
Antalya kenti ülkemizin en çok turist çeken ve doğal plajları, sahil bandı
ile kent kimliğini kazanmış bir şehridir. Yapılanmasının bitmişliği ve planlama
anlayışı olarak Türkiye ortalamasının üzerinde olmasına karşın yerli nüfusuna ve
ziyaretçilerine gerçek anlamda çeşitli fonksiyonları içinde barındırabilecek,
kültürel ve çevre unsurları ile bütünleşen, aidiyetlik duygusunu kullanıcılarına
veren ve kentli için sosyal ve kültürel birliktelikleri çakıştıran bir kent
meydanına sahip değildir. Konyaaltı bölgesi mevcut imar planına rağmen sahil
yolunun açılması ile, her ne kadar kıyı düzenlemesi yapılmış olsa da kent
meydanı olarak düşünülen alan Antalya’nın en önemli metası olan güneş, deniz ve
kumdan kopmuştur.
Bu bağlamda yeni düzenlemede çözülmesi gereken en önemli problem denizi
meydana akıtmak, sahil kenti meydanı ile denizi buluşturmak olmalıdır. Arsanın
çanak yapısı ve deniz kotunun sahil yolundan aşağıda olması tasarımda önemli bir
girdi olarak ele alınmış ve denizin, meydanın ve parkın içine alınmasına olanak
vermiştir. Böylece alt üst kotlar elde edilmiş ve alanda değişik zonlamalar
yapılırken meydana üç boyutlu efektler kazandırılmıştır. Diğer bir deyişle
meydan denize akamazken, taşıttan arınmış bir şekilde deniz meydana akmıştır.
Denizi kent meydanı içine taşımak, plaj aktiviteleri ile meydanı ve kenti
bütünleştirmiştir. Bu bütünleşmede ticaret fonksiyonu su kotunu kullanarak araç
trafiğinden arınmış bir şekilde kente ve meydana eklemlenmiştir. Oluşturulan bu
iç denizde, venedik örneğinde olduğu gibi, su kotu altında kalan dalga tutucu
bloklar iç denizin dalga almasını önlemektedirler.
Tören alanı arsanın ana yollara cepheli bölgesinde kendi öznelliğini
koruyacak biçimde, tampon yeşillerle sarılarak konumlandırılmıştır. Alt kotta
tasarlanan ticaret, tören alanı, kent, park, plaj birimlerini bağlayıcı ve kendi
dinamiğini tören saygınlığından soyutlayacak şekilde tasarlanmıştır. Arsanın
içinden geçen yol kapatılarak Kuzeybatı yönündeki yol tek yön haline getirilmiş,
bir üst sokak ise aksi trafik yönüne çevrilmiş böylece arsa bütünlüğü
sağlanırken trafiğin akışı da düzenlenmiştir. Kentin konut dokusunun arsanın
arkasında kalmasından dolayı mevcut ağaçlıklı bölge kent parkı olarak
düzenlenmiş ve konutun parka, meydana, ticarete, sahile bağlantısı çeşitli
kotlarda ve engelliler gözetilerek sağlanmıştır.
Kent meydanının ana öğesi olan tören / çok amaçlı alan, ışık kapıları ve
sular ile geometrisini tanımlamış, opak cam duvar üzerindeki atatürk büstü ve
bayraklarla yönlenmesini tariflemiştir. Arka projeksiyonlu ekran ile meydan
“Altın Portakal”a gönderme yapmıştır. Ekran açık hava sineması nostaljisini
yaşatırken reklam ve duyuru amacına da katkı koymuştur. Meydan - deniz kotu
farkından elde edilen anfi kentin kültürel yaşamına zenginlik katarken günlük
kullanımda rampaya ek olarak alt üst kot bağlantısını da sağlamıştır. Arsanın
Güneydoğusunda elde edilen yeşil alanda kot farklılıklarından faydalanılarak
kaba yonu doğal taş basamaklı çim anfi tasarlanmış, su, ses ve ışık gösterileri
izlenmesine olanak verilmiştir. Aynı zamanda kent meydanı ile parsel komşusu
olan turistik hizmet alanı arasında yeşil tampon oluşturmuştur.
Kent meydanı, Kuzeydoğuda tasarlanmış olan kent parkına, açık hava sergi,
satış, heykel bahçesi ve ressamlar sokakları ile bağlanmıştır.
Meydanın peyzaj kararlarının alınmasında göz önünde bulundurulan en önemli
unsur yöre zonuna ait bitki türlerinin kullanılmasıdır. Meydanın, kavşakla ve
tasarlanan otoparkla komşu kenarlarında Hibiscus Rosa Sinensis, Lantana Camara
gibi çalı türleri önerilmiş, bu bitkiler budanarak trafikle meydan arasında bir
perdeleme sağlanmıştır. Meydanın sert zemini üzerinde kullanılan geniş taçlı
Ficus Retusa Nitida’lar hem yönlenmeyi sağlamış hem de ağaç altı oturma
kasalarıyla gölge amaçlı kullanıma hizmet etmişlerdir, bunlara ilave olarak üst
ve alt kotta deniz meydan bağlantısı, kullanılan Arecastrum
Romanozoffianum’larla güçlendirilmiştir. Meydanda yer bulan su öğeleri, Cyperus
Alternifolius, Typha Angustifolia, Carex Elata gibi su kenarı bitkileriyle
bütünleştirilmiştir. Meydanın yumuşak peyzaj alanı da diyebileceğimiz kent parkı
bölümünde yüksek maliyetli bitki kullanımından kaçınılmış, Albizzia Julibrissin,
Araucaria Heterophylla, Brachychıton Populneus, Ceratonıa Siliqua, Acacia
Cyanophylla, Cestrum Elegans, Spartıum Junceum, Nerıum Oleander, Callıstemon
Rıgıdus, Solanum Rantonnetıı, Rosmarınus Offıcınalıs, Lavandula Angustıfolıa,
Plumbago Capensıs, Chrysanthemum Frutescens, Gazanıa Nivea gibi bitki türleriyle
peyzaj düzenlemesi yapılmış, Konyaaltı Belediyesi kent meydanı bir bütün olarak
sert ve yumuşak peyzaj öğeleriyle kullanıcıya sunulmuştur.
» Projenin çizim ve fotoğrafları
için tıklayın.
|