
Toplu konut uygulamasına yönelik tartışmalar iki eksende gelişiyor. Bunlardan birincisi planlama ve tasarım anlamında olup ikincisi ise kentsel ve bölgesel düzeyde gelişen tartışmalar. Planlama camiasından gelen tepkiler ise çoğunlukla belirli birim sayıda birim konut üretme anlayışının kenti üretmek, geliştirmek gibi bir kaygıdan uzak olduğu yönünde.
Oysa bölgesel gelişim sorunlarının çözümüne yönelik önemli bir araç olabilecek olan toplu konut uygulamaları, kaynak tahsislerinde gidilecek bir önceliklendirme yöntemi ile yatırımların dağılımını tekrar ele aldığında, bölgesel eşitsizliği minimize etmede önemli bir rol üstlenebilir. Eşitsizliği dikkate alan bir yöntemin izlenmesinde bölgesel gelişme sorunlarının çözümüne yönelik dikkate alınacak kriterler, konut stokunun durumu, konut açığı, diğer tüm toplumsal gelişme sorunları, afet riskleri, çevresel sorunlar gibi başlıklar altında ele alınabilir. Bu şekilde planlanan yeni kent parçaları, yerel ekonomilerde istihdam olanaklarının yaratılmasını da söz konusu kılar.
Toplu konut uygulamalarında mevcut kentle nasıl ilişkilendirileceği ve kendi içlerinde nasıl tasarlanacağı yönünde kaygılar ve aksaklıklar toplu konut alanlarının kentlerin planlanma süreçlerinde düşünülerek belirlenemiyor oluşundan kaynaklanır ve onları uygulamada kentlerin planlanması ve tasarımın önemli bir parçası olmaktan alı koyduğundan kentlerin gelişmesinde de bir bütünsellik sağlanamaz.
Kentlerin gelişmesinin planlanmasında parçacı yaklaşımları ve uygulamaları özendiren yeni liberal siyasalar sorun alanlarının dönüştürülmesine yönelik projeler ile ilişkilendirilmiş uygulamaların sayısını azaltır ve bu getiriyi hemen elde etmek isteyen liberal yaklaşımlar ile kapsamlı, çoklu amaçlı, kamusal yararı öne çıkaran yaklaşımların çatışmasıdır.
Günümüzdeki toplu konut uygulamaları, 1970'li yıllardaki uygulamalardan farklı bir noktada. Toplu konut alanlarının geliştirilmesi artık kentlerin nazım planlarında yer almayan toplu konut alanlarının geliştirilmesi gibi önemli bir yatırım konusu. Kentlerin bütünsel organik planlama sürecinden bağımsız oluşarak son dönem kamu eliyle gerçekleştirilen örnekler kentsel dönüşüm adı altında varolan yapıların yıkılıp elde edilen boş arsalar üzerinde, yüksek katlı ve imar hakkı arttırılmış konut alanları olarak belirse de ülkemizde sınırlı sayıda çoklu amaçlı çerçevede ele alınmış toplu konut uygulama örnekleri de yok değildir.
Konut