir yere gelmiş, birbirini ismen tanımış fakat profesyonel anlamda hiç birlik olmamış, hiçbir platformda güç birliğine, bilgi alışverişine girmemişti. Bu tarihsel süreçte tasarımcıların portföylerinin de birkaç tasarımcı dışında oluşmadığını biliyorum. Bugün Türk tasarımındaki olgunlaşmış ürünlerden, portfolyolardan bahsedebiliriz. Bu ürün yelpazesindeki zenginlik itici bir güç olacaktır. Ve Türk tasarımının hak ettiği ilgiyi göreceğinden umutluyum.”

Alev Ebüzziya Siesbye
“Türk tasarımı yeni, farklı ve umut dolu bir tasarım. “Tasarım” onlar için yeni bir bakış açısı olduğundan, Türk tasarımcılar yakın zamanlı ihtiyaçların sonucu olan, daha bireysel, daha derin deneyimler ve çözümler arayan tasarımlarla ortaya çıkıyorlar, ki bu da, mevcut çağdaş tasarım içerisinde kendilerine bir yer açmalarını sağlıyor.”

Ali Bakova
“Sadece dünyayı anlamak –onu anlatmak, en ince detaylarına kadar tasvir etmek, içine girmek ve bilmek- ya da dünyayı değiştirmeyi hayal etmek –hayatla ilgili belli kaygılara sahip olmak ve kısmen de olsa onların doğrultusunda hareket etmek; bu coğrafyanın yarattığı her türden değerin arkasında olmak tasarımın geleceğini belirleyecek olan niyetlerdir.

Aziz Sarıyer
“Bütün olmak. Bireysel faaliyetler bütenleşince anlam ve değer kazanıyor. Yaşadığım toprakların diğer benzerlerimle birlikte bir bütünü oluşturmak, ilk önce beni bana önemsetiyor. Daha da önemlisi ülkemin bu yöndeki değerlerinin yukarı çekilmesinde ki görevlerimin bilinci içindeyim.

Gelecek yıllardaki Türk tasarım tarihine bakıldığı vakit, evrensel değerlere örnek olan Türk tasarımının miladının 2000 yılı olarak tarif edileceğini hepimiz biliyoruz. Bugünkü ortaya konulan bir çok Türk tasarımı dünyada ses veriyor. Türk tasarımı geçmişi derinliklere ulaşmış batıya alternatifler sunmaya başladı.

Bulunduğu coğrafi durum ve kültür değerleri itibariyle beslenmiş ve başarıya aç yeni yetişkin jenerasyonu ile Türkiye çok yakın gelecekte Dünyada tasarım adına çok büyük değerler ortaya koyacaktır."

Bülent Özden
“Türkiye’de ekonominin ve endüstrinin gelişmesi Türk tasarımcılarına duyulan ihtiyacı hızla arttırmaktadır. Avrupa Birliği’ne giriş süreci ise bu hızı daha da arttıracaktır. Tasarımda teorik ve pratik anlamda daha çok yol kat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. İletişim teknolojilerinin ilerlemesi ile uluslararası etkileşim ve bilgileşime daha fazla önem vermemiz gerekmektedir. Herşeye rağmen Türk tasarımcısının bugünkü durumu uluslararası tasarım piyasasıyla rekabet edecek güce hızla ulaşmaktadır. Bu serginin de bunu kanıtlayacak nitelikte olduğunu düşünüyorum.”

