Ege Palas tartışması Belediye
Meclisi'ne de sıçradı
Bir süre önce CHP'den ayrılarak
bağımsız olan Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mustafa Kocaoğlu'nun ağır
ithamları ortalığı karıştırdı. Ege Palas Oteli'nin yıkılmasını
isteyenlerle, Dünya Ticaret Merkezi'nin (DTM) yapılmamamasını isteyenlerin
Taliban'a benzetilmesini üstüne alınan Kocaoğlu, özellikle basın mensuplarına
yüklendi. Köşe yazarlarının lüks villalarda oturduğunu, bunun kaynağını
açıklamaları gerektiğini ileri sürdü.
Ağır iddialar
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin toplantısında DTM arazisini alanların,
burayı belediyeye geri satmak istediklerini belirten Kocaoğlu, şunları söyledi:
"Sıradan bir vatandaş bile bir arsa alacağı zaman bile üzerinde ipotek
var mı diye araştırıyor. Bunlar bilmiyorsa, bağırmaya hiç hakları yok.
İzmir'in göbeğinde 3 milyonluk İzmir'in öz malını tartışıyoruz.
Gecekonduda yaşayan insanın burada hakkı var. Halkımızın bu kadar sıkıntı
çektiği zamanlar, 5 milyon dolarlık 10 milyon dolarlık villalarda yaşamak
nasıl oluyor? Böyle vurmak kolay. Al eline kalemi. Taliban yaz. Taliban yakıştırmasını
kabul ettiğim an, onlara söyleyeceğim, kelimenin altından kalkamazsın.
'Burada olmayan kişiler hakkında konuşmayın' diyorlar. Biz orada mıyız
gazeteler bize saldırırken? Ben kentin temsilcisiyim. Kürsüm burası. Nerede
dile getireceğim?"
Hukuki hile!
Kocaoğlu, iddialarını şöyle sürdürdü: "Şimdi sıra Ege Palas'ta mı?
Bir yerde yargıya, hukuka sonuna kadar saygılıyım diyeceksin. Sonra yargının
verdiği kararları beğenmeyeceksin. Peki beyim. Hukuku sana göre uyarlayalım.
Yaz bir hukuk. Nasıl olacak? Ege Palas, Dünya Ticaret Merkezi nasıl olmalı?
Bu hukuk örümcek kafalı. Bu olmadı. Siz yazın. Siz yönetin. Meclise,
Belediye başkanına gerek yok. Yapın Dünya Ticaret Merkezi'ni, 'biz böyle
istiyoruz' deyin beyler. Baro Başkanı, Konak Belediye Başkanını uyardı.
Konak Belediye Başkanı geçmiş dönemdeki kararların tümünü reddederken,
o dönemde alınan bir meclis kararının arkasına sığınarak işlem tahsis
ettiğini söylüyor. Hukuki bir hile ile iki yıldır bekletiyor. Aynı
belediye başkanı bir kahveciye 10 milyar ceza yazıyor. Bir tarafta hukuk bir
tarafta guguk."
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina: Villada oturmak suç değil
"Kanunlar çerçevesinde oluyorsa bu suç değildir. Kim isterse, villada lüks
arabada oturur. Kocaoğlu, gazetecilere 'laf söylerim' diyor. İzgi de 'söyletmem'
diyor. Biri de çıkar 'Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın' der. Arkadaşlarımız
köşe yazarlarını okumuş. Benim de katıldığım görüş var. Katılmadığım
görüş var. Çok somut ifadelerle konuşulmadığından bu üslup içinde
kuvvetle muhtemel meclis üyemizle görüşümüz çakışıyor. Bizim hakkımızda
da olumsuz şeyler çıkıyor. Ama bir gün sonra gerçeğin ortaya çıkacağını
bildiğimizden tekzip etmiyoruz. Hukukun üstünlüğüne verdiğimiz önemden
kimsenin şüphesi olmamalıdır."
Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi: Meslektaşlarıma laf söyletmem
"Her kademesinde görev yaptığım ve basın şeref kartını taşımaktan
gurur duyduğum gazetecilik mesleği ile ilgili Belediye Meclisi çatısı altında
laf söyletmem. Kişilerin birtakım bildikleri varsa, bir bakanımızın ortaya
attığı gibi 'lüks yerlerde yaşıyorlar' derlerse, ispatını ortaya
koyarlar. Gazetecelik mesleğini ona karşı olanlara savunmak bir hakkın
teslimidir. İnsanın nihai gideceği yer toprak, yargının nihai gideceği yer
ise Danıştay dır. Danıştay kararından sonra idare olarak üzerimize düşeni
yapacağız. Burada hiç kimseyi, koruma, kollama gibi düşüncemiz olmamıştır."
Yeni Asır
|