Köykent’e karşı Tarımkent
Ecevit’in Köykent'ine karşılık, MHP de Türkeş’in Tarımkent
Projesi’ni gündeme getiriyor. Ecevit'in 'Köykent'i 'Tarımkent'
projelerinden aldığı işlenirken, MHP’li Bakan, “bu projeyi uzun süredir
uyguladığını” savunuyor.
MHP tartışmaya, “projesinin kopya edildiği ve amacından saptırıldığı”
noktasından yaklaştı. Zaman’a yaptığı değerlendirmede bunun altını çizen
MHP Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu, Ecevit’in “nostaljik ve devletçi”
yaklaşım sergilediğini söyledi. Somuncuoğlu, “Bir kopyanın, ancak bu
kadar yanlış çekileceği eleştirisini yönelttik. Ecevit, hiç cevap
vermedi.” dedi.
MHP, aynı zamanda ‘Tarımkentleri’nin, Köykent’ten daha gerçekçi
olduğu” görüşünde. Somuncuoğlu, her seyin devletten beklendiği Köykentler’e
zaman ve güç yetmeyeceğini savundu. Bir tartışmaya girmeyeceğinin
vurgulayan MHP’li Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp ise, ‘Köykentler’den
farklı olarak “alttan yukarı” kalkınma öngördüklerini kaydetti. Gökalp,
“Tarımkentleri, üretimi artırılma, kırsalda cazibe merkezleri oluşturma
ve devletin az yük üstlenmesi esasına dayanıyor. Sınırlı imkanlarla, daha
az maliyetle kısa vadede hayata geçirilme avantajı da var.” diye konuştu.
Diğer yandan, hükümet imkalarına sahip MHP, Köykent gündeme oturunca
“projesinin gereğini yapma” noktasında eleştirilere muhatap kaldı.
Somuncuoğlu, “MHP, kendi projeleriyle uğraşmaya pek vakit bulamıyor ki,
geliştirici çalışmalar içinde olmuyor” eleştirisini getirirken, Tarım
Bakanı Gökalp, bunun tersini savundu. “Tarımkent”leri düşüncesinin örneklerini
bakanlık icraatlara yansıttıklarını belirten Gökalp, bu iş için kaynak
aktardıklarını, yatırım ve kooperatifçiliği teşvik ettiklerini, üretim,
işleme ve pazarlara açılmayı desteklediklerini ileri sürdü. Gökalp, “Sıkıntı
olduğunda, işletme sermayesi aktarıyoruz. Böylece, ekonomik açıdan
zincirleme canlanma sağlıyoruz.” dedi.
Tarım ağırlıklı ve “köylülükten üretken çiftçiliğe geçişi” öngörüyor.
Köykent’in “merkezden çevreye” anlayışının aksine “çevreden
merkeze” esasına dayanıyor. Çevrenin yani birden fazla köyün, aynı anda
kalkındırılarak topyekün 5-6 bin nüfuslu cazibe merkezlerine dönüşmesini
içeriyor. Burada da, el sanatları, atölyeler ve sanayilerin getirilmesi sözkonusu.
Yöresel avantajlar ve halkın katkısı fazla öne çıkıyor. Devlet ise, daha
az müdahil. Yönlendirici ve kaynak destekçisi konumda. Kalkınma ve cazibe
merkezi hedefinde ilerlemenin ardından gündeme gelen okul, hastane, kütüphane
gibi ihtiyaçların yapımında devreye giriyor.
Zaman
|