 |
 |
Altıncı İsviçre Ulusal sergisinin merkez pavyonu insan yapımı bir sis bulutunun içine gizlenmiş, askıda bir platformdan oluşuyor. Bu platform, Elizabeth Diller ve Ricardo Scofidio adlı mimarlar tarafından tasarlandı. Bulut, 400 kişiye kadar ziyaretçi alabiliyor.
 |
 |
“Bulanık Bina” çok uzaktan da görülebilecek şekilde tasarlanmış. Bina, 60 x 100 x 20 metrelik ve 31400 fıskiyesiyle sayısız minik göl suyu tanesini püskürten metal yapıdan oluşuyor. Yüksek basınçlı püskürtme teknolojisi 120 mikron çapında minicik ağızları olan birinci sınıf çelik fıskiyelerle uygulanıyor ve geçici heykelin, güneşte veya yağmurda, her hava durumunda görülür olmasını sağlıyor. 80 barlık bir basınçla fıskiyelere gelen su, 4 -10 mikron arası çapta sayısız minik zerreye ayrılarak fışkırıyor. Zerreler o kadar küçük ki bunların çoğu havada askıda kalıyor. Belirli bir hacime yeteri kadar fıskiye yerleştirildiyse bunlar havayı neme doyuruyor ve sis etkisi, buradaki söylemle bulanıklık etkisi yaratılmış oluyor.
 |
 |
Uzun rampada ilerleyen ziyaretçiler, sis kümesinin merkezinde geniş bir açık-hava platformuna ulaşıyorlar. Burada duyulan tek ses; nabız gibi atan su borularının uğultusu. Bilgisayarlar, püskürtme şiddetini, sıcaklık, nem, rüzgar hızı ve yönü gibi farklı hava şartlarına göre ayarlıyor. Sis kütlesinin görünümü her an değişiyor. Bulanık bina, hava sıcaklığına bağlı olarak genişliyor, yaylanıyor ve sert rüzgarlarda uzun sis kuyrukları oluşturuyor.
Ziyaretçiler isterlerse en üst kattaki “Angel Bar”a çıkabilirler. Burası insanı bulutların üstünde uçuyormuş gibi hissettiren bir mekan. Burada ziyaretçiler gevşiyorlar ve manzaranın tadını çıkarıyorlar. Bu barda dünyanın çok sayıda su şirketinin “su”ları sunuluyor.
Yağmurluklar
Etkileşimli medya projesi, beyin tabakalarına bağlı olan gelişmiş yağmurluklar ile giyilebilir, kablosuz bir teknoloji ortaya koyuyor. İzleyiciler birbirlerine tepki gösterirken; bu yağmurluklar kişiler arasındaki pozitif veya negatif eğilimi, renk ve sesle değişimleri ile belirtiyor.
 |
 |
Buluta girmeden önce her ziyaretçi karakter profilini gösteren bir anket dolduruyor ve bir yağmurluk alıyor. Ziyaretçilerin tepki verme durumu anketlere göre değerlendiriliyor. Yağmurluk hem ıslak çevreden korunmayı sağlıyor, hem de kişilik verisi toplayarak, bulutun bilgisayar ağıyla iletişim kuran bir bellek işlevi görüyor. Takip ve tespit teknolojilerini kullanarak her ziyaretçinin konumu tespit ediliyor ve karakter profilleri diğer ziyaretçilerle karşılaştırılıyor.
Ziyaretçiler birbirlerinin yanından geçtiği zaman, yağmurluklar profilleri karşılaştırıyor ve renk değiştirerek çekme veya itme derecesini gösteriyor. İlgi için kırmızı, antipati için yeşil renk kullanılıyor. Sistem aynı anda 400 ziyaretçi arasında etkileşime olanak sağlıyor.
Kaynak: designboom.com, arcspace.com
Derleyen: Güler Canbulat - Arkitera.com
Sanal Mimarlık ve Hiperyüzeyler