Türkiye tarihini geri istiyor
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'deki müze ve
camilerden çalınan ''Türk sanatının'' önemli örneklerinden ''kutsal içerikli''
sekiz parça yapıtı satın alıp sergileyen Danimarka'daki ''David Samling Müzesi''
nden geri verilmesini istedi.
Türk Büyükelçiliği'nin olayı saptaması üzerine Kültür Bakanlığı'nca
iki uzman, müze yetkilileri ile yapılacak görüşmeler için Kopenhag'a gönderildi.
Büyükelçilik Müsteşarı Cemal Erbay , Türk İslam Eserleri Müzesi Müdürü
Dr. Nazan Ölçer , Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve
İstihbarat Şubesi'nden Arkeolog Nuran Turan , David Samling yöneticileri ile
yaptıkları toplantıda beş dosyadan oluşan ve olayla ilgili belgeleri
kendilerine verdiler.
Müze ve camilerden çeşitli tarihlerde ''çalınan'' ve geri verilmesi
istenen ''Türk sanatı'' yapıtları şunlardır:
Cizre Ulu Camii'nin Çift Ejderli Kapı Tokmağı. Bu parça Kopenhag'daki müzenin
''logo'' su olarak kullanılıyor.
Akşehir Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi'ne ait ceviz ağacından yapılmış
sanduka.
Diyarbakır Müzesi'nden çalınan ve dökme bronzdan havuz için yapılmış
bir sfenks.
Nuruosmaniye Yazma Eserler Kütüphanesi'nden çalınan Kuran yaprakları.
Beyşehir Eşrefoğlu Camii'ne ait 13. yy. Selçuklu halı parçası.
17. yy. ''saf'' seccade parçası.
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan tarafından Ankara'da Hacı Bayram Veli
'nin türbesi için 15. yy'da yaptırılan gümüş kakmalı pirinç kandil.
Dökme saplı, bezemeli, pirinçten yapılmış bir cami lambası.
Bilindiği üzere ''kaçak kazılarda'' bulunan tarihsel yapıtların Türkiye
ya da bir başka ülkeden kaçırıldığını kanıtlamak oldukça güçtür.
Ancak söz konusu yapıtlar ''kaçak'' değil ''çalıntı'' olup belgelere kayıtlı
nesnelerdir.
Kopenhag'da yapılan toplantıya müze adına yönetim kurulunun başkan yardımcısı
(eski Merkez Bankası Başkanı) Erki Hoffmeyer , Yönetim Kurulu Üyesi Peder
Mortensen ve müzenin hukuk işlerine bakan Hjejle , Gersted&Morgensen
avukatlık firmasından Aage Spang-Hanssen katıldı. Böylesine önemli bir
hukuk olayında her nedense Türkiye'yi temsil için Kopenhag'dan herhangi bir
avukatın görevlendirilmediği dikkati çekti.
Müze yetkilileri, bu yapıtların 1970-1999 yılları arasında ''iyi
niyetli (bonafida)'' olarak satın alındığını, istenen yapıtlardan bazılarının
müzelerinde bulunduğunun Türk uzmanlarca 1983'ten beri bilindiğini, dolayısıyla
geri istemde bir yıllık zamanaşımına uğradığını söylüyor.
Müzenin Türkiye'nin istemlerini geriye çevirmesi durumunda Türk hükümetinin
Kopenhag'da hukuksal yollara başvurması kaçınılmaz olacaktır.
Cumhuriyet
|