Yayın Tanıtımı

Knidoslu Aphrodite

Knidoslu AphroditeYazar: Murat Katoğlu - Ekrem Akurgal
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 97
Boyut: 21 cm x 13,5 cm
Tarih: 2003
Yer: İstanbul
ISBN: 975-08-0615-8

Arkeoloji ve sanat konusunda yaptığı çalışmalarla uluslararası bir üne sahip olan Ordinaryus Prof. Ekrem Akurgal Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli bilim ve kültür adamlarından biriydi. Dünyanın çeşitli üniversitelerinde dersler vermiş; Foça, Çandarlı, İzmir antik kentlerini bulmuş, Erythrai antik kentini ortaya çıkarmıştı.

Formu ve üslubu bir eserin tarihsel gelişim içindeki yerini belirleyen ana öğeler olarak gören, stil kritiği yöntemini benimseyen Ekrem Akurgal "Knidos Aphroditesi" örneğini bir sanat tarihi kavramı olarak sık sık kullandı.

Murat Katoğlu'nun hocasıyla 20 yıl önce yaptığı ve yayımlanmayan bu söyleşiyi kitaplaştıran Knidoslu Aphrodite; aradan geçen zamana karşın hâlâ tartışılan birçok konuyu içeriyor.

Ekrem Akurgal'ın üniversite, bilim, nitelik kaygısı, sanatın ulusal ve evrensel değerleri, üslup ve orijinalite sorunları, Cumhuriyet-laiklik-tarih konularındaki net ve kararlı düşünceleri, güncelliği süren tartışmaların yıllarca önce nesnel bir bakışla nasıl ele alındığını belgeliyor.

Tadımlık
Ekrem Akurgal ile 1983 yılının sonunda ve 1984'ün ilk günlerinde, dört gün buluşarak, o sıralarda yayımlanmakta olan Felsefe Dergisi için uzun ve geniş çaplı bir konuşma yapmıştık. Derginin yayımcılarından Önay Sözer ve Hilmi Yavuz, bu konuşmayı hem Ankara'da bulunmam hem de Ekrem Akurgal ile 1958'de hoca-öğrenci aşinalığıyla başlayıp sonra içtenlikli bir dostlukla süren yakınlığım dolayısıyla benden istemişlerdi. Ekrem Bey'le Ankara'da, Çankaya Cinnah Caddesi'ndeki evinde sohbet ettik. Bu sohbetin büyük bölümü, benim ve bana Hilmi Yavuz ile Önay Sözer'in Akurgal'a sormam için gönderdiği sorular ve hocanın cevaplarından oluştu. Bu kısımları banda kaydettik. Bant çözümlerini Ekrem Akurgal gözden geçirdi. Banda alınmayan notları, bu arada "Milli Müze" kurulmasının zorunluluğu hakkındaki önemli bazı görüşmelerimize burada yer vermedim.

Bantların çözülmesi, başka işler zaman aldı ve Felsefe Dergisi'nin yayımlanması da bu arada sona erdi. Aradan yirmi yıl geçti. Şimdi 2002 yılının sonlarında değerli Akurgal'ı kaybedince yıllar öncesinin dosyasını kitaplığımda arayıp buldum. O gün hocayla karar verdiğimiz şekliyle yayınevine teslim ettim.
Bu konuşma metni, aradan yirmi yıl geçmesine rağmen bugün hâlâ tartışılan birçok konuyu kapsıyor. Üniversite, bilim, nitelik kaygısı, sanatın ulusal ve evrensel değerleri sorunu, üslup ve orijinalite sorunu, Cumhuriyet-laiklik ve tarih anlayışı konularındaki net ve kararlı düşünceleri, güncelliği süren bu tartışmaların yıllarca önce nesnel bir bakışla nasıl ele alındığını belgeliyor.

Üniversite ve bilim, Türkiye'nin yaklaşık yüz elli yıldır gündemindeki önemli bir konudur. Özerklik, eğitim kalitesi, bilimsel araştırma sorumluluğu ve olanakları, hemen hemen aynı kavramlarla 19. yüzyılın ortalarından beri irdelenir.
Ekrem Akurgal'ın üniversiteye bakışı ve verdiği değer, adeta Ziya Gökalp'in üniversite idealini çağrıştırır. Akurgal, Türkiye için çoğu zaman siyasal çekişmeye dönüşen üniversite sorununu, üstelik hem kargaşa hem kurumlaşma dönemi olan 1940'lardan başlayarak gözlemledi. 1946'da ilk üniversite kanununun getirdiği yenilikleri yaşadığı gibi, Ankara Üniversitesi'nde siyah-beyaz halindeki politik zıtlaşmaların da tanığı oldu. Tabiatı gereği bu zıtlaşmaların dışında kaldı. Ancak konuşma metninden de anlaşılacağı gibi özlü, ciddi, araştırmacı, metotlu çalışan bilim insanlarına, sanatçılara ve edebiyatçılara daima sıcak yaklaştı.

Bilim ve sanatta verimli ve yaratıcı olmanın bir ülke için "olmazsa olmaz" koşul sayılmasını her zaman savundu. Yetenekli ve istekli gençlere olanak sağlanmasını her zaman savundu. Yine metinde görüleceği gibi, bilimsel nesnelliği, gerçek arayışını temel ilke olarak benimsemiş olan Ekrem Akurgal; sosyal bilimlerin ülke için vazgeçilmezliğini ve toplum yaşamındaki önemini vurguluyor. Onun değindiği bu sorun, 1990'larda Türkiye Bilimler Akademisi kurulmuş olmasına ve üniversitelerin çoğalmasına karşın istenen düzeye ve olanaklara kavuşamamış, çözülememiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Akurgal'ın konuya yaklaşımındaki içtenlik, inanç ve bilinçtir.
Murat Katoğlu

Yayın Tanıtımı Arşivi
Yayınevlerinin listesi aşağıdadır. Yayınlarına ulaşmak istediğiniz yayınevini listeden seçiniz.