Yayın Tanıtımı

Anılarda Yalnızlar

Anılarda YalnızlarYazar: Necati İnceoğlu
Yayın Evi: YEM
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 162
Boyut: 15 x 21 cm
Tarih: Mart 2008
ISBN: 9789944757003

Necati İnceoğlu’nun başta kendi anıları olmak üzere yakın çevresinin hafızalarına ve bulabildiği belgelere dayanarak yazdığı “Anılarda Yalnızlar” kitabı, 1930’lardan başlayarak Türkiye’nin mimarlık ortamını ve akademik hayatını Kemali Söylemezoğlu’nun yaşamı üzerinden anlatan bir yakın tarih kitabı. İnceoğlu, bir yandan Türkiye’nin siyasi tarihine bakarken diğer yandan Kemali Bey’in mimarlık hayatı üzerinden Türk mimarlık akademik ortamının bir resmini çiziyor.

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin sessiz ama etkili figürlerinden biri olan Kemali Bey’in özel ve mesleki yaşamından kesitlere bakarken, bugünkü mimarlık eğitiminin geçirdiği evreleri, mimarlık okulları arasındaki farklı eğitim yaklaşımlarını ve en önemlisi dönemlerin önemli figürlerinin arasındaki rekabeti, çekişmeyi, fikir ayrılıklarını öğreniyorsunuz. Yurtdışından davet edilerek Güzel Sanatlar Akademisi'ne ve İTÜ Mimarlık Fakültesi'ne davet edilen başta Alman mimarlar ve akademisyenler olmak üzere yabancı uzmanların Türk meslektaşları ile olan ilişkileri, eğitim hayatına verdikleri yeni yönler ve kazandırdıkları farklı yaklaşımları bir kez daha özet bir şekilde hatırlıyorsunuz.

Geleneklerin güvenli sularında kulaç atma ve “Modern” olma baskısı ile riskli ufuklara açılma arasında salınıp giden Türk mimarlık eğitimi, ve bu iki yaklaşımın ürünlerinin birbirleri ile çekişmesi ile geçen yıllar içinde, Kemali Söylemezoğlu’nun bu çelişkileri derinden yaşadığını hissediyorsunuz. Aslında “modern” olabilmeyi becermiş her birey gibi gri alanlarda gezinen, asla bir doğruyu fanatikçe savunamayan, doğru bildiğini yaparken arkada “acaba” ile başlayan binlerce soru ile başetmeye çalışan ve bu yüzden de iki tarafa da yar olamamış bir düşünce adamının hüzünlü hikayesi var bu kitapta.

Türkiye’deki mimarlık yayınlarına bir yenisini, üstelik farklı bir uslup ve bakış açısı ile kazandıran Necati İnceoğlu’nun bu değerli eseri, bundan sonra bu dönemi çalışacak pek çok kişiye yeni pencereler açıyor. Ancak Türkiye’de mimarlık tarihinin sadece aktörlerin mesleki ve özel yaşam kesitleri üzerinden aktarıldığı anlayışın bir ürünü olan bu kitap, bize bir başka önemli hususu da hatırlatıyor. Artık, mimarlık tarihini kişilerin değil binaların üzerinden okuyan, biyografik hayat kesitlerinin çekiciliklerinden faydalanmak yerine gerçek bina kesitlerine odaklanan bir mimarlık tarihi yazımına da ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Belki ancak bu şekilde yeniden mimarlık üzerinde konuşmaya başlayabiliriz.
Ömer Kanıpak

Yayın Tanıtımı Arşivi
Yayınevlerinin listesi aşağıdadır. Yayınlarına ulaşmak istediğiniz yayınevini listeden seçiniz.