Defne Koz
"Türk tasarımının, o büyük potansiyelini nihayet kullanmaya başladığını düşünüyorum. Türkiye, sofistike bir materyal kültürü geleneğine gelen sahip olduğundan, mükemmel tasarımlar üretmeye son derece müsait bir ülke. Çağdaş endüstriyel ekonomiye yavaş bir geçiş yapmamız, son elli yılda tasarım potansiyelimizin gerçeğe dönüştürülmesini ne yazık ki yavaşlattı; fakat önümüzdeki yıllarda, Türk tasarımının evrensel arenada büyük bir role sahip olacağına inanıyorum.
Aşmamız gereken bazı zorluklar var gerçi: Karşılaşabileceğimiz en büyük iki risk, evrensel eğilimleri üzerlerinde hiç düşünmeden izlemenin sonucu olarak genel bir ‘Uluslararası Biçim’in arasında yok olmak ve bunun tam karşıtı olarak, ucuz bir yerli üretim haline gelmek. Bu ikilem, Türkiye’nin hem bir ülke olarak, hem de kültürüyle her zaman için karşılaştığı bir zorluğu yansıtıyor bence: İki kıtanın kesiştiği bir yerdeyiz ve mutlaka bu iki kıtadan birine ait olmaya çalışmaktan ziyade, özgün bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Hayat hikâyem, Türkiye’den İtalya’ya, oradan da ABD’ye gidip yerleştiğim için, kendimi birden fazla yere ve birden fazla kültüre ait hissetme isteğimi büyütmeye ‘zorladı’ beni. Tasarımlarımda her zaman, birden fazla olan köklerimi ve ilham kaynaklarımı çağdaş bir tarzla, özgün bir şekilde yorumlamanın yollarını arıyorum.”

Ela Cindoruk-Nazan Pak
“Mücevher tasarımı alanında farklı materyaller kullanarak birçok deneysel tasarım gerçekleştirildi. Çağdaş kuyumculukta, tasarımcılar yeni tekniklerle yeni materyaller kullanıyor, ayrıca eski teknikleri kullanarak yeni biçimler de yaratıyorlar.
Tasarımlarım, genelde dairelerle yarım daireler olmak üzere, birçok farklı geometrik şeklin birleşimi ve tekrarlanmasıyla meydana getirilmiş yaşayan formlardan oluşuyor. Tasarımlarımın plastik (yapay sakız) kısımları dökümle yapılmıştır ve altın ya da gümüşle bir araya getirilmiştir.”

Erdem Akan
“Türk tasarımının kimlik sorununun çözülmesi için bugünden 10 yıl öncesinin erken olduğu gibi bugünden 10 yıl sonrası da aslında geçtir. Batı ile süregelen monoloğun diyaloğa çevrilmesi için bu “ilk” sergi(si)nin mükemmel bir fırsat olduğuna inanıyorum.”

Gamze Güven
“Türkiye’de yapılması gereken çok iş var” diyen bir tasarımcı olarak 1990 yılından bu yana mesleğin pratiğini yapmanın yanı sıra tasarım ile ilgili tv programları, tasarım sergileri, tasarım ödülleri, seminerleri, tasarımcılar katalogları ve yıllıkları gibi organizasyonlarda sorumluluk alarak endüstriyel tasarımın tanıtılmasına ve talep edilir olmasına çalıştım. Tasarımcıların, bir araya gelerek düşüncelerini, yaptıklarını paylaştıklarında ve sergilediklerindeki, güçlerine inandım. Bu yüzden de tüm kalbimle bu heyecan verici sergiyi destekliyorum. İnanıyorum ki birçok başka dönüşümler açısından da bu etkinlik Türkiye’de endüstriyel tasarım evriminde kırılma noktası olacaktır.”

İnci Mutlu
“Türk tasarımcılarının çağdaş ve evrensel bakımdan benzersiz olan tarzlarının, Anadolu'nun çağlar boyudur devam eden zengin kültüründen beslenerek ortaya çıktığına bütün kalbimle inanıyorum.

Türk tasarımcılarının işlerinde her zaman için bir neşe, bir tebessüm, güçlü bir tutku ve derin bir öykü bulunuyor. Hiçbir zaman kuru değiller. Hem dostane ve içten kültürleri, hem de tasarımlarındaki hümanizm ile sembolist izler kolayca görülebiliyor.”

Kunter Şekercioğlu
“Türk tasarımı, liberal ve mantıklı batı ile muhafazakar ve duygusal doğunun iç içe geçtiği orta noktada, yaşıyor ve bu coğrafyanın çıkardığı/sağladığı ikiliklerden besleniyor. Bu zengin besin, Türk tasarımının serpilip gelişmesine katkıda bulunuyor. İlk in Milano ekibi olarak işte bu serpilmenin fotografını çekiyor olacağız…”

Mehmet Ermiyagil
“Türk kültürünün tasarıma yaklaşımım konusunda beni etkilediğini hiç düşünmedim. Fakat İstanbul'un, orada yaşayan insanlar için, fikir üretme sürecinde çok büyük bir katalizör işlevi gördüğüne de hep inandım. Bugün artık özü bakımından Türk olan şey nedir sorusunu yanıtlamak çok zor, ama evrensel dinamiklerden kendine pay çıkaran bir bölgede iyi konumlanmış olduğundan, İstanbul her zaman yabancıların merakını gıdıklamıştır. İnsanların içindeki heyecan duygusunu harekete geçiren şeyin bu olduğuna inanıyorum.”

Oya Şenocak Akman
“Hayatımızı kolaylaştıran, rahatlık, konfor ve keyif katan ürünler tasarlamak temel düşüncem. Yalın bir fonksiyonellik, ergonomi, espri, yeni teknolojiler kullanmak ve geliştirmek ana hedefim. Uzun süreçler boyunca güncelliğini koruması önemli olan tasarımlarımda, doğa sentezi, geometrik kesişimlerle yeni kullanım biçimleri önermeleri izlenebilir.

Çok başarılı bulduğum Türk tasarımcılarla birlikte, bir grup kurarak, tasarım dilimizi tanıtmak, tasarım dünyasına katkılarımızı anlatmak ve çok daha fazla katkılarda bulunmak üzere bir araya geldik. Bu kendi insiyatifleri ile bir araya gelmiş İLK tasarım grubudur.

Türk Tasarımı bu gün hak ettiği anlamda bilinmemektedir. Çok iyi tasarımcılarımız, iyi bir tasarım eğitim sistemi vardır. Ve geleceği çok parlaktır.”

Ömer Ünal-Alper Böler
"Bizce, İlk oluşumu Türk tasarımının dünyadaki algısının yükseltilmesi yönünde önemli bir adımdır.
Bu grubun bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Bu organizasyonun oluşumuna ve gelişimine katkıda bulunan herkese teşekkür ederiz.”

Sezgin Aksu-Silvia Suardi
“Türkiye ve Türk tasarımı ya da mimarisi hakkında düşündüğümde sinirlerim geriliyor; ki bu benim açımdan iyiye işaret, bir şeyler oluyor anlamına geliyor çünkü ve orada olmak istediğimi hissediyorum.
Türkiye, Türk ve yabancı tasarımcılar/mimarlar için her geçen gün daha da ilginç bir yer haline geliyor. Ayrıca her geçen gün daha fazla sayıda Türk firma, tasarımcıları davet ederek, hem iç, hem de dış pazarlara iyi kalite ürün sunmalarına yardım etmeyi kabul ediyor.

Artık Türk tasarımının kendine özgü bir yol mu çizeceğini, yoksa uluslararası biçimleri mi benimseyeceğini izleyeceğiz; ki bu çok önemli -umarım kendine özgü bir tarz bulur.

Türkiye'de doğmuş ama farklı ülkelerde büyümüş, ortağı İtalyan olan bir Türk tasarımcı olarak, köklerimin izinden gitmek benim için her zaman çok kolay olmasa da, bana birçok açıdan esneklik kazandırıyor.”

Yılmaz Zenger
“Mimar ve tasarımcı olmama karşın, yapıtlarımda yontma tutkumun egemen olması, yapıtlarımın mutlak bir işlevsellik içermesini engellemez. İşlev tanımımdaki farlılaşmalar, aklımın ve amaçlarımın yapıtlarımın duygusallığını zedelemesine fırsat vermez.

Tam tersine bir düşünce örgüsü üzerine inşa etmek duygularımı doruk noktasına taşır.
Tasarımlarım tümüyle, sadece kendimi yansıtıyor. Farklılıklarımın altını biraz kabaca çiziyor olabilirim. Bunun nedeni, yapıtlarımın gerisindeki kavramsal örgünün ve gözümün gördüğünden çok, aklımın kurguladığının farkedilmesini kolaylaştırma umudumdur.”

İlk in Milano Sergisi
İlk in Milano Sergisi
Etkinlik Dosyası Arşivi
Dönem içinde gerçekleştirilen etkinlik dosyalarının listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz etkinlik dosyasını listeden seçiniz.