Eski İstanbul surları
Aydın Boysan
Bir ülkede, bir şehirde, eski eserleri korumak, uygarlığın ön şartı.
Korumayan toplum, uygar değildir. Daha başka sıfatlar da yakışır, şimdilik
keselim.
Dünyada korunmasına çalışılan çok eski eser örneği gördüm. Çin'deki
Çin Seddi'nden İtalya'daki Pompei Harabeleri'ne kadar. Eski eser saygısı,
yeni kurulmuş ülkelerde daha şiddetli oluyor. B. Amerika, Avustralya gibi...
Bu iş bizim toplumda yüzyıllarca anlaşılmamış... Bergama Tapınağı'nı
yabancılara, 'mermer parçaları' diye veren padişahlar bile başımızda olmuş.
Tarihteki en önemli 10 mimarlık eserinden biri olduğuna inandığım
Ayasofya'yı önemsemişiz... Sanırım cami yaptık diye... Oysa Bizans surlarını,
yüzyıllarca önemsemedik. Hele Marmara kıyılarında denize inen surların görkemli
güzelliğini, sahil yolu yaparak mahvettiler. Kara surlarına ancak son yıllarda
biraz bakar gibi olduk. Topraklarımızdaki bütün eski eserleri, kaynağını-dinini
ayırdetmeden korumak ve bakmak, uygarlık görevi olmasının yanında vicdan görevimizdir.
Ancak geçen gün Yedikule'den Edirnekapı'ya giderken, anımsadığım
insanlık dışı bir olayı yine gözümle gördüm. Gelenleri korkutmak için
kademe kademe yapılmış o kocaman sur duvarlarının en dışında, dışardan
gelene ilk engel olarak yapılmış yine kocaman bir hendek vardır. Sanırım
10 metre kadar genişlik ve sanırım 5-6 metre derinlikte.
Bu hendekler 1956-57 Menderes tahribatında (adına İmar Humması demişlerdi)
şehirde yıkılan binaların molozlarıyla doldurulmuştu. Şimdi üzerlerinde
bostanlar kurulmuş... Kim, kimin malını bostan yapmış, bilinmez.
Su dolu olan ya da isterse boş olan bu hendekler, sur düzeninin ayrılmaz
bir unsuruydu. Doldurulmaları, vahşet derecesinde vahimdir. Boşluk bile olsa
bu boşluğun, anıtsal olduğunu ancak boş kafalar anlamaz.
Ey ilgililer! Kültür Bakanlığı, İstanbul Belediyesi, Koruma Kurulları!
makinaları sokun! Bu vahşi saldırıyı birkaç günde yokedin lütfen.
Böylece, surların asıl inşa edildikleri zamanki etkisi, yine canlandırılmış
olacak. Sadece kılıç-kalkan ve mızrakla bu surların nasıl aşılıp da İstanbul'un
fethedildiğine büsbütün hayret edilecek... Yabancı turistler hayran olacak.
Öte yandan din ticareti yaptığı halde Müslüman İstanbul şehir yapısı
ve mimari etkisini mahveden Menderes İstanbul tahribatının hiç olmazsa bir
ayıbı (ve yazık ki bütün yokedilenler, yerine getirilemez), temizlenmiş
olacak.
Akşam, Aydın Boysan
|