Mersin'i plansız yapılar yuttu
Yoğun yağışların su baskınlarına yol açtığı Mersin, doğanın
katledilmesinin de sonuçlarını yaşıyor. Narenciye bahçelerinin, hoyratça
yok edildiği ve doğal dengenin bozulduğu kent bir bataklığı andırıyor.
Mersin Ziraat Odası Başkanı Salim Ongun, ''Doğa kendisini katleden insanoğlundan
intikam alıyor,'' dedi.
Mersin bir dönem binlerce hektar alandaki limon ve portakal ağaçlarıyla Türkiye'nin
narenciye ambarıydı. 1970'li yıllarda başlayan göç dalgasında narenciye
bahçeleri katledilerek yapılaşmaya açıldı. Sahil şeridini kaplayan
binlerce hektarlık narenciye bahçesi plansız yapılaşma uğruna betona
kurban edildi. Bahçeler arasında dağdan denize inen dereler de portakal ağaçlarının
kesilmesiyle kayboldu.
Dere yatakları da yapılaşmadan nasibini aldı. Geçen 30 yıl içinde her
yıl 50-60 bin narenciye ağacı kesilerek yerleşime açıldı. Yoğun sağanak
yağmurlara karşı kenti afetten koruyan narenciye bahçelerinden geriye
kalanlar, geçen hafta başlayan yağışlarda yetersiz kaldı. Yurdun narenciye
gereksiniminin üçte birini, sebze üretiminin de yüzde 5. 26'sını karşılayan
Mersin'de yağışlarla birlikte 38 bin 162 dekar sebze ekili alanın, 8 bin 646
narenciye alanı zarar gördü.
Mersin Ziraat Odası Başkanı Salim Ongun, su baskınlarının sorumlusunun,
narenciye bahçelerinin betonlaşması için izin veren yerel yöneticiler olduğunu
belirterek ''Yerel yönetimler altyapı yapmadan bahçelerin yapılaşmasına
izin verince bugün yaşadığımız afetler kaçınılmaz oldu. Diğer bir deyişle
doğa kendisini katleden insanoğlundan intikam alıyor. Yaşanan bu afetin tek
sorumlusu 1970'li yıllardan itibaren görev yapan belediye başkanlarıdır''
dedi. Son yağışların narenciyede sadece Rize mandalinasına zarar verdiğini,
ancak büyük zararın sebze ekili seralarda yaşandığını anlatan Ongun şunları
söyledi:
''Sebze ekili alanlardaki zararın boyutları çok büyük. Özellikle Kazanlı,
Adanoğlu ve Erdemli bölgelerindeki sebze ekili alanlar tamamen tahrip oldu. Yağışların
durmasıyla Tarım İl Müdürlüğü ile birlikte zarar tespit çalışmalarına
başladık. Devletten yıllardır unuttuğu köylünün yaralarını acilen
sarmasını bekliyoruz.''
Mersin Tarım İl Müdürü Zafer Nergiz , 100 köyü etkisi altına alan yağışlardan
7 bin 666 çiftçinin zarar gördüğünü, afetin 38 bin 162 dekar sebze, 44
bin 529 dekar hububat, 8 bin 646 dekar narenciye, 4 bin 550 dekar çilek, 748
dekar muz, 157 dekar meyve bahçesini sular altında bıraktığını vurguladı.
Nergiz, ''Bu nedenle sebze meyve piyasalarında sıkıntı yaşanabilir'' diye
konuştu. Kentteki felaketin nedenini araştırma için teknik inceleme
komisyonu oluşturan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi,
nedenleri ve alınması gereken önlemleri raporlaştırdı. Raporda, hızlı ve
denetimsiz kentleşmenin tüm sorunların nedeni olduğu vurgulandı. Yoğun nüfus
artışına bağlı olarak kentte birçok dere yatağının kurutularak yerleşim
birimi haline getirildiğine dikkat çekilen raporda, bölgede Kandak Deresi yakınında
bulunan bir sitenin otopark yeri kazanmak için dere yatağını küçülttüğü
bilgisine de yer verildi.
Altyapısız şehirleşme
Mersin Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Sedat Türkmen de,
çarpık kentleşmenin bir sonucu olarak acı olaylar yaşandığını belirtti.
Son 10 yılda bölgede kuraklık yaşandığını ve bu dönemde nüfus artışına
bağlı yoğun bir kentleşme olduğunu vurgulayan Türkmen, ''Ancak zararın bu
derece büyük olmasının nedeni, altyapısız şehirleşmedir'' dedi. DYP İçel
Milletvekili Ayfer Yılmaz da orman alanlarının azalması ve yetersiz altyapının
felaketi hazırladığına dikkat çekti.
Cumhuriyet
|