Gündem

Kent Rehberleri

Tarih: Eylül 2007 Editör: Yasemin Aslan
Ana Sayfa


Kent rehberlerine, diğer deyişle, bir kenti o kente gelen insanlara (ve hatta orada yaşayanlara) anlatmak için yazılmış kitaplara hepimizin işi düşmüştür. Şehri anlatmak diyebileceğimiz bu iddialı işi, bazen büyük resimler ve o resimlerdeki binaların ne olduğunu (bizi çok da sıkmadan) anlatan vurdumduymaz yazılarla veya daha “titizlikle” çalışılmış rehberlerde, bol yazıyla ve hatta plan ve programlarla (gün gün bize ne yapacağımızı anlatanlar dahil) kotarmaya çalışanları, hepimiz görmüşüzdür.

Hadi itiraf edelim, sırtımızda çantamız bir şehir gezerken bu rehberlerin bahsettiği “tarihi öneme sahip” veya “star mimarlarca yapılmış” binaları, bir bilgisayar oyununda bonus toplar gibi teker teker bulup fotoğraf çekmişliğimiz vardır. Ne yapalım, bir başka şehirde hep sınırlı zamanımız oluyor ve bu rehberler bizim çok “vakit kaybetmemizi” engelliyorlar. Ama o şehirde yaşıyorsak veya uzun zaman için geldiysek, zaten rehberlere ihtiyacımız olmuyor, zaten – hep ertelediğimiz için - birçok binayı ve müzeyi de göremeden o kentten ayrılıyoruz veya hala yaşamaya devam ediyoruz.

Sonuç olarak kent rehberleri, bizi bir kente gitmeden önce neyle karşılaşacağımız ve kenti yaşarken ne gibi fırsat, kolaylık ve zorluklar hatta kimi zaman ne gibi tehlikelerle karşılaşacağımız konusunda da uyarıyor. Yoğun ve sınırlı zamanımızı nasıl değerlendirebileceğimiz konusunda alternatifler sunuyor.

Bununla birlikte rehber, harita gibi yol göstericiler kullanmak aslında kültürel bir alışkanlık olma özelliği de gösteriyor. Bundan olsa gerek ki ülkemizde yayınlanan kent rehberlerinin çok fazla çeşitlilik göstermediği ve çok kolay ulaşılabilir olmadığı görülüyor.

İşte tam bu noktada fark edilen boşluktan olsa gerek bu ayki dosya konusu kent rehberlerine biraz daha yakından bakmayı amaçladı. Çalışma özellikle İstanbul üzerine hazırlanmış rehberlerde yoğunlaştı, çünkü İstanbul üzerine hazırlanmış rehberlerin sayısı çok daha fazlaydı ve aynı şehir üzerine hazırlanmış tüm rehberleri incelemenin daha objektif bir değerlendirmeye imkan tanıyacağı yaklaşımı benimsendi. Bununla birlikte mimarlık rehberi örneği olarak Ankara’ya ve yurtdışından kapsamlı bir örnek kent rehberi olarak Amsterdam’a da yer verildi.

Rehberleri araştırırken ve bu konseptte hazırlanmış onca kitabı gördüğümüzde kafamızda yankılanan ilk soru şu oldu: Peki kimin için rehberler? Değişik büyüklüklerde ve yaklaşımlarla hazırlanmış bu rehberlerin hitap ettiği kitleye göre farklılıklarını anlamlandırmak mümkün. İstanbul özeli için ele aldığımız rehberlere bakacak olursak, bu şehri iki günde gezip tüketmek isteyen turistlerden, meraklı “kültür avcılarına”, gündüz modern sanat müzelerinde vakit geçirirken akşam ne yiyeceğini ve nerde eğleneceğini düşünen “high society” turistlere ve kentlilere – hatta modern bina meraklısı mimarlara kadar çeşitli kesimler için hazırlanmış çalışmalardan örnekler sunuyoruz.

Sonunda vardığımız bir sonuç var; bütün rehberler şehrin bir ucundan tutmuş, hiçbiri bir şehri bütün yönleriyle anlamaya yeterli değil, olamaz da. Bize kalan ayaklarımızın bizi götürdüğü yerlerde kendi gözlerimizin ne gördüğü ve zihnimizin ne algıladığı ve o şehirden ayrılırken aklımızda ne kaldığı. Bu da zaten insandan insana rehberler kadar farklılık göstermez mi?

Yazan: Yasemin Aslan, Efe Gönenç
Kent Rehberleri
Kent Rehberleri
Gündem Arşivi
Dönem için hazırlanan gündemlerin listesi aşağıdadır. Ayrıntılarına ulaşmak istediğiniz gündem başlığını listeden seçiniz.