İstanbul eşsiz tarihi ve mimari eserlerin örnekleriyle dolu. Ancak çağdaş örneklerinin yapılmasında sorunlar var. İstanbul’un mimari kültürünün sadece tarihi yapıların birikiminden oluşmadığını, sürekli gelişen, kendini yenileyen dinamik bir yapılaşma ihtiyacı içinde olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Mimarlık kültürü sadece tarihi yapılardan ve bunların korunması ve gezilmesinden ibaret değildir. Eser diye nitelendirebildiğimiz anıtsal yapılar ilk akla gelen imgeler... İstanbul’un çağdaş mimarlık alanında bugüne dek söz sahibi olamaması, sadece tarihi anıtsal yapıları ile anılması üzücüdür. Öte yandan çağdaş Türk mimarlığı denince İstanbul’un yapılaşma dokusu içinde gösterilebilecek çok az sayıda yapı yer almaktadır. Bunun en önemli nedeni de çağdaş mimarlık üretiminin önünü tıkayacak kadar baskın bir varlığa sahip olan İstanbul’un sahip olduğu çok önemli tarihsel birikim gösterilmektedir .

Mimarlık kültürünün kentte oturmamış olduğu aslında kent rehberlerinden de kolaylıkla okunabiliyor. Rehberlere bakıldığında daha çok tarihsel anıt niteliğindeki mimari örneklerin yoğunluk taşıdığı görülüyor. Kente ait mimarlık rehberlerinin sayısı oldukça az ve mimari yayınlar daha çok Osmanlı mimarisine referanslarla ele alınıyor. Modern mimarlık örnekleri ancak çok sınırlı sayıda kent rehberinde yer alıyor ve bunlarda oldukça kısıtlı sayıda örnekten oluşuyor (Kent rehberi örneklerinin sunulduğu bölümde modern mimarlık örneklerinin yer aldığı rehberler ifade ediliyor.)

- İstanbul için Mimarlık Rehberi
- İstanbul 1950 – 2003
- 100 Works 50 Architects
- Ankara Mimarlık Rehberi
- İstanbul Şehir Merkezi Transformasyonu ve Büro Binaları