Gündem

2006 Mimarlar Odası Seçimleri

Tarih: Ocak 2006 Kaynak: Mimarlar Odası Genel Merkezi Resmi İnternet Sitesi Derleyen: Emine Merdim Yılmaz
Mimarlar Odası TMMOB’den Ayrılmalıdır... Hemen..! Şimdi..!

1. Durum Tesbiti
Mimarlar Odası, kuruluşundan bu yana TMMOB bünyesi içinde olması nedeniyle hak ve yetki kaybına uğramaktadır. Mühendislik disiplinleri arasında yalnız kalan Mimarlık disiplini, en haklı davalarında bile TMMOB’den destek alamamakta, bu ise mimarlarla, zaman, enerji, itibar, para, kazanılmış hak ve yetki kaybı olarak geri dönmektedir.
30 yıldan beri TMMOB’ye kayıtsız-şartsız destek veren mimarlar, bu destek karşılığında bilinçli olarak cezalandırılmış, “kazıklanmış” konumdadır.

30 yıl boyunca Mimarlar Odası, TMMOB’ye ve bağlı mühendis odalarına mekan sağlamış, en üretken kadrolarını vermiştir. Bütün bu desteğe rağmen son 30 yıl içinde sürekli kaybeden taraf hep "Mimarlık Mesleği" olmuştur. Bugünün mimarları, 30 yıl öncesine göre çok ciddi oranda mesleki itibar, hak ve yetki kaybı içindedir.
Son 30 yıl içinde mimarların aleyhine gelişen asgari ücret oranları, mimarlık mesleğinin TEMEL tanımları içinde olan şehir planlama, kentsel tasarım, iç mekan düzenlemesi gibi bazı hizmetlerin TMMOB düzeyinde tezgahlanan manevralarla mimarlardan alınmak istenmesi artık mimarların gözünü açmalıdır.
TMMOB, mimarlık mesleğinin gelişmesi açısından Türkiye’de tam bir “ayak bağı” konumundadır. Mimarların bir an önce TMMOB’den kurtulması ŞARTTIR.

2. Örnekler ve Yorumlar
50 yıl once mimarların ve mühendislerin aynı “Birlik” (?) çatısı altında toplanmış olması, tarihi bir yanlışlıktır. Temel mühendislik eğitimi almış “MÜHENDİS”ler, birlikte hareket edebilir. MİMARLIK ise tamamen farklı bir meslek disiplinidir, doğal yapısı gereği dünyanın çok çeşitli ülkelerinde mühendislerden bağımsız olarak örgütlenir.
Çeşitli mühendislik disiplinlerini "Turunç", "Portakal", "Mandalina", "Limon", "Bergamut" gibi narenciye ürünlerine benzetirsek, mimarlık disiplini olsa olsa ‘Elma’ olur. Turunç ağacına mandalina aşılanabilir ama elma aşılanamaz! Arada çok ciddi bir "genetik" farklılık vardır.

Mimarların, mühendislik disiplinleri ile ilişkileri elbette olabilir. Örneğin bir mimar, inşaat elektrik, harita mühendisleriyle işbirliği yapabilir. Peki bir mimarın, nükleer fizik, kimya, gemi makinaları işletme, nükleer fizik veya meteoroloji mühendisiyle yapabileceği işbirliği nedir? Oysa bütün bu mühendislik disiplinleri TMMOB çatısı altında, mimarlık mesleğinin uygulama esasları üzerinde söz sahibidir! Mimarlar Odası genel kurulunda kabul edilen bir yönetmelik, “Üst Örgüt” TMMOB’nin genel kurulunda mühendis oylarıyla reddedilebilmekte veya tam tersine, mühendisler için düzenlenmiş yönetmelikler mimarlara dayatılabilmektedir.

TMMOB’nin yapısı ve yönetim biçimi yanlıştır, çarpıktır, çağdışıdır. Bu süreç içinde en çok zarar gören meslek disiplini MİMARLIKtır. Mimarlar Odası, çok sayıda Mühendis Odası arasında itilip kakılmaktadır.
TMMOB kendisini “ÜST ÖRGÜT” olarak görmeye çalışır. Oysa TMMOB’nin tüzel kişiliği bulunduğu gibi, meslek odalarının da tüzel kişiliği vardır. TMMOB bu durumu sürekli ve ‘kategorik’ olarak reddeder. Oda’lardan seçilen TMMOB yöneticileri, ‘sağcı, solcu veya futbolcu’ ittifaklar içinde hareket ederse, bu yöneticileri TMMOB’ye gönderen meslek odaları da devre dışı kalır ve çalışma dönemi boyunca seyirci olur. TMMOB maalesef budur.
Süreç içinde en zararlı çıkan mimarlardır. Son 30 yıl içinde mimarlık meslek disiplini kapsamı içinde olduğu bütün dünyada kabul gören Kent Planlaması, Kentsel Tasarım, İç Mekan Düzenlemesi gibi çalışma alanları, TMMOB’nin bilinçli çabaları sonucunda mimarların elinden alınmak istenmiştir.

(Bütün bu bilinçli girişimler TMMOB bünyesinde alabildiğine yürütülürken, TMMOB başkanının bir MİMAR olması da, Mimarlar Odası için tam bir "yüzkarası"dır.)

“Üst Örgüt” TMMOB, 1992 yılında karar alarak “Meslek Odalarının Tüzel Kişiliği Yoktur,” diyebilmiştir. Bu kararın altında “mimar” üyenin de imzası bulunmaktadır. TMMOB, almış olduğu bu kararı Türkiye’deki bütün valiliklere ve tapu-kadastro teşkilatına yazarak “Meslek Oda’larının her türlü gayrımenkul varlığı TMMOB’ye aittir.” diyebilmiştir. (Bu karar İdare Mahkemesi’nde iptal edilmiştir.)

“Üst Örgüt” TMMOB, aldığı kararlarla mimarların şehir planlama hizmetleri yapmak için Şehir Plancıları Odası’ndan vize alması gerektiğini dahi söyleyebilmiştir. (Bu karar da İdare Mahkemesi’nden dönmüştür.)
Bugün, ‘gülünç’ ve ‘hastalıklı’ olarak nitelendirilebilen bu girişim sırasında TMMOB başkanlığını bir “mimar”ın yürütmekte oluşu da yine bir ‘yüzkarası’dır.
Mimarlar Odası’nın artık böyle bir platformda yeri yoktur..! OLMAMALIDIR..!

Mimarlar aleyhine yürütülen bütün bu tezgahlar karşısında Mimarlar Odası ne yaptı? Çok hassas ve önemli (?) bazı siyasi dengeleri gözeterek –her ne demekse- TMMOB’yi desteklemeye devam etti.
NEDEN? Çünkü Oda yönetimini elinde tutan grupçuklara göre “bazı siyasi dengeler” (?!) bunu gerektiriyordu!
NEDEN? Çünkü “yönetim”, önce Türkiye’yi, sonra mimarlık mesleğini kurtarmak gibi bir yaklaşım içindeydi ve TMMOB’yi ”Demokrasi“ adına hareket eden bir örgüt gibi görüyordu. Mimarlık hep ikinci plandaydı.
(Gerçi son 30 yıl içinde Türkiye pek kurtulmadı ama TMMOB, mühendis ağırlıklı yönetimleriyle yoluna devam ediyor. Mimarlar Odası da TMMOB platformunda KAZIK YEMEĞE devam ediyor.)

3. Öneriler
Mimarlar Odası, 50 yıllık tarihi yanlışlığı artık düzeltmeli, TMMOB ortamında mühendislerden kazık yediğinin bilincine varmalıdır.

Mimarlar Odası merkez yönetimi, çalışma döneminin EN ÖNEMLİ çalışma eksenlerinden biri olarak TMMOB’den ayrılma konusunu artık ele almalıdır.

Mimarlar Odası’nın ilk merkez genel kurulunda TMMOB’den AYRILMA konusu görüşülmeli, tartışılmalı ve eğer mümkünse oybirliği ile karar altına alınmalıdır.

Ayrılma doğrultusunda alınacak bu “irade beyanı”, TBMM nezdinde kovuşturulmalı ve yasalaştırılması için gereken herşey yapılmalıdır.

Avrupa Birliği normlarının büyük önem kazandığı günümüzde, tartışmaya açılan yeni Mimarlık Meslek Yasası, bu anlayışla irdelenmelidir.

Mimarlık Mesleği’ni, artık “TMMOB Mimarlar Odası” DEĞİL “Türkiye Mimarlar Odası” temsil eder hale gelebilmelidir.

Ahmet Sönmez, mimar – 3745
Mimarlar Odası Eski Genel Başkanı
TMMOB Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Bu yazı, Arkitera.com'a ana metinden özetlenerek gönderilmiştir.
Ana metin, Mimarlar Odası genel merkezine, MYK’da görüşülmek ve dönem çalışma programına esas olmak dileğiyle resmi dilekçeı olarak iki yıl önce iletilmiş fakat bugüne kadar herhangi bir cevap alınamamıştır.


2006 Mimarlar Odası Seçimleri
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
2006 Mimarlar Odası Seçimleri
Gündem Arşivi
Dönem için hazırlanan gündemlerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz gündem başlığını listeden seçiniz